Kraliçe Elizabeth İngiltere’nin 15 ve 16 yüzyıllarında en heybetli yöneticidir, buna rağmen bencil ve övülmeye muhtaç olduğunu bilen hisseden kraliçedir. Kırk yıla yakın hizmet verip hayattan son nefesi alıp vermiştir. Bana göre o tarihten bu tarihe tekerrür eden çok şey söz konusu. Yalnız parantez açalım zaman ve mekan kavramı…
Yorumlar kapalıKategori: Kültür & Sanat
Anayasanın bilmem kaçıncı maddesinin kaçıncı fıkrası gereğince diye başlamak saçma. İnsan Hakları bildirgesinde yazılı olan şu veya bu kararlar demek daha büyük saçmalık. O zaman ne diyeceğim, yani ne anlatırsam anlamlı olur? Baştan alalım, kardeşlik nasıl bir şey kan bağı olmadan içten gelenini soruyorum. Mesela kardeşiniz olarak gördüğünüz A…
Yorumlar kapalıHer rüzgara aldırmamalı insan. Kendince değerleri olmalı belki. Rengarenk açan çiçekleri koklarken dost oluverene riyayla yaklaşmamalı. Bir sözü mertçe yerinde günüyle zamanı gelince söylemeli. Tarih bu topraklarda kendi denkleminde zaman ve mekan farklıyken hep tekerrür etti, ediyor ve edecek. Çünkü daha yeni bir türkü okunmadı, yeni yazılar yazılmadı bir hikayesi…
Yorumlar kapalıTekerlekler yine dönüyor, bu sefer hedefim memleket. Bir aylık süreci geçen iş arayışında bu sefer emekçi olamadım. Nasip, diyerek memleketin yolunu tutuyorum. Sessiz sedasız ve mahcup bir şekilde, hem de utanarak. Çalışmamak, çalışamamak ne olursa olsun utanç olmalı… Yirmi yıllık bir ömür, daha çok gencim bu yaşta çalışmalıyım. En önemlisi…
Yorumlar kapalıİnsanlar, insanlar, bana ne insanlardan! (Stefan Zweig – Mecburiyet) Düşünüyorum; Bir daha beni hatırlamayacak insanlardan bana ne! Bir kez daha konuşmayacağım insanlardan bana ne! Belki de son kez gittiğim bir mahallenin köşesindeki bakkalın sert tavırlarından bana ne! Marketteki kasiyerin hesap yapamamasından oluşan kuyruktaki her biri canavarlaşan insanlardan bana ne! Otobüsteki…
Yorumlar kapalıBen her zaman başkasının kurduğu hayaldim, başkasının yaşadığı duyguydum, başkasının düşündüğü hedeflerdim, başkasının başkasına fedakârlığıydım. Ben doğduğumda bile annemin babamla evlenmeden önce öldüğü dayısının benzeriydim. Babamın, babasından dayak yemekten çokça kurtardığı, bayramda ilk ziyarete gittiği amcasının simasıydım. Çocukken izlediğim sadece sabahları çıkan ve sadece sabahları zevk veren çizgi…
Yorumlar kapalıBismillah. Allah (c.c.), Anadolu halkına İslam ve iman nimetini bahşetmiş ve atalarımız, İslam ve imanın kazandırdığı maddi ve manevi zenginlikleri kendi kültürümüzle mezcetmiştir. Böylece Anadolu İslam Medeniyetinin zuhur etmesini sağlamışlardır. Tabi bu medeniyet oluşurken diğer coğrafyalardaki Müslüman halkların da sahip oldukları zenginliklerden faydalanılmış ve aynı şekilde onlara fayda sağlanmıştır. Nitekim…
Yorumlar kapalı– 1913 yılında İmam Hatiplerin ilk şekli sayılabilecek Medresetü’l-Eimme ve’l Hutaba (İmam ve Hatip Medresesi) açılmıştır. – 1924 yılında dört yıllık ortaöğretim seviyesinde açılan İmam Hatip Mektepleri 1930 yılında öğrenci yokluğu (!) sebebiyle kapatıldı. – Ülkemizde 1931-1949 yılları arasında hiç bir okul seviyesinde dinî eğitim verilmemiştir. – 1949 yılında on…
Yorumlar kapalıFarkındalık sahibi olduğumuz birçoğu konu olduğunu biliyorum. Benim de farkında olduğum birden fazla konu olduğu kanaatindeyim. Bunlardan bir tanesi günümüz aktüel ya da güncel siyasal dili ve yönetimi eleştirmenin anlamsızlığı. Aslında maksadım hiçbir zaman siyaset yapmak olmadı ve olmayacak. Benim derdim eğitim, sanat ve bilim başta olmak üzere ülkemin mutluluğu.…
Yorumlar kapalıBundan çok uzun bir zaman önce Yeni Zelanda topraklarında… MS 1000’li yıllarda Yeni Zelanda topraklarına gelip yerleşen Polinezya çiftçilerinin torunları olan Maoriler burada da çiftçilikle geçimlerini sağlamaya devam ediyorlar. Yakın bir zaman sonra içlerinden belli bir kesim Chatham Adaları’na gidip oraya yerleşiyorlar ve Moriori oluyorlar. İki grup ayrıldıktan sonra birbirlerinden…
Yorumlar kapalı