Hafta başında bir basın toplantısına katıldım. İsrail terörünün bacağını parçaladığı Filistinli Meryem’i dinlemeye tüm basın mensupları gelmişti. Ben de stajyer kimliğimle Milliyet’i temsilen oradaydım. Tekerlekli sandalye ile geldi Meryem. Yüzündeki utangaçlık ve beraberinde Türkiye’de olmanın verdiği huzur aynı anda görünebiliyordu. “Direnmeye devam edeceğim” dedi. Yazdığım haberi aynen ekliyorum…
İsrail’in yaraladığı Filistinli Meryem Türkiye’de şifa buldu
Gazze’de “Büyük Dönüş Yürüyüşü” esnasında İsrail askerleri tarafından vurularak yaralanan 16 yaşındaki Meryem Ebu Matar’ın bacağı, Türkiye’de yapılan tedaviyle kurtarıldı. İnsan Hak ve Hürriyetleri (iHH) İnsani Yardım Vakfı tarafından geçtiğimiz Mart ayında İstanbul’a getirilen Meryem Ebu Matar tedavisi boyunca 42 kez ameliyat edildi. Taksim’de bir otelde düzenlenen basın toplantısına tekerlekli sandalyesiyle getirilen Meryem artık yürüteç yardımıyla yürüyebiliyor. Öte yandan tedavisinin 6 ay ile 1 yıl içerisinde tamamlanacağı öğrenildi.
“Biz Türkleri kardeş olarak görüyoruz”
İHH ve doktoruna teşekkür eden Meryem, “Biz Filistinliler Türkleri kardeş olarak görüyoruz. Çünkü tarih boyunca bize yardım ettiler ve el eleydik. Asla unutmayacağım. Cumhurbaşkanımıza da çok teşekkür ediyorum. Onu çok seviyorum” diyerek, Türkiye sevgisini dile getirdi. Genç kız yürüyüşte elinde Filistin bayrağı taşıdığı için bilerek hedef alındığını söyledi ve “Filistin halkı haksız yere abluka altında. Özgürlüğe kavuşuncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz. Her yerde haklı olduğumuzu anlatacağız. Ve biz inanıyoruz ki hakkın yanında Allah hep olacaktır. İyileştikten sonra Filistin için yürümeye devam edeceğim” diyerek dünyaya mesaj verdi.
“Türkiye’de mühendislik okumak istiyorum”
Gelecek hedefinin ‘Türkiye’de iyi bir üniversitede okumup mühendis olmak’ olduğunu söyleyen Meryem öğrendikleriyle mimari alanında Gazze’ye hizmet etmek istediğini belirtti.
“Bir gün geç gelseydi, bacağını kaybedebilirdi”
Türk cerrahların bölgedeki gelişmelerden dolayı savaş cerrahisinde avantajlı olduğunu belirten Doç. Dr. Mehmet Veli Karaaltın, “Öncelikle İHH’ya teşekkür ediyorum. Çünkü yardım ve ilk yardım çok önemli. Eğer Meryem bize bir gün daha geç gelseydi yüksek ihtimalle bacağını kaybedecekti. Meryem’in durumuna bilimsel olarak ‘gustillo tip 3’ diyoruz.Hepimizin anlayacağı dilde en şiddetli yaralanmalardan biri ile geldi. Ayağından ilk etapta bir hayli şarapnel parçası çıkardık. Kemik paramparça olmuştu ve dolaşım yoktu. Damar ve sinirler kötü durumdaydı” dedi.
42 ameliyat geçirdi
Tedavinin kolay olmadığını söyleyen Karaaltın, “Enfeksiyon vardı. Adeta bacağın yarısı yoktu. Meryem’e hiç endişelenmemesini söyledim. Şu anda Amerika’da ve Avrupa’da olan teknolojinin aynısı Türkiye’de de var. Mikrocerrahi ile doku nakli yaptık. Sonrası da kök hücre tedavisi uyguladık. Beklentimiz tamamen yürümesi. Meryem’e 42 ameliyat yaptık. Meryem’in yaralanması çok şiddetli olduğu için elbette yüzde yüz geri dönmesini beklemiyoruz ama artık yürüyebiliyor. Bu bir ekip çalışmasının ürünüdür. Ameliyatlar devam edecek. 6 ay 1 sene gibi bir sürede tedavi tamamlanmış olacak” diyerek tedavi sürecine dair bilgi verdi.
Filistin’de dram var
Meryem’in Türkiye’ye getirilmesine öncülük eden İHH’nın Yönetim Kurulu Üyesi Durmuş Aydın da Filistin’de uzun yıllardır devam eden bir dram olduğunu söyledi. Özellikle 2007 yılından beri kara, hava, denizden uygulanan ablukaya dikkat çekerek, 2 milyon insanın yaşadığı Gazze dünyanın en büyük açıkhava hapishanesi olduğuna vurgu yaptı. İHH’nın Gazze’de birçok alanda çalışmalar yürüttüğünü belirten Aydın, Meryem’in Gazze’deki 25 bin yetim çocuktan biri olduğunu ve sponsor olarak Türkiye’de tedavi edilmesini sağladıklarını söyledi. Aydın, “Hocamız ekibiyle çok büyük başarı göstererek Meryem’in tekrar ayağını kazanmasına vesile oldu” diyerek Doç Dr. Karaaltın’a teşekkür etti.
Meryem, Mısır’dan çıkarıldı
İsrail ablukası altında bölgeye yardım götüremenin zor olduğunu söyleyen Aydın, “İnsanları bezdirmek, yıldırmak, psikolojik olarak yıpratmak ve sonunda terk ettirmek politikası üzerine kurulmuş bir yapı var orada. İsrail’le olan sınır kapıları kapalı. 2008 yılından beri üç büyük savaş gerçekleşti Gazze’de binlerce ev yıkıldı ve insanlar evlerini tamir ettiremiyorlar. Şu anda Filistinlilerin nefes alabildiği tek yer Refah Sınır Kapısı. Meryem kardeşimizin çıkartılması konusunda Mısır tarafıyla görüşüldü ve hızlı bir şekilde çıkartılması sağlandı. Mısır Refah Sınır Kapısı’nı ne kadar çok açarsa, Gazze halkı o kadar çok rahat nefes alacaktır” şeklinde konuştu.
Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Aynı alanda yüksek lisans eğitimime devam ediyorum. Medya etiği, inovasyon gazeteciliği ve siyasal iletişim alanlarında akademik çalışmalar üretirken Fikir Kazanı’nda da anlatmak istediğim şeyleri yazıyorum.