"Enter"a basıp içeriğe geçin

Suriyeli Vail El Suud

Suriyeli Vail El Suud  henüz 9 yaşındaydı.

Suriye İç savaşında ailesi birlikte canını zor kurtarıp Türkiye’ye sığınmıştı.

Kocaeli’ne yerleşip ilkokula başladı.

Okuldaki arkadaşları Suriyeli olduğu için onu hep dışlıyordu.

Bu dışlamaya  ‘’sözde’’ öğretmeni olan kişide katılmıştı.

Aksam saatleriydi. Vail, çocuk mezarlığına gitti. Maruz kaldığı bu ırkçı davranışlara artık dayanamıyordu.

Ve orada mezarlığın kapısında kendini asarak canına kıydı…

O canına kıydığı vakit şundan eminim ki ’’yeri döşek göğü ise insanlar ferah yaşasın diye kubbe olarak yaratan Allah’’ o anda evreni yerle bir edip tir tir titretmiştir.

Ama o kadar zulümler karşısında kör, sağır ve dilsiz olmuşuz ki Allah’ın bu evreni titrettiğini yerle bir ettiğini hissedememişiz.

Hadi çocukların yaptığına çocuk diye geçiştirebiliyor insan ama o sözde öğretmenin yaptığı karşı insanın aklından geçebilecek en kötü sözler geçiyor.

Asıl suç o öğretmende değil onu yetiştiren, öğretmen yapan eğitim ve aile sisteminde…

9 yaşındaki bir çocuk bunu nasıl yapar inanamıyor insan ama özelliklede öğretmeni tarafından ırkçılığa maruz kalmak ona bu kötü durumu yaşatmıştı.

Oysa bu ümmetin öğretmeni olan peygamberimiz ‘’Bütün insanlar Âdem’den gelmiş, Âdem de topraktan yaratılmıştır. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a, beyazın siyaha, siyahın da beyaza hiçbir üstünlüğü yoktur. Allah katında üstünlük ancak takvâ iledir.’’  Diye Veda Hutbesinde demişti.

Ama gelin görün ki efendimizin hayatına, sözlerine göre yetiştirilmeyen insan diye gezen mahlukların  nasıl kötülük yapabilecek halde olduklarını görün…