"Enter"a basıp içeriğe geçin

Ay: Şubat 2018

Takım tutar gibi “Osmanlı” tutmak

Son dönemde Osmanlı ile ilgili birçok dizi ve film çekiliyor. Arabalarda, evlerde, iş yerlerinde hep Osmanlı işaretleri, resimleri… Fakat maalesef bu iş takım tutmaya benzer oldu. Takım tutar gibi “Osmanlı” tutuluyor. Sadece slogan atmaktan, Osmanlı işaretleri basılı takılar takmaktan ve kıyafetler giymekten, Osmanlı dizileri seyretmekten ibaret görülen bir Osmanlı hayranlığı…

Yorumlar kapalı

İnsani nankörlük, Elon Musk’ın Tesla’sı ve “biz”

İnsani Nankörlük Bugün İstanbul’a döndüm. Hiç bitmeyecek gibi görünen şeyler ne de çabuk bitiyor. Kalmıyor. Bir aylık “upuzun” bir tatilin alışıldık sonu. Düzce-İstanbul arasındaki otobüs yolculuğum esnasında her zamankinden daha fazla düşünebileceğim çok müsait bir ortam vardı. Aklımdan aynı anda neler geçiyordu, şaşırdım. Hem gitmek istiyordum. Hem de bunun İstanbul’a…

Yorumlar kapalı

Gazeteci kimdir? Gazetecilik bitiyor mu?

Günümüz dünyası, gelişmeler ve ilerlemeler sayesinde baştan başa yeniliklerle örülüyor. İnsani bir ihtiyaç olan ‘bilgilenme’ güdüsü de bunlardan oldukça etkilenmektedir. Zira enformasyon işinin amiral gemisi olan gazeteler, telefon ekranlarına küçülüyor ve basılı gazeteler yaşam mücadelesi veriyor. Bu maddesel değişim gazetecilik anlayışlarını da etkilemekte. Ekonomik zorluklarda hala yayınlanmaya çalışılan basılı gazetelerin çalışanları…

Yorumlar kapalı

Duygu Kazanı

Uzun zamandır düşünüyorum, ne yazsam da atsam içimdeki duyguları. Uzun zamandır yaşıyorum ve yaşarken bazen fark edemiyor insan. Onca duygu yığını arasında hangisini çekip kullanayım? Hangi duruma hangi duyguyu yakıştırayım? Önce yaşayıp sonra mı duygulanmalıyım? Yoksa duyguma göre mi yaşamalı? Acaba hepsini yok mu saysam? Ya da alıp birine, tüm…

Yorumlar kapalı

Zafersiz geçen 8 yıldan sonra: CHP, yeniden ‘Kılıçdaroğlu’ dedi.

Kurultay mevzusuyla ilgili birçok şey yazıldı. Ben bu konuyla ilgili ne söylemeliyim derken Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yeniden CHP lideri lideri seçildiği için tebrik telgrafı gönderdiğini ajanslar son dakika olarak geçmeye başladı. Halbuki aynı saatlerde katıldığı bir toplantıda “Bay Kemal” diye seslendiği Kılıçdaroğlu’a çok sert bir dille yüklenip teröristlerle birlikte hareket etmekle,…

Yorumlar kapalı

Zeytin Dalı ve Kızıl Elma

Lütfedip derdime verin şifayı: Anlatınız bana Kızıl Elma’yı… Bu şehir neresi, yolu nereden? Şimdiye dek var mı oraya giden? (Ziya GÖKALP, Kızıl Elma)   Afrin’de hareket bölgesine sevk edilen askerlerimizden birine sorulan ‘‘İstikamet neresi?’’ sorusuna ‘‘Kızıl Elma’’ demesiyle gündeme gelen Kızıl Elma ülküsü bir çok platformda tartışılan bir hal aldı. …

Yorumlar kapalı

Televizyonun birleştirici gücü

Teknolojinin kısa zamanda biz insanlara yaptıkları ve yaptırdıklarını düşündükçe bugüne inanamıyorum. Birkaç sene öncesine kadar “uzman” olduğu iddia edilen kişiler her fırsatta televizyonun zararlarından bahsederdi. Tezata bakın ki bunu da çoğu zaman televizyon ekranlarında yaparlardı. Yaşı daha büyük olanlar misafirlikte açılan televizyonların muhabbetleri engellemesi gibi nedenlerle televizyondan sürekli şikayetçi olurlardı.…

Yorumlar kapalı

Ne Suçları Vardı Bu İnsanların ?

Ne Suçları Vardı Bu İnsanların ?   Yıllardır devam eden Suriye iç savaşı birçok insan ve ailenin canını yaktı, acı verdi, sefalet ve ölümü getirdi. Yüz binlerce insan, taraf olmadığı, nedenini bilmediği, istemediği, onay vermediği, desteklemediği pis ve kirli savaşta yaşamlarını yitirdi. Yaşamlarını yitirenler belki de şanslıydı! Milyonlarcası bu vahşetten…

Yorumlar kapalı

Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde yeri yokmuş!

Belçika Başbakanı Charles Michel’ın “Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde yeri yok” açıklaması gazetelere yansıdı. Michel aynı zamanda Türkiye ile stratejik işbirliği yapılmasının gerekli olduğunu da söyledi. AB üyesi ülkelerden bu ve benzeri açıklamaları neredeyse her gün duyuyoruz. Michel’in açıklamalarını okuduğumda aklıma birkaç sene evvel Belçika ile çifte vatandaş olan oda arkadaşım geldi.…

Yorumlar kapalı

Onurlu Çıkış’a Dair

Bugün sizlere Levent Gültekin’in kitabı Onurlu Çıkış’ı yorumlayacağım. Onurlu Çıkış bizlere neler sunuyor? Öğretileri neler? Vb. hususları anlatmak istiyorum. Onurlu Çıkış aslıyla Levent Gültekin’in kendi yaşamından yola çıkarak, yazdığı bir eserdir. Bu minvalde öz eleştiri niteliğinin ne derece yüksek olduğunu da okuyanlar bilir. Bizlere tüm farklılıklarımızın zenginlik olduğunu anlatan, ayrılıkları…

Yorumlar kapalı