"Enter"a basıp içeriğe geçin

Neden sürekli hassasiyetlerimiz tartışmaya açılıyor?

Kimdir bu cami provokasyonlarını yapanlar? Kimdir bu ülkenin hassasiyetlerine sürekli parmak basan, darbe söylemini ortaya atanlar?

Hamasi söylemler ve suni gündemlerle günlerimiz geçiyor.

Bu darbe tehdidi oluşturanlar kim? Bir darbe planı varsa bütün ülkece karşısına dikilelim, tehdidi yok edelim.

Kim ne biliyorsa ortaya dökmeli, milletimizi bu tehditten sıyırıp çekmeli.

Darbeci söylemini bir siyasi ahlaksızlık söylemi haline getirenler, bunu bir tehdit olarak kullananlar ise artık ayıklanmalı ve ülkece bu konuda şeffaflaşmalıyız!

Bugün iktidarında, muhalefetinde darbeye karşı duruşunda hemfikir olabiliyor muyuz?

Darbeye karşı olmak, neden net çizgilerle çerçevelendirilemiyor? Darbe neden sağcısıyla, solcusuyla, İslamcısıyla, liberaliyle herkes için net bir tarife sahip değil?

Herkese göre değişen bir kavram mı? Siyasilerin darbe söylemini bir korku ortamı yaratmak için kullanmadıklarına nasıl emin olacağız?

Her şeyin birbirine geçtiği kimin hangi cephede olduğu belli olmayan bu iktidar savaşları, koltuk muharebeleri, kirli oyunlar, elbette gün yüzüne çıkacaktır.

Milletimize düşen bu süreçte itidalli olmak, birlik olmak ve her türlü ayrışmaya engel olmaktır.

Ancak bu söylemler iktidara da muhalefete de tuzak söylemlerdir, millet bu zor günlerin ardından baskı ve sömürü malzemesi yapılmış bütün oluşumlara dersini vermekten kaçınmayacaktır.

Biz Türklerde ne yazık ki bir aşağılık kompleksi var ama bu tamamen özentilikten doğan bir yanılsama.

Biz mücadeleci ve farkındalığı yüksek bir milletiz. Bu kötü günler geçer ama yapılan kötülükler hafızalara kazınır, unutulmaz ve yargı önünde mutlaka hesabı sorulur.

Bugün kendince adalet dağıtmaya çalışanlar, nefret söylemi savuranlar, ölüm listeleri hazırlayanlar, camilerden şarkı çaldıranlar unutmasın ki hepsinin hesabı sorulur, bugün veya gelecekte… Mutlaka sorulur!