Peygamberimizin dünyaya gelişlerinin anısına kutlanması gelenek halini almış olan bir Mevlid Kandili’ne daha ulaştık. Bu yıl “Mevlid-i Nebi Haftası” adıyla değişik etkinliklerle kutlanacak olan hafta münasebetiyle peygamberimiz, insanların gündeminde bir haftalığına da olsa daha fazla yer edinecek. Bu etkinliklerin peygamberimizin insanlar tarafından tanınmasında önemli katkılarının olacağı muhakkaktır. Bu etkinliklerin abartıya kaçmadan ve peygamberimizi olduğu gibi tanıtan programlar olarak icra edilmesi çok mühim.
Peygamberimizin kısmen de olsa daha fazla tanınmasına vesile olacağını düşündüğümüz bu günlerde bizler de peygamberimizin örnekliği üzerine birkaç söz etmek istiyoruz. Kur’an-ı Kerim’inde Allah’ın “üsve-i hasene” yani “en güzel örnek” olarak tanımladığı peygamberimizin hayatında, biz ümmeti için çok güzel paylar vardır. Peygamberimizin hayatındaki bu paylardan hissedar olmak için öncelikli olarak peygamberimizi tanımamız gerekli. Çünkü tanınmayan birinin örnek alınması mümkün değildir. Peygamberimizi örnek almak demek de onun yaptıklarını taklit etmek değildir. Zira taklit taassuba, taassup da radikalizme götürür. O nedenle içinde bilinçli bir eylemin varlığını da saklayan örnek almanın, taklitten çok uzak olduğu unutulmamalıdır.
Allah’ın “üsve-i hasene” diye nitelediği peygamberimizi örnek almak için onu tanımak gerekli demiştik. Peki peygamberimizi örnek almak demek ne demektir?
Peygamberimizi örnek almak demek; Güvenilir olmak demektir. Zira peygamber olmazdan evvel bile insanlar peygamberimizi Muhammed’ül Emin (Güvenilir Muhammed) diye isimlendirmişlerdi.
Peygamberimizi örnek almak demek; Affedici olmak demektir. Mekke fethedildiği zaman kendine türlü işkenceler yapan ve sahabesiyle beraber onu memleketi Mekke’den çıkaran müşrikleri affetmişti.
Peygamberimizi örnek almak demek; Merhametli olmak demektir. Taif’e İslam’ı anlatmak için gittiğinde çocuklara taşlatıldığı ve vücudunun değişik yerlerinden yaralandığı halde Taifli’lere beddua dahi etmemiş ve onların helak edebileceği teklifinde bulunan Cebrail’in (as) teklifini de geri çevirmiştir.
Peygamberimizi örnek almak demek; Hoşgörülü olmak demektir. Bedevilerden biri gelip de Mescid-i Nebi’nin kenarına bevledince sahabesinden, bedeviye tepki gösterilmemesini isteyerek bevlettiği yerin bir kova suyla temizlenmesini istemiştir.
Peygamberimizi örnek almak demek; Sözünde durmak demektir. Hudeybiye Barışı imzalandığında anlaşmanın maddelerinden biri de Mekkeli’lerden hiç biri -Müslüman olsalar dahi- Medine’ye alınmayacaklardı. Ebu Cendel Medine’ye geldiğinde Rasulullah Ebu Cendel’in Müslüman olmasına rağmen anlaşmanın hükümlerini çiğnememek için onu Medine’ye almamıştır.
Peygamberimizi örnek almak demek; Cömert olmak demektir. Peygamberimize bir sepet hurma hediye olarak gelecek olsa hemen o sepeti oracıkta bulunan kişilere dağıttırırdı.
Peygamberimizi örnek almak demek; Alçakgönüllü olmak demektir. Bir adam peygamberimizin karşısına gelmiş ve tir tir titriyordu. Peygamberimiz ona “Korkmana gerek yok, ben kral değilim. Ben kurutulmuş et yiyen bir kadının oğluyum…” demişti.
Peygamberimizi örnek almak demek; Çalışkan olmak demek, kendi yapabileceğin bir işi kolay kolay başkasına buyurmamaktır.
Peygamberimizi örnek almak demek; Dosdoğru olmak demektir. “Şu tepenin ardında bir ordu var desem, bana inanır mısınız?” diye sorduğunda orada bulunan tüm insanlar “Elbette, sana inanırız. Sen emin bir kişisin.” demişlerdi.
Peygamberimizi örnek almak demek; Adaletli olmak demektir. “Hırsızlık yapan kızım Fatıma dahi olsa onun da elini keserdim.” buyuruyor Allah’ın Rasulü.
Peygamberimizi örnek almak demek; Vefakar olmak demektir. Yıllar sonra bile kendini yetiştiren amcası Ebu Talip’in eşi Fatma’yı gözleri nemli ve “O benim ikinci annemdi.” diye anmıştı.
Hayatından daha birçok güzel hasletin sıralanabileceği peygamberimizin hayatını öğrenmek, onu anlamak, onun hayatına benzer bir hayat yaşayabilmek dualarımla…
Kandilimiz mübarek olsun.
1982 Samsun Çarşamba
İlahiyat Edebiyat Adalet
Öğretmen