Malumunuz fazlasıyla gergin ve istemeyen olaylara gebe olan toplumsal yaşayışımız söz konusu. Geçenlerde bilenleriniz bilir KPSS sınavında kendi alanında dördüncü olan genç arkadaşımız intihar etti. Aynı şekilde kendi alanında aynı sınavdan birinci olan ve elenen bu ülkenin yurttaşı neden elendiğini bilmediğini ifade etmekle yetinmişti. Sınav dördüncüsü intihar ederken sınav birincisi…
Yorumlar kapalıKategori: Kültür & Sanat
Saklandığı yerden çıkmak için can atıyordu. İçinde bulunduğu dolap yıllardır biriktirdiği nem ve küf kokusunu bir anda yüzüne boca etmişti. Kapı tutamaçının vidası için açılmış küçücük delikten boyası kalkmış, yer yer çatlamış duvarın, küçücük bir bölümünü görüyordu. Ara sıra görüş alanına giren sakallı adam belli ki odayı bir baştan bir…
Yorumlar kapalıParçalanmış hayallerimin, yıkık dökük umutlarına basmamak için dikkatlice yürüyorum parmak uçlarımda. Ama etrafımdaki hiçbir şey yatağıma on dakika önce girip kurduğum on yıllık hayallere benzemiyor ki… Mesela mutluluğunu dışarı çocuk sesleriyle duyuran bir ev yok burada, sadece, sadece kırık pencerelerinden dışarı sarkmış perdenin uçlarıyla bir ev görüyorum, sanırım kapısı da…
Yorumlar kapalıNeriman Hanım, gözlerini izlemekte olduğu televizyondan ayırmadan elindeki elmayı soyuyordu. Kocası Kadir Bey öldü öleli evindeki hatta koca dünyadaki tek arkadaşı olmuştu bu televizyon. Neriman Hanım toz beziyle odaya girdiğinde Kadir Bey koltukta uzanmış, her gün saatlerce elinden bırakmadığı Günlük gazetesinin dördüncü sayfasını okuyordu. Göz ucuyla Neriman Hanım’a baktı.…
Yorumlar kapalıKraliçe Elizabeth İngiltere’nin 15 ve 16 yüzyıllarında en heybetli yöneticidir, buna rağmen bencil ve övülmeye muhtaç olduğunu bilen hisseden kraliçedir. Kırk yıla yakın hizmet verip hayattan son nefesi alıp vermiştir. Bana göre o tarihten bu tarihe tekerrür eden çok şey söz konusu. Yalnız parantez açalım zaman ve mekan kavramı…
Yorumlar kapalıAnayasanın bilmem kaçıncı maddesinin kaçıncı fıkrası gereğince diye başlamak saçma. İnsan Hakları bildirgesinde yazılı olan şu veya bu kararlar demek daha büyük saçmalık. O zaman ne diyeceğim, yani ne anlatırsam anlamlı olur? Baştan alalım, kardeşlik nasıl bir şey kan bağı olmadan içten gelenini soruyorum. Mesela kardeşiniz olarak gördüğünüz A…
Yorumlar kapalıHer rüzgara aldırmamalı insan. Kendince değerleri olmalı belki. Rengarenk açan çiçekleri koklarken dost oluverene riyayla yaklaşmamalı. Bir sözü mertçe yerinde günüyle zamanı gelince söylemeli. Tarih bu topraklarda kendi denkleminde zaman ve mekan farklıyken hep tekerrür etti, ediyor ve edecek. Çünkü daha yeni bir türkü okunmadı, yeni yazılar yazılmadı bir hikayesi…
Yorumlar kapalıTekerlekler yine dönüyor, bu sefer hedefim memleket. Bir aylık süreci geçen iş arayışında bu sefer emekçi olamadım. Nasip, diyerek memleketin yolunu tutuyorum. Sessiz sedasız ve mahcup bir şekilde, hem de utanarak. Çalışmamak, çalışamamak ne olursa olsun utanç olmalı… Yirmi yıllık bir ömür, daha çok gencim bu yaşta çalışmalıyım. En önemlisi…
Yorumlar kapalıİnsanlar, insanlar, bana ne insanlardan! (Stefan Zweig – Mecburiyet) Düşünüyorum; Bir daha beni hatırlamayacak insanlardan bana ne! Bir kez daha konuşmayacağım insanlardan bana ne! Belki de son kez gittiğim bir mahallenin köşesindeki bakkalın sert tavırlarından bana ne! Marketteki kasiyerin hesap yapamamasından oluşan kuyruktaki her biri canavarlaşan insanlardan bana ne! Otobüsteki…
Yorumlar kapalıBen her zaman başkasının kurduğu hayaldim, başkasının yaşadığı duyguydum, başkasının düşündüğü hedeflerdim, başkasının başkasına fedakârlığıydım. Ben doğduğumda bile annemin babamla evlenmeden önce öldüğü dayısının benzeriydim. Babamın, babasından dayak yemekten çokça kurtardığı, bayramda ilk ziyarete gittiği amcasının simasıydım. Çocukken izlediğim sadece sabahları çıkan ve sadece sabahları zevk veren çizgi…
Yorumlar kapalı