Dolaştığım her yerde bir referandum mitingleridir gidiyor. Nedir yahu bizi bu kadar birbirimize düşüren? Gördüm ve gördüklerimi ilk yazımda anlatmak istiyorum. Bir tarafta düğün bayram havası, diğer tarafta çeşitli propagandalar… Hepsi birbiri için çeşit çeşit söylemlerden dem vuruyor. Türkiye zorlu bir süreçten geçiyor, bunu hepimiz biliyoruz, her bireyin hayatı bir şekilde siyasi ve sosyal bir olaya bağlanıyor. Haberlerde gördüğümüz her şey bir anda gündemimize oturuveriyor, fakat bu referandum sanki biraz fazla mı gündemimizde kaldı? Bana göre, biraz değil fazlaca gündemimizde kaldı. Düşünecek ve yazacak o kadar olay varken, vereceğimiz bir “evet” veya “hayır” bu kadar düşünülmemeli. Düşünülmemeli derken, elbette ülkemizin geleceği bu kararlara bağlı, hangisi uygun görülürse o oylamadan geçecek ancak benim asıl sorun olarak gördüğüm olay, referandum için kavgalar, sürtüşmeler ve çeşitli söylemler. Arkadaşımla bir sohbet havasına girsek, iki üç kere havadan sudan konuşuyoruz, on kere konu referanduma geliyor. Konuştuğumuz her şey neredeyse referandum, hiç bilmeden ve anlamadan konu bir şekilde oraya geliyor ve oradan gelişiyor. Tartıştığım bir arkadaşımla yeni barıştık yahu siz düşünün… Ah bu referandum, bütün arkadaşlıkları, dostlukları bozacak gibi duruyor.
Karşıt fikir çadırlarının selamlanması
Haberlerde çok güzel bir olaya da şahit oldum bugün. Ak Parti milletvekilinin “Hayır”, CHP milletvekillerinin “Evet” çadırlarını gezdiği haberi gözüme çarptı. Bugün izlediğim en güzel haberlerden bir tanesi. Her konuya dahil olan, her türlü tartışmayı yapan vekillerin bu kıvama gelmesi güzel bir detay. Arkadaşımla aramızı bozmaya sebep olan referandum, demek ki liderleri ve vekilleri kıvama getiriyormuş. Ama belirtmek isterim biz de barıştık..
Saygılarımla…
Günün sözü
“Dünyanın en büyük cezaevi, cahil insanın kafasının içidir.”
MONTAIGNE
1997 yılının Ekim 7 günü dünyaya gelmiş minicik bir bebektim. Eğlenceli yıllardan geçerek ilkokul yıllarına geldim. 7. sınıfa kadar Ataşehir Ali İhsan Hayırlıoğlu İlköğretim Okulu, son 2 yılımı ise Feneryolu Mustafa Aykın İlköğretim Okulun’da tamamladım. Sınavları başarı ile tamamlayıp lise hayatına atıldığımı söyleyemeyeceğim. Herkes gibi orta derecede bir sınav ile Erenköy İntaş Lisesinde öğrenimimi gördüm. Tabi ki liseye giriş sınavım çok iyi olmasa da, lise hayatım başarılı geçti. İlköğretim dönemimden bu yana oynadığım amatör futboldan dolayı spor hayatına yöneldim. Üniversitede bu bölümü okumak istedim fakat nasibimde Üsküdar Üniversitesinde İletişim Fakültesi okumak varmış. 2016 yılında büyük bir korku ile başladığım bu fakültede gerek çalışmalar, gerek projelerle uzun bir yol katederek ilerlediğimi ve bir nebzede olsa korkumu yendiğime inanıyorum. Bloglar, siteler, reklam filmleri,reklamcılık,haber spikerliği, gazetecilik gibi her alanda kendimi birazda olsa geliştirmek istiyorum ve bunun için daha fazla emek ve zaman harcayarak ilerliyorum. İlk adımımı atmaya Qoshe sitesinin Fikir Kazanı kısmında köşe yazılarımı profesyonel olarak yayınlayarak başladım, çeşitli senaryo deneyimlerinde bulunduk arkadaşlarımızla birlikte, haber spikerliği yapıp reji kısmında da bulundum. Kısaca hayatımı özetlemek gerekirse bu olaylar ve yaşanmışlıklar zincirinden ibarettir. Bu site ile birlikte güzel şeyler yapabileceğimize eminim.