Bizsiz bize yetmezdi güçleri Bizimle güçlenerek yettiler bize… Bugünlerde televizyon ekranlarında tekrarına denk geldiğim ‘‘Yaprak Dökümü’’ dizisinden bahsetmek istiyorum. R. Nuri Güntekin’in eşsiz romanından esinlenerek çekilen dizi, ülkemizde yoğun ilgi görmüştü. Öyle ki yıllar sonra yayınlanan tekrarları bile milletimiz tarafından hala teveccühle karşılanıyor. Bense sizlerle gerçek ‘‘Yaprak Dökümü’’ manzarasını paylaşmak…
Yorumlar kapalıKategori: Kültür & Sanat
Bilindiği üzere geçtiğimiz hafta 30 Ağustos Zafer Bayramı cuma gününe denk gelmesi nedeniyle Diyanet İşler Başkanlığı cuma hutbesini, bu büyük zaferimizi anlatmak üzerine yazmış ve tüm camilere göndermişti. Cami imamlarımız son derece güçlü hitaplarla bu coşkuyu anlatırlarken bu zaferin kazanılmasında en önemli pay sahibi ve düşmanın yurttan nasıl atılacağı konusunda…
Yorumlar kapalıTürkiye’de kafası esen, canı sıkılan, partisine küsen, kendisinden başka doğru görmeyen, velhasıl şartları tutan, isteyen herkes parti kurabiliyor. Yanlış anlaşılmasın partiye karşı değilim ancak ne var ki tüzüklerini incelediğimizde birbirinin fotokopilerini alıp çoğaltmışlar dersek abartmış olmayız. Araya bir iki süslü cümle yerleştirip yeni diye sunmak argo tabirle “anasını boyayıp babasına…
Yorumlar kapalıAra sokaklar neşeliydi, şimdilerde o günlerden tek ize rastlayamazsınız. Elimizde bir dilim tandır ekmeği üzerine anne eliyle sürülmüş salça tadı damağımızda kalırdı. Hem elimizde salça olurdu hem de topun peşinden koşardık. Bazen bizden büyük abilerimiz kızardı bize elde ekmek topun peşinden koşulmaz diye. Oturur hızlıca bitirirdik salçalı ekmeğimizi. Üç saat…
Yorumlar kapalıMalumunuz fazlasıyla gergin ve istemeyen olaylara gebe olan toplumsal yaşayışımız söz konusu. Geçenlerde bilenleriniz bilir KPSS sınavında kendi alanında dördüncü olan genç arkadaşımız intihar etti. Aynı şekilde kendi alanında aynı sınavdan birinci olan ve elenen bu ülkenin yurttaşı neden elendiğini bilmediğini ifade etmekle yetinmişti. Sınav dördüncüsü intihar ederken sınav birincisi…
Yorumlar kapalıSaklandığı yerden çıkmak için can atıyordu. İçinde bulunduğu dolap yıllardır biriktirdiği nem ve küf kokusunu bir anda yüzüne boca etmişti. Kapı tutamaçının vidası için açılmış küçücük delikten boyası kalkmış, yer yer çatlamış duvarın, küçücük bir bölümünü görüyordu. Ara sıra görüş alanına giren sakallı adam belli ki odayı bir baştan bir…
Yorumlar kapalıParçalanmış hayallerimin, yıkık dökük umutlarına basmamak için dikkatlice yürüyorum parmak uçlarımda. Ama etrafımdaki hiçbir şey yatağıma on dakika önce girip kurduğum on yıllık hayallere benzemiyor ki… Mesela mutluluğunu dışarı çocuk sesleriyle duyuran bir ev yok burada, sadece, sadece kırık pencerelerinden dışarı sarkmış perdenin uçlarıyla bir ev görüyorum, sanırım kapısı da…
Yorumlar kapalıNeriman Hanım, gözlerini izlemekte olduğu televizyondan ayırmadan elindeki elmayı soyuyordu. Kocası Kadir Bey öldü öleli evindeki hatta koca dünyadaki tek arkadaşı olmuştu bu televizyon. Neriman Hanım toz beziyle odaya girdiğinde Kadir Bey koltukta uzanmış, her gün saatlerce elinden bırakmadığı Günlük gazetesinin dördüncü sayfasını okuyordu. Göz ucuyla Neriman Hanım’a baktı.…
Yorumlar kapalıKraliçe Elizabeth İngiltere’nin 15 ve 16 yüzyıllarında en heybetli yöneticidir, buna rağmen bencil ve övülmeye muhtaç olduğunu bilen hisseden kraliçedir. Kırk yıla yakın hizmet verip hayattan son nefesi alıp vermiştir. Bana göre o tarihten bu tarihe tekerrür eden çok şey söz konusu. Yalnız parantez açalım zaman ve mekan kavramı…
Yorumlar kapalıAnayasanın bilmem kaçıncı maddesinin kaçıncı fıkrası gereğince diye başlamak saçma. İnsan Hakları bildirgesinde yazılı olan şu veya bu kararlar demek daha büyük saçmalık. O zaman ne diyeceğim, yani ne anlatırsam anlamlı olur? Baştan alalım, kardeşlik nasıl bir şey kan bağı olmadan içten gelenini soruyorum. Mesela kardeşiniz olarak gördüğünüz A…
Yorumlar kapalı

