"Enter"a basıp içeriğe geçin

An gelir, küllerinden doğar insanlık!..

Bugün 2 Temmuz 2020. Herkesin dilinde, “Yahu bu ne sıcak adeta cehennem gibi…”, “Ya olduğum yerde eriyorum, bitiyorum” cümleleri. Taş çatlasa 30 derece hava, vantilatör var, klima var hiçbiri yoksa kaçacağın gölgelik bir alan illa ki var. Deniz var, havuz var, ikisi de yoksa duş var.

2 Temmuz 1993… Tam 27 yıl önce bugün güneşle değil çakmakla, kibritle yandı, eridi, bitti insanlar.

Kaçacak hiçbir yerleri yoktu. Sazlarıyla, sözleriyle yandılar.

Güya cehennem korkusuyla yaşayan insan formundaki yaratıkların, cehenneme çevirdiği Sivas Madımak Oteli’nde…

Tüm dünyanın gözleri önünde.

Biz barbar, yobaz, insanlık düşmanıyız diye haykırarak hemde…

O günden sonra da yakmayı sürdürdüler.

Kadın yaktılar, çocuk yaktılar, adam yaktılar, kedi yaktılar, köpek yaktılar, orman yaktılar! 

Lakin bilemediler anka kuşunun hikayesini…
Küllerinden doğacağını yeniden ve yeniden…

Türkülerin yakılamayacağını, fikirlerin, yanan etten ve kemikten ibaret olmadığını bilemediler. 

Utancın üzerinden 27 yıl geçti. 

İnsanlar düşünüyor, insanlar konuşuyor ve türkü söylüyor insanlar.

İnadına barış, inadına kardeşlik diyor; diyecek!

Ne diyordu Adnan Yücel usta; 

…Bitmedi daha sürüyor o kavga. ve sürecek. Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!