İyi ve mutlu bir evlilik, her gencin hayallerini süslüyor. Tek düşünülen ise kendilerine uygun bir eş bulup, bir ömrü birlikte geçirmek. Ama kurulan hayaller ve gerçekler bambaşka olunca umutlar da bir bir tükeniyor işte. Evliliğin temel taşlarını oluşturan güven, saygı ve sevgi eksik olunca devamlılığı da gelmiyor. Oysa “Eşleriniz, sizi…
Yorumlar kapalıKategori: Psikoloji
Gömüldüm yine bu satırların başına,karalıyorum bir şeyler. Yalnız bu karaladığım satırlar beni sizlerden bir ay ayıracak bir metine dönüşecek. Ne güzel cümle kurdum yahu. Bu kadar güzel cümlelere alışığız tabi ki, birazcık ego yaptırayım kendime. Bu yazıyı İbrahim Tatlıses – Sarhoş parçasını ile döküyorum cümlelere, kelimelere, işaretlere. Aman hemen şey…
Yorumlar kapalıSon günlerde sıkça duyduğumuz, artık herkesin dilinde ve hemen hemen her işletmeye başlık olan “muhafazakâr” kelimesinin üzerinde durmanın zamanı geldi de geçiyor bile. Peki nedir bu muhafazakâr kelimesi? Kelime anlamı, sahip olduğu değerleri muhafaza eden kişidir. Ve geleneksel sosyal etmenlerin muhafaza edilmesini destekleyen politik ve sosyal bir felsefedir. Daha belirgin…
Yorumlar kapalı“Abartı ve gösteriş merakı sahteliği ve kargaşayı tetikler. İnsanlığın ve dünyanın sadeliğe ihtiyacı var.” Geçen gün izlediğim çok güzel, kısa ama öz bir televizyon programı “Mesele” de böyle anlatılıyordu sadelik. Bu güzel programdan bahsetmeden olmazdı. Hele televizyonlarda o kadar boş ve lüzumsuz yayınlar var ki, böylesi bilgi yüklü bir programı…
Yorumlar kapalı“Ol”maya yöneliktir algımız. “Olmak” fiilinin, egomuzu yüceltmemiz için bizi nereden nereye sürüklediğinden habersiz bir şekilde, bir şey olmak için gayret sarf edip dururuz. Evet, olmak direkt olarak “ben” demektir. Bir “şey” olmaya çalışırken, aslında o şeyin örtüsü altında egomuzu beslediğimizin farkında bile değilizdir. Halbuki aslında bütün eylemlerimizin ve yaşama bilincimizin…
Yorumlar kapalıMetrobüs meydan savaşlarını bilirsiniz. Eğer mesai saatlerinin başlangıç ve bitiş zamanlarında metrobüse binmeyi göze aldıysanız zorlu bir mücadeleye girişmeyi de göze almışsınız demektir. Zira metrobüs sırasında siz dilediğiniz kadar nezaketle davranın, kimseye dokunmadan o kapıdan içeri girmeye çalışın, muhakkak birileri, o eşsiz koltuklardan birine oturabilme aşkıyla sizi adeta ezip geçecektir.…
Yorumlar kapalıİnsan ilişkilerinin güçlü olması diye bir yetkinlik var. İş dünyasında her çalışandan beklenen, bütün iş ilânlarına bir madde olarak eklenen, iç ve dış müşterileri memnun etmek için olmazsa olmaz koşul olduğu düşünülen, büyülü, süslü bir yetkinlik. Ama on yıllık iş hayatım boyunca, özellikle kurumsal şirketlerde izlediğim kadarıyla bu yetkinlik ne…
Yorumlar kapalıŞimdi bayram zamanı, arkamızda bıraktığımız ramazana veda zamanı. Şöyle bir geriye bakıp değerlendirmeden geçmek istemedim. Tutabildiğimiz ve tutamadığımız oruçlar, hâkim olup olamadığımız nefsimiz ve bu ayın sadece aç kalmaktan ibaret olduğunu sanan birtakım insanlar… Böylece bir Ramazan ayı daha iyi kötü hatıralarıyla geride kaldı. Giderken yüreğimizde bıraktığı derin yaralarla “yine…
Yorumlar kapalıGeçip giden güzellikleri hatıralara bıraktık. Ve yeni yeni güzelliklere kucak açıyoruz her geçen gün. Ama olmuyor! Hiçbir şey eskiden olduğu kadar, eskide durduğu kadar güzel durmuyor işte hayatımızda. Ne o vazgeçilmez tatları alıyoruz ne de o vazgeçilmez tatları sunabiliyoruz şimdi. Birkaç kişi bir araya gelsek, hep eskilerin güzelliğinden söz eder…
Yorumlar kapalıÇevrileli neredeyse 40 yıl olduğu halde izleyenlerin hala gülümseyerek hatırladıkları “Uçak” adlı bir Amerikan filmi vardır; “saçma komedi” denen türün ilk ve en başarılı örneklerinden olduğu söylenir. Filmin bir sahnesi şöyledir: Uçak aniden kontrolsuz bir şekilde alçalmaya başlamıştır. Hostes yolculara durumu açıklamaya çalışırken “yakıtımız azaldı, otomatik pilotumuz çalışmıyor ve pilotlarımızın…
Yorumlar kapalı