Tüm öğrencilerde bir heyecan. Elinizdeki sınav kâğıtlarına bakıp merak ediyorlar. ‘’ Hocam hemen okuyun-hocam ben kaç aldım-hocam önce sonuçları okuyun sonra derse geçelim vs.’’ Bu her öğretmen ve öğrencinin alışık olduğu manzaradır. Genelde beni şaşırtan ise sınava hiç çalışmamış ve bundan sonrası da pek parlak görünmeyen öğrencinin de sınav sonuçları için aynı heyecanı göstermesi! Sonuçlar okunduktan sonra sınıfı birkaç dakika boyunca zapt edemezsiniz. Haklı olarak öğrenci sevincini veya üzüntüsünü sıra arkadaşıyla veya tüm sınıfla paylaşmak ister. Not çok yüksekse ‘’Yüz aldım, yaşasın yüz aldım, yüz aldııııımmm’’ Not çok düşükse öğrenci iki elini kavuşturup sessizce oturduğu yerden öğretmeni süzer. Adeta gözleriyle öğretmeni dövmeye çalışır, haksız da sayılmaz 🙂
Yukarda yazdığım şey bir varsayım hikâye değil. Ben ve öğrencilerimin sıradan bir günü.
Benim dikkat çekmek istediğim ise öğrencinin yaşadığı çelişki;
Yüksek notu ben aldım düşük notu hoca verdi! Meselesi.
****
İki polisin arasında adliyeye sevk edilen elleri kelepçeli bir adam. Gazeteciler uzaktan bağırarak sorarlar-Neden yaptın? Adam cevap verir:
Şeytana uydum! Veya
Alkollüydüm hatırlamıyorum!
Arkadaş kurbanı oldum!
Bana tuzak kurdular!
****
Tuhaf bir ülkede bir darbe olur.
Darbe yapanları Şeytan dürtmüş, darbe yapılanlar Kandırılmış!
****
Sen toptan çelişki yumağısın!
Yaptıklarının sorumluluğunu alamayacak kadar aciz ve basiretsiz, kifayetsiz…
Hele bir de her sıkıştığında Şeytan hikâyesi uydurman yok mu? Seni köylü kurnazı!
****
Yine de bir umut var!
40 yaş üstü, beynindeki sinir hücreleri 93 model arabamın elektrik tesisatına dönmüş tipleri kandırmaya devam edebilirsin ancak; yeni nesil bu şeytan hikayelerine inanmıyor artık.
***
Not 1 : Şeytan diye bir şey yoktur!
Not 2 : İnsan denen kötü bir şey vardır!
Foto: http://cliparts.co/clipart/3570357
İnsan