PANDEMİ süreci yere göğe sığdırılamayan o eşsiz ekonomimizi dibe çöktürdü. Ortaya çıkan tablo sonucu hemen herkesteki algı bu şekilde… Ancak ekonomi ne ara iyi olmuştu ki; işsizlik hızlı yükselişini sürdürüyor, pandemi öncesinde de küçük esnaf kan ağlıyordu, şimdi iflas bayrağını çekti çekecek duruma geldiler.
Ekonomi ne zaman bu kadar kötü olsa imdada bir hadise yetişiyor. Bir önceki ekonomik dalgalanmada 15 Temmuz olayları yaşanmıştı. Geriye dönük baktığınızda ekonominin kötü gidişatını yükleyecek bir gerekçe hep mevcut.
Bu işi yönetemiyorlar apaçık ortada.
Yönetebildikleri şeyler de parmakla gösterilebilecek kadar az.
Örneğin sağlık… Sağlıktaki tablo da hiç iç açıcı değil.
Açıklanan vaka sayıları ile ilgili spekülasyonlar hiç bitmiyor. Hatta bir dönem sayıların nasıl tutturulduğu belirsiz 0.021 oranı pek çok insanın kafasını karıştırmıştı.
İddialara göre koronavirüs 2019 Kasım ayında Türkiye’ye girdi. Ancak karantina ilanı 11 Mart’ta yapıldı. O esnada virüsten hayatını kaybeden çok sayıda insanın başka hastalıklar adı altında kaydedilerek defnedildiği iddiası hala kafa karıştırmaya devam ediyor.
İlk iki tablo bu şekilde.
Bir de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İngiltere’de düzenlenen bir müzayedede satın aldığı Fatih Sultan Mehmet tablosu var.
Gentile Bellini’nin en önemli resimleri arasında sayılan ve tuval üzerine yağlı boya çalışılmış yapıt, 25 Kasım 1480 imzalı. Fatih Sultan Mehmet, 1429-1507 yılları arasında yaşayan ressam Bellini’yi 1479 yılında İstanbul’a davet etmiş, resmini yapmasına izin vermeden önce onun yeteneğinden emin olmak için saraydaki farklı kişilerin resimlerini çizdirmişti. Fatih, İtalyan ressamın yeteneklerinden emin olduktan sonra kendi portrelerini çizdirmeye başlamıştı.
Büyük bir sanat eseri elbette…
Ama bu bir öncelik miydi?
Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’ni Osmanlı’nın ardılı olarak görmediğini çok kereler açık açık beyan etmiş bir partiyken; bu ecdat ısrarı da neyin nesi? Neyin ispatını amaçlıyor İmamoğlu?
Tablo 770 bin Sterlin’e satın alındı. Yani Türk parasıyla yaklaşık 6 milyon 512 bin lira…
O parayla İstanbul’a neler yapılırdı düşünsenize!
Hepsini geçtim aç insanlar ordusu gün be gün artıyor!
O tabloya verilen parayla İstanbul’da kaç insan doyardı düşünsenize…
Kaan Özbek, gazeteciliğe 1993 yılında Milliyet Haber Ajansı’nda başladı. Sırasıyla Milliyet, Dünya Ekonomi-politika, Sabah, Vatan, BirGün, Akşam ve Bugün Gazeteleri’nde muhabir, editör ve istihbarat şefi olarak görev yaptı. Özbek, 2009 yılında göreve başladığı Şok Gazetesi’nde Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü, köşe yazarlığı ve Genel Yayın Yönetmenliği görevleri’nde bulundu. 2020 yılında bu görevlerinden ayrılan Özbek, gazetecilik mesleğini SÖZCÜ Gazetesi’nde editör olarak sürdürmektedir. Özbek, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesidir. Köşe yazıları kendi görüşleridir, çalıştığı kurumu bağlamaz.
e-Posta: kaan.ozbek@outlook.com.tr
twitter : kaanozbek