"Enter"a basıp içeriğe geçin

Ay: Haziran 2020

Sosyal garabet!

Toplum psikolojisi çok önemli bir bilim dalı. Hele bizimki gibi olaylara vereceği tepki belli olmayan, kriz anında nasıl davranacağı öngörülemeyen bir toplumda… Yıllar önce İstanbul Güngören’de bir patlama olmuş, en çok can kaybını tüm uyarılara rağmen olay yerinden ayrılmayan meraklı kalabalık meydana gelen ikinci patlamada daha büyük kayıp vermişti. Buna…

Yorumlar kapalı

Asfalt yeriz biz de…

Sanayi, küçük ve orta büyüklükteki işletmeler, esnaf nicedir kan ağlıyor. Ama asıl yıllardır uygulanan yanlış politikalar nedeniyle can veren bir kesim var; o da çiftçiler…  Ürünü tarlada para etmiyor. Aracılar ve haller parayı kaldırıyor. Çiftçi traktörünün kredisini, mazotunu, tohumunu ve tüm giderlerini krediyle döndürmeye çalışıyor. Ama yetmiyor. Bu seneki, gelecek…

Yorumlar kapalı

Yaşam Karatma Sınavı (YKS)

Bir ülke düşünün bebekleri bile Amerikan parasıyla bin 963 dolar borçla doğuyor. Bir ülke düşünün tanrının bedava sunduğu yaşamı asgari ücretle geçinmeye çalışarak geçiriyor insanlar. Bir ülke düşünün bir kısım insanlar zevk-ü sefa içinde yaşarken daha ergenliğe girmeden ne idiğü belirsiz bir gelecek için at gibi yarıştırılıyor çocuklar.  Oysa sosyal…

Yorumlar kapalı

Birkaç ayrı tablo…

PANDEMİ süreci yere göğe sığdırılamayan o eşsiz ekonomimizi dibe çöktürdü. Ortaya çıkan tablo sonucu hemen herkesteki algı bu şekilde… Ancak ekonomi ne ara iyi olmuştu ki; işsizlik hızlı yükselişini sürdürüyor, pandemi öncesinde de küçük esnaf kan ağlıyordu, şimdi iflas bayrağını çekti çekecek duruma geldiler.Ekonomi ne zaman bu kadar kötü olsa…

Yorumlar kapalı

Gönülsüz Gönüllü Kölelik

İnsanoğlu, sevdiği/bağlandığı şeyin gönüllü kölesidir. Aslında belirli bir zamandan sonra bundan kolay kolay kopmak mümkün olmadığından, bir bakıma buna “gönülsüz gönüllü kölelik” de denilebilir. İnsanı kalp-ruh-bedenden müteşekkil bir varlık olarak görenler sevginin/bağlılığın mahalli olarak gördükleri kalbe büyük önem vermişler, insanın ıslahının ancak kalbin ıslahıyla mümkün olacağını savunmuşlardır. İnsanı bir makina,…

Yorumlar kapalı

Düşüncelerimiz ve Algılarımız

İnsan hayatı boyunca sürekli olarak bir şeyler düşünen bir varlıktır bunu hepimiz gayet iyi bir şekilde biliyoruz. Kendi düşüncelerimizi; gördüğümüz, okuduğumuz, öğrendiğimiz kısacası insanın doğumundan ölümüne değin geçen süreç boyunca maruz kaldığı gelişim sürecinin neredeyse tamamında bulundurduğu düşünme eyleminin sonucunda oluşan fikirler ve belirli olgular bütününe düşünce diyebiliriz. Her birimizin…

Yorumlar kapalı

Kalpten Dokunmak, Kalbe Dokunmak ve Kalpten Kalbe Dokunmak

Zamanımızda insanoğlunun keşfetmediği tek canlı türünün insan olduğunu söylesek abartı yapmış olmam sanırım. İnsan derken etten kemikten bir canlı türünü kastetmiyorum; insanı insan yapan farkları, meziyetleri, sıfatları kastediyorum elbette. İnsan kâinatı keşfe çıktı, çok keşifler yaptı. Ancak kendi özünü/benliğini öz vatanında öksüz bıraktı. Bir çocuğu kundakta bırakıp çocuğu için yiyecek…

Yorumlar kapalı

İktisat, Sermaye ve Fırsat Maliyeti

Kısaca, sonsuz ihtiyaçlara mukabil sınırlı kaynakların verimli kullanılıp fayda elde edilmesine “iktisat” denir. İktisat biliminin alt konularından olan “sermaye” ve “fırsat maliyeti”ne de kısaca değinecek olursak: Sermaye; kazanç elde etmek için işletilebilecek her türlü mal veya paradır. Fırsat maliyeti ise; bir şeyi elde etmek için feda ettiğimiz başka bir şeyin…

Yorumlar kapalı

Solunum Sisteminden Kaynaklanan Ölümler

Bugün Twitter’de bir istatislik yayınlandı. Yayınlayan, bu konuda söz sahibi ve güvenilir insan Özcan Kadıoğlu idi. Tablo bir çok konuda fikir verecek kadar önemliydi. Tabloya bakıldığında, 2010 tarihinde solunum sisteminden kaynaklı ölüm sayısı günde 67 iken, sekiz yıl sonra, 2018 tarihinde günde 144 ölüme ulaşmış! İki katından fazla! Sekiz yılda…

Yorumlar kapalı

Hocamı Severim Ama…

Aristo’ya isnad edilen şu söz ne kadar manidardır: “Hocamı severim ama, hakikati ondan daha çok severim.” Peygamberimiz efendimiz ise (sas) “Hikmet müminin yitiğidir” (Tirmizî ve İbn Mâce) buyurmuştır. Peygamber efendimiz’den (sas) aldığımız bu icazetle Aristo’nun bu sözünü hiç çekinmeden kendi malımız gibi alıp kullanabiliriz. Ancak baştan şu ayrımı yapmamız gerekmektedir: İslam dini…

Yorumlar kapalı