"Enter"a basıp içeriğe geçin

“24 Kasım, Övülesi Bir Gün!” Öğretmenler Günü

Tavır ve davranışıyla asil bir duruş sergileyen öğretmenler; aldıkları maaşlarla aynı dik duruşu sergilemekte bir hayli zorlanıyorlar.

Süslü, gönlü okşayan, iltifat yağmurlarından beslenen veciz sözler öğretmenler gününde sağanak sağanak satırlara yağacak, oradan gönülleri doldurup taşacak.

Gönülleri taşan ve coşan öğretmenler aynı sağanaktan ceplerine de “Bir şeyler damlar mı?” diye umut edecekler.

Ancak bugüne kadar bu umut dağının, okyanusunun ya da yağmurunun öğretmenin cebine bir şey taşıdığı pek görülmemiş. Beyhude geçen –pardon geçecek olan demeliydim- bir öğretmenler günü yine gelip çattı.

Öğretmenlerin yapması gereken maddeler sıralanırken yeterince cömertlik gösterenler aynı tutumu öğretmene bir şey vermeye geldiğinde -nedendir bilinmez- bir türlü gösteremiyorlar.

Öğretmen şöyle olmalı, böyle olmalı, çok okumalı, rol model olmalı…

Bilgili olmalı, yol göstermeli, çocuğun psikolojisini anlamalı yetmez velisinin de dertlerini çözmeli…

Her türlü evrak işlerini hemen halletmeli, çok çalışmalı, her zaman önde olmalı…

Dersini sevdirmeli, kendisini sevdirdikten hemen sonra tabi ki…

Ödevleri kaliteli olmalı, hem çocuğu hem veliyi eğitmeli…

Mümkünse hiç hastalanmadan çalışmalı, erken gelmeli, geç çıkmalı…

Otuz saat, kırk saat derse girmeli, en güzel töreni hazırlamalı…

Ne öğrencinin ne de velinin kalbini kırmamalı…

Okul idaresini her daim memnun etmeli…

Öğrencilerin öğrenme ihtiyaçlarını belirlemek ve buna göre eğitim planı hazırlamak,

Öğrencilerin öğrenmelerini etkin bir şekilde yönetmek ve değerlendirmek,

Öğrencilerin farklı öğrenme stillerine ve ihtiyaçlarına uygun eğitim sağlamak,

Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olmak,

Öğrencilerin hayal güçlerini ve problem çözme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak,

Öğrencilerin teknolojiyi etkili bir şekilde kullanmalarını sağlamak,

Öğrencilerin eleştirel düşünme ve karar verme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak,

Öğrencilerin sosyal sorumluluk bilincini geliştirmelerine yardımcı olmak, öğretmenin görevidir.

Bu listenin sonu yok.

Yapılması gereken ne kadar iyi, güzel, olumlu davranış, durum, bilgi, yetenek varsa öğretmen hepsini yapmalı.

Yeter mi?

Hayır, elbette ki yetmez.

Aynı zamanda yaptırmalı.

Öğretmen, elbette bütün güzellikleri uygulama noktasında gayretli olmalı ve olacaktır da. Ancak iş öğretmene özlük ve maddi hakları vermeye geldiğinde bu cömertliği göremiyoruz.

Tek gördüğümüz cepler dolusu akrep.

Cimriliğin bin bir şekle girdiği ve sergilendiği “seç beğen hangisini alırsan al” pazarını görüyorlar. Sağanak yağmurlara benzeyen iltifatların yerini çöl sıcakları alıyor. Ortalığı kavurdukça kavuruyor. Öğretmen geçim derdiyle boğuşsun dursun. Okula gelince de hiç bunları yaşamamış biri gibi davransın.

 İyi de bu mümkün mü?

Elbette ki mümkün değil.

O da bir insan. Hem de binlerce insanın hayatına dokunan ve dokunacak olan güzide bir insan.

İkinci iş, üçüncü iş peşinde koşan öğretmenlerin sayısı bir hayli fazladır. Bu da işin vahametini göstermesi açısından tek başına yeterli bir sebeptir.

Eğitime dair gerçekleri ve öğretmenlerin yaşadığı sorunları vurgulayan programlar yapılmalı. Bu programlar konunun bilinirliğini arttıracak ve çözüm yollarını ortaya koyacaktır. Öğretmenlerin mesleki saygınlığını ve toplumdaki önemini vurgulamalıyız. Aynı zamanda onları cesaretlendirmeli ve motive etmeliyiz.

Devlet dairesindeki çaycıya gösterilen hürmet, eğitimcilere gösteriliyor mu sizce?

Gerçi bizde herkes eğitimci!

Herkes her şeyi biliyor!

Neyse!

Yine çok dertlendik.

Dönelim umutların çiçek açtığı o mübarek, kutsal, övülesi güne!

Her yıl 24 Kasım’da kutlanan Öğretmenler Günü, Türkiye’de eğitim camiasının en önemli günlerinden biridir. Bu özel günde, tüm öğretmenlere emeklerinden ve hizmetlerinden dolayı teşekkür edilir, yukarıda bahsettiğim iltifat yağmurları sağanak sağanak yağar ve gönüllere dolar.

İltifat yağmurlarından birkaç damla aşağıda sizin için ayrılmıştır.

  • “Öğretmenler, toplumun en önemli yapı taşlarından biridir.”
  • “Onlar, geleceğimizin mimarlarıdır.”
  • “Çocuklarımızın bilgi, beceri ve değerlerle donatılmasında en büyük rolü oynayan öğretmenlerdir.”
  • “Öğretmenler, bir ülkenin geleceğini şekillendiren insanlardır.”
  • “Öğretmenler, çocukların potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olan rehberlerdir.”
  • “Öğretmenler, bilgi ve becerileri aktaran birer ışıktır.”
  • “Öğretmenler, çocukları hayata hazırlayan birer köprüdür.
  • “Öğretmenler, toplumumuzun en değerli varlıklarıdır.”

Eğitim sistemimiz, birçok zorlukla karşı karşıyadır. Bu zorluklar, öğretmenlerin de hayatını zorlaştırmaktadır. Öğretmenler, yetersiz ücretler, ağır iş yükü ve mesleki saygınlık eksikliği gibi sorunlarla mücadele etmektedir. Öğretmenler, öğrencilerini eğitirken aynı zamanda birçok idari işlemle de uğraşmak zorunda kalmaktadır. Bu durum, öğretmenlerin stres düzeyini artırmakta ve mesleğe olan ilgisi azaltmaktadır.

Yine güzel cümlelerle öğretmenlerimizi motive edelim etmesine de biraz da ceplerine giren paraya ve özlük haklarına bakalım.

Onların iyi olması, neşeli olması bir neslin iyi ve neşeli olması anlamına gelecektir. Tek bir öğretmenin mutluluğu büyük bir ordunun mutluluğu olacaktır. Mutlu ordu zaferlerin yakın olması anlamına da gelecektir.

Önceliğimiz eğitim sisteminin temel sorunlarının çözülmesi ve öğretmenlerin daha iyi şartlarda çalışmalarının sağlanması olmalıdır. Bir öğretmen, “öğretmen olmaktan” çok daha fazlasıdır.

Tüm öğretmenlerimizin“öğretmenler günü” umutlarının somutlaştığı gün olsun, vesselam!

“Zekâ Patlatan Fikirler:

  • Her okulda öğretmeler toplantısında (eğitimin geneline göre uygun olacak fikirler) alınan kararlar silsile yoluyla düzenli olarak bakanlık merkezine gitmeli.
  • Öğretmenlerin deneyimlerini mutlaka yazması ve kitaplaştırması için belirli periyotlar olmalı ve çıkacak kitap bakanlık eliyle desteklenmelidir. Yani her öğretmen birikimini kitaplaştırmalıdır.
  • Eğitimle ilgili değişim kararları öğretmenlerden gelen fikirler doğrultusunda şekillenmelidir.
  • Ödül ve ceza sistemi net kurallarla belirlenmelidir.
  • Yaptırım kuralları –okula geç gelen, devamsızlık yapan, sınıfın huzurunu bozan, sorumluluklarını yerine getirmeyen vb.- mutlaka öğretmeler ve konunun uzmanları tarafından belirlenmeli ve uygulanmalıdır.