"Enter"a basıp içeriğe geçin

YAŞA VAR OL HARBİYE

Sevgili okurlar, gün geçmiyor ki güzelim ülkemizde utanılacak bir başka olayla karşılaşmayalım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Atatürk Devrim ve İnkılapları’nın sarsılmaz kalesi olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, hain saldırılar hız kesmeden devam ediyor.
Ergenekon, Balyoz saçmalıklarıyla TSK’ ya geçirilen kuduz dişler gün geçtikçe daha derine iniyor, Cumhuriyetimizin sarsılmaz kalesi üst üste darbe almaya devam ediyor. Ergenekon dediler, Balyoz dediler ordumuzun en seçkin, en dürüst, Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı ne kadar personelimiz, subayımız varsa kumpaslara kurban ettiler.
Bu anlayış, utanmadan sıkılmadan türlü hakaret ve iftiralarla ordunun içini boşaltırken, buraları Fethullahçı dostlarıyla doldurdular. Daha sonra 15 Temmuz olayları yaşandı ve tekrar ordudan tasfiyeler başladı. Bu olaylara hepimiz şahit olduk. Bu yaşanılanlardan dersini alamayan hükümet, devletimizin en güzide kurumuna hâlâ daha “bilinçli ya da bilinçsiz” saldırılara devam ediyor.
Bugün yine en son, Yeni Akit adlı lağım çukurunda haber müdürlüğü yapan Murat Alan, tam olarak; “O hizaya gelmeyen apoletli Generalleriniz hepsi Erdoğan’ın arkasında saf tutuyor. Oynaya oynaya eşek gibi saf tutacaklar.” diyerek ordumuzu aşağılamış, personellerimize hakaret etmiştir.

 Ne insanlığa, ne vatana, ne de aziz milletimize hiçbir faydası olmayan bu ahlaksız zat, ne cesaretle bu lafları söylemiştir? Hepinizin ne pislik olduğunuzu bu millet biliyor. Hepinizin ensesindeyiz ve tüm kirli çamaşırlarınızı ortaya dökeceğiz. Bu kavga Ergenekoncu diye suçlanarak hapislerde, hasta yataklarında vatan mücadelesi verenlerle, yetmez ama evetçilerin, keşke Yunan galip gelseydi diyenlerin, Murat Alanların kavgasıdır. Asla mücadeleden geri durmayacağız. Her köşesi bilfiil işgal edilen memleketimizi bu işgalden kurtaracağız.

Yazımı, Cumhuriyetimizin 15. Yılında Atatürk’ün Türk Silahlı Kuvvetlerine olan söylevini hatırlatarak bitirmek isterim.


“Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber medeniyet nurları taşıyan kahraman Türk ordusu! Memleketini en buhranlı ve müşkül anlarda zulümden, felaket ve musibetlerden ve düşman istilasından nasıl korumuş ve kurtarmış isen, Cumhuriyet’in bugünkü feyizli devrinde de, askerlik tekniğinin bütün modern silah ve vasıtalarıyla mücehhez olduğun hâlde, vazifeni aynı bağlılıkla yapacağına hiç şüphem yoktur.
Bugün, Cumhuriyet’in on beşinci yılını mütemadiyen artan büyük bir refah ve kudret içinde idrak eden büyük Türk milletinin huzurunda kahraman ordu, sana kalbi şükranlarımı beyan ve ifade ederken büyük ulusumuzun iftihar hislerine de tercüman oluyorum.
Türk vatanının ve Türk camiasının şan ve şerefini, dâhilî ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam inanç ve itimadımız vardır. Büyük ulusumuzun orduya bahşettiği en son sistem fabrikalar ve silahlar ile bir kat daha kuvvetlenerek büyük bir feragati nefs ve istihkarî hayat ile her türlü vazifeyi ifaya muhayya olduğuna eminim. Bu kanaatle Kara, Deniz ve Hava ordularımızın kahraman ve tecrübeli komutanları ile subay ve eratını selamlar ve takdirlerimi bütün ulus muvacehesinde beyan ederim.’’