Hayat Evde mi Yoksa Dışarıda mı?
Korona salgını devam ediyor. Karanlık noktası çok olan bu salgınla birlikte yaşam değişti. Birçok insan işsiz kaldı. Binlerce insan yaşamını yitirdi. Milyonlarca insan ise evlerine hapsoldu!
Ülkemizde 8 milyona yakın 65 yaş üstü ve 20 milyonun üzerindeki 20 yaş altı insan cezaevi misali evlerine tıkıldı.
Bu insanların çoğunun yaşadıkları evlerde dışarıya serbestçe çıkabilenler de var! Çıkmak zorunda olanlar da!
Bu insanları korumak amaçlı sokağa çıkarmıyoruz ama yanındaki insanlar sokaklarda! Bu durumda onlar korunmuş oluyorlar mı? Asla! Fotoğrafa bu açıdan baktığımızda sokağa çıkma yasağının anlamsızlığını da görebiliyoruz.
Diğer taraftan, hafta sonları uygulamaya koyulan, son hafta 4 güne çıkarılan sokağa çıkma yasağı da benzer içerik taşıyor. Sokağa çıkma yasaklarından muaf olan milyonlarca insan serbestçe çıktıkları sokaklarda, olası kaptıkları virüsü evlerine taşıyarak sokağa çıkma yasağı olanlara rahatça bulaştırabiliyorlar!
Sokağa çıkma yasağının anlamı, hedefi, amacı ne oluyor?
Aynı evde yaşayan 65 yaş üstü ve 20 yaş altı insanların yanında bulunan ve yasaktan muaf olan kişiler ne kadar korunuyor?
Fabrikalarda, inşaatlarda, madenlerde, sanayide, tarlalarda ve değişik üretim merkezlerinde, kargo, hastane, eczane, market ve alışveriş merkezlerinde, ulaşım sektöründe çalışan insanlar için alınan önlemler var mı?
Doktorlar ve sağlık çalışanları bile, hastanelerde yeterli önlemin alınmadığı konusunda feryat ederken, diğer iş yerlerinde yeterli önlemin alındığı konusuna inanacak birileri var mı?
Maske satışı yasaklanması ise tuhaf bir önlem! Maske yasaklanınca fedakarca maske üretimi yapan gönüllülerimizin ürettikleri maskeleri kullanıyoruz ama bu maskelerin virüs konusunda ne kadar koruyucu olduklarını da bilemiyoruz.
Önlemler konusundaki karmaşa devam ediyor!
Virüs salgınına karşı, genel sokağa çıkma yasakları, 65 yaş üstü ve 20 yaş altı sokağa çıkma yasağı, seyahat yasağı ve maskesiz dolaşma yasağı ile alınan tedbirler, bu tedbirlerden muaf olanlar tarafından yararları sıfırlanıyor! Tedbirler anlamsız kalıyor!
Faydasız ve anlamsız bu tedbirlerle cezaevlerine dönen yaşamlarımıza alışma çabaları ve kendi isteğimizle tüm yaşamsal haklarımızdan vazgeçmemiz ise görüntünün diğer tuhaf tarafı!
Sokağa çıkma yasağı en hafif tabirle bir insan hakkı ihlalidir ve bizler bu ihlalin yapılmasını kendi isteğimiz ile onaylıyoruz çünkü korku büyük. Ucunda ölüm var!
Birçok ölüm çeşidi varken bu virüsün yarattığı ölümden bu kadar çok korkmamızın nedeni ise anlaşılmaz olarak karşımda duruyor!
Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında en sık ölüme neden olan kanser türüdür ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1,6 milyon ölüme neden olmaktadır.
Akciğer kanserinin sebeplerinden en önemlisi sigaradır ve oran % 80-90 arasıdır.
Yine de sigara içenler korkmazlar! Hava kirliliğinden de korkulmaz! Sanayinin yarattığı hava kirliliğine kimseler karşı çıkmazlar ama maskesiz dolaşana tepki sunabilirler. Sokağa çıkma yasağına boyun eğerler!
Bu kadar basit olmamalı. Bu kadar kolay alınmamalı, insanların elinden, insan hakları.
İnsanlar sabırsızlıkla bu sürecin bitmesini bekliyor! İnsanlar sabırsızlıkla güvenli günlere ulaşmayı, hastalığın ilacının bulunduğu haberi duymayı bekliyor.
Ancak biz bu haberleri beklerken virüs sayesinde sadece Amerika’da 280 milyar dolar daha kazandı emperyalist sistem (1)
Corona virüse yakalananları kurtarmak için ilaç bulmaktan çok aşı üretimine ağırlık verilmesi ise diğer anlaşılmaz durumlardan birisi.
“Virüs bulaşan yüzbinlerce insanı nasıl kurtarısız” diye düşünmek yerine aşı konuşuluyor tüm dünyada! Neden?
Rockefeller vakfının yöneticileri soruşturmaya alınmış. Aynı durum Bill Gates’in vakfı için de geçerli. Rockefeller vakfı 10 yıl önce, Bill Gates vakfı ise 2 yıl önce bu virüsten bahseden raporlar yayınladılar ve iki vakıf da sağlık konusunda yatırımlara sahip! (2)
İki vakfın sağlık kurumları aşı için uğraşıyorlar! Belki de aşı çoktan hazırlandı! Sizlere de garip gelmiyor mu?
Virüs için aşı bulunsa, içeriğini bilmediğiniz bu aşıyı yaptırır mısınız?
Aşı olmayanlara iş yok, okul yok, pasaport ve ehliyet yok, sehirlerde, yerleşim yerlerinde yaşam hakkı yok dense, yaptırır mısınız?
Özellikle de son dönemlerde sıklıkla konuşulan insanlara cip takma düşüncesi bile beni aşı olmaktan alıkoyar! Ciplenmektense virüsle yaşamayı tercih ederim!
Dünya bilinmeyen bir yere gidiyor, biz de dünyayla birlikte.
Düşüncelerimde yanılmak istiyorum.
2.https://www.nethaber.com/gundem/rockefellere-koronavirus-operasyonu-14-gozalti-19340
1956 Elazığ doğumluyum
1977 Diyarbakır Eğitim Enstitüsünden mezunum
Siyasi nedenlerle öğretmenlik yapmadım
1980 sonrası 6 yıl kadar Diyarbakır, Eskişehir ve Antep cezaevlerinde tutsak kaldım
İşçi emeklisiyim