Bugünkü yazımda Türkiye Cumhuriyeti siyasal hayatında iz bırakmış ve neticesinde birçok mağduriyetleri anlatacağım, bu anlatımımı da günümüz 15 Temmuz sürecinden sonra olan gelişmelerle ilintileyeceğim.
1980 askeri darbesine zemin hazırlayan gizli ve karanlık kişiler çatışmalı bir ortam oluşturmuş, bunun neticesinde bu ortamdan nemalanarak yönetime el koymuşlardı. Yönetime el koyan bu kişi ve kişiler en büyük mağduriyeti halka yaşatmışlardı. Darbe, Türkiye üzerinden tam anlamıyla bir silindir gibi geçmiş, 650 bin kişi gözaltına alınmış, 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş , açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılanmış, 7 bin kişi için idam cezası istenmiş, 517 kişiye idam cezası verilmiştir, haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asılmış, cezaevlerinde yıllarca süren işkenceler yaşanmış, bu işkence hanelerde insanlık dışı uygulamalar yapılmış ve 171 kişinin ‘işkenceden öldüğü’ belgelenmiştir.
937 film ‘sakıncalı’ bulunduğu için yasaklanmış, 23 bin 677 derneğin faaliyeti durdurulmuş, 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verilmiş, 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istenmiş, gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş, 31 gazeteci cezaevine girmiş, 300 gazeteci saldırıya uğramış, 3 gazeteci silahla öldürülmüş, gazeteler 300 gün yayın yapamamış, 13 büyük gazete için 303 dava açılmış, 39 ton gazete ve dergi imha edilmiş, cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirmiş ve 144 kişi kuşkulu bir şekilde ölmüştür.
14 kişi açlık grevinde ölmüş, 16 kişi ‘kaçarken’ vurulmuş, 95 kişi ‘çatışmada’ ölmüş, 73 kişiye ‘doğal ölüm raporu’ verilmiş ve 43 kişinin ‘intihar ettiği’ açıklanmıştır.
6 Kasım 1981’de çıkarılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile YÖK kurulmuş, bundan sonra 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanununun 2301 ve 2766 sayılı kanunla değişik maddelerince özellikle solcu olduğu düşünülen 71 Üniversite personeli YÖK tarafından görevlerinden uzaklaştırılmıştır. Toplam 4 bin 891 kamu personeli görevden alınmış ve 38 profesör, 25 doçent, 10 yardımcı doçent 1402’lik olmuştur. Ancak 1402’lik olmak istemediği için bizzat istifa edenler dahil edildiğinde yaklaşık 20 bin kişi üniversitelerden uzaklaştırımıştır.
Peki sonra ne oldu? 30 yıl sonra halk yine bir 12 Eylül günü sandık başına gitti. Ve o dönem mağdurlarına hakkını verdi. Geçici 15. Madde’nin kaldırılmasıyla 30 yıl önce yaşanan büyük acılar, büyük mağduriyetler yeniden gündeme geldi. Tam tamına 30 yıl sonra adalet geldi. Tabi bu zamana kadar mağdur olan mağduriyeti ile kaldı.
28 Şubat Postmodern Darbesi’nden en büyük mağduriyetleri başörtülü kadınlar, İmam Hatip Lisesi’nde mezun olan, üniversite sınavına giren öğrencileri ve halk yaşadı. Bu dönemde memuriyet hayatı yaşayan bazı kişiler büyük baskılar altında bırakıldılar. Bir kısmı şartlarından dolayı başını açmak zorunda bırakıldı ve sonrasında ciddi psikolojik sorunlar yaşadı. Bir kısmı ise ya görevlerini bırakmak zorunda bırakıldı ya da görevlerine son verilerek evlerine gönderildi.
Peki ya sonra ne oldu? Yine yıllar geçti ve TBMM’de mağdurlar için bir alt komisyon kuruldu. Komisyon başkanı Mustafa Yeneroğlu yaptığı açıklamada, “28 Şubat döneminde inanç özgürlüğü ve ifade hürriyeti gibi temel insan hakları ayaklar altına alınmıştır. Yaşanan psikolojik travmalar, işten atmalar, kamudan ve üniversiteden uzaklaştırmalar insanlarımızda derin izler bırakmıştır. Tüm bu hak ihlallerinin giderilmesi, toplumsal yarayı hafifletmek adına önem arz etmektedir. Yıllar geçmesine rağmen toplumumuzda etkileri devam eden mağduriyetleri inceleyecek olan ‘28 Şubat Sürecinde Gerçekleşen Hak İhlalleri ve Mağduriyetlerin İncelenmesi Alt Komisyonu’, haksızlıkların gün yüzüne çıkmasına ve giderilmesine katkıda bulunacaktır. Bu şekilde o zaman mağdurlarının mağduriyeti giderilmeye çalışılacaktır.” Fakat kimse o dönemden bu zamana çalınan hayaller ve gençliğin nasıl giderileceğini söyleyemediler.
20 Ocak 2010’da balyoz davası başladı. Devam eden süreçte birçok Askeri yetkili ihraç edildi, bazıları ise cezaevine koyuldu. Ciddi bir mağduriyet yaşadılar. Daha sonra anlaşıldı ki bu davanın bir kumpas olduğu ve netice olarak mağduriyetler giderilmeye çalışıldı ama kimse bu insanların çalınan özgürlüklerinden bahsetmedi
Son olarak geçtiğimiz 15 Temmuz sürecinden bu yana devam etmekte olan darbe girişiminde bulunanlar hariç, ihraçlar, açığa alınanlar ve cezaevine atılanlar. Toplamda 93 bin 103 personel ihraç edildi. 41 bin kişi tutuklandı. Peki ya sonra yazımızın başlığında da bahsettiğim gibi bu kişiler ya mağdurlarsa? Bu mağduriyet nasıl giderilecek. Gençliği, Hayalleri ve özgürlüğü çalınanlar ne olacak?
ARAŞTIRMACI-YAZAR
AHMET MİRZAOĞLU