"Enter"a basıp içeriğe geçin

Vakit Bir Araya Gelme Vaktidir

Siz değerli okurlarım son yazımı 5 Temmuz’da yazdım. Ülkemiz içinde dönen bunalım siyasetinden ve ne yazarsak yazalım direkt oncu buncu olunduğumuzdan dolayı yaklaşık iki buçuk aydır yazı yazmıyordum. Ama şu bilinmeli ki bizim gibi derdi olan ve her ne zorlukla karşılaşırsa karşılaşsın eylemden yani hareket mekanizmasından kopmayan gençler durmak bilmeden hakkı haykırmaktan vazgeçmeyecektir.
***
Gelinen son noktada sağ görüşlü teşkilatlar içinde bunalım ve söz sahibi olamama hatta sözünü söyledikten sonra dışlanma ve hainlikle karşı karşıya kalmaktadır. Daha ilerisi olarak özveri ile gecesini gündüzüne katan sistematik bir şekilde çalışan ama bulunduğu sistemde aykırı görülerek kafasına tokmak yiyen bir dolu kardeşimiz, ağabeyimiz ve ablalarımız var.
***
2001’de lider oligarşisini çökertip, kollektif aklın temsilcileriyle çıkılan yolda “Erdoğan olmazsa biz bir hiçiz…” söylemine gelinen noktadayız. Hatta şeffaf ortamın bulunacağını ve bununla birlikte siyasilerin sorgulanabilir olduğunu söyleyerek tam anlamıyla ahlaklı bir siyasal sürecin başladığını söyleyebiliriz. Lakin yine gelinen noktada en ufak yapı taşı mahalle teşkilatlarından tutun genel merkezine kadar genelleme yapmayarak bu şeffaf ve sorgulanabilir ortamın artık sorgulandığı döneme geldik.
***
Gelinen süreçte hep haklısınızcılar vatansever; içerden özeleştiri yapıp hataları düzeltmek isteyen taşın altına elini koymak isteyenler ise üzülerek söylüyorum ki elleri eziliyor. Kin ve nefret söylemlerinin arttığı bu süreçte dışarıdan içeriye direktif veren troll çeteler içten içe parti yürütme kanadına zarar vermektedir.
***
Recep Tayyip Erdoğan’ın samimiyeti ve vatanseverliği bunla birlikte gelen çalışma azmi ve hizmet aşkından asla şüphe duymuyorum ve duymak istemiyorum ama gelinen noktada yanına yerleşmiş ve Cumhurbaşkanımızın hareket mekanizmasında etkili olan isimler işi zora sokmaktadır. İçerden gelen her eleştiriye eleştiri ile karşılık verenler bilsinler ki özeleştiri insani günceller dünden daha iyi hale getirir fakat kabul etmezseniz birikir birikir ve en sonunda yanınızda eleştirecek kimse kalmaz hepsini karşınızda bulursunuz.
***
Ben Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi okuyan ülkenin geleceği için çabalayan ve Müslümanca yaşamaya çalışan gençlerden biriyim. Lütfen bu yazıyı kötü görenler biliyorum sizde içinizden destekliyor ama dışa vuramıyorsunuz. İstişare ortamlarında bu durumun sorgulanması tekrardan güçlü bir şekilde ayağa kalkıp el ele verip nasıl eskiden birleştirici ve ortak akıl söylemiyle bir araya geldiysek yine gelme vaktidir.
***
2007 parti kapatma olayları, 2009 krizi, 2013 gezi olayları, 2015 hendek operasyonları, 2016 15 Temmuz hain darbe girişimi gibi vb. olumsuz durumlarda vatanı sevmenin çilesini biz çektiysek edebiyatını başkalarına yaptırmayalım…
***
Bu yazı ufak bir siyasî analizdir. Müslümanların derdiyle dertlenelim. Ülkemizi sevmekten asla vazgeçmeyelim. Her şey YENİ, GÜÇLÜ ve MÜREFFEH TÜRKİYE için…