Garip bir virüsümüz var ve her gün, her ay, her yıl mutasyona uğrayıp fikir ve şekil değiştiriyor!
Hafta içi gün içinde dinlenip hafta sonraları ve geceleri çalışıyor!
Özellikle 23 Nisan, 10 Kasım, 29 Ekim ve 30 Ağustos’ta tüm virüs ekipleri sahaya çıkıp tüm güçlerini harcayarak toplumsal kıyım yapmak için adeta seferber oluyorlar! Neyse ki bu tür durumları önceden istihbari bilgisine ulaşan iktidarımız gerekli önlemlerini alarak bizleri korumak için evlerimizin en derin köşelerinde saklanmamızı öneriyorlar!
Bu virüsün siyasi tarafı da var!
İktidar kongrelerinde, toplantı ve gösterilerinde gösteri, toplantı ve kongre merkezlerinin kapısında bekliyor, alana veya toplantı merkezlerine girmiyor, girenleri kayıt altına alıp tüm virüs ailesine göndererek bu insanlara bulaşmamaları öğütleniyor!
Bir anlamda bunlar da yalaka!
Ya da ölüm garantili çalışıyorlar, ücretleri ne kadar, henüz bu bilgiye ulaşılmış değil.
Cemaatlarla da oldukça iyi ilişkilere sahipler. Cemaat mensuplarına ve de özellikle yöneticilerine asla dokunmuyorlar!
Dualar mı işe yarıyor yoksa virüslerle siyasi, sosyal, ekonomik ve dini ilişkileri mi var, bu konu uzun bir araştırma gerektiğinden kısa kesmeyi daha uygun buluyorum.
Virüs dalga geçer gibi çalışıyor ve aklımızla oynuyor! Normal şartlarda çalışma yapmayan bu zatı muhterem, Ramazanda tüm iş yerlerinde çalışacağını duyurunca yetkililerimiz hemen tedbirini aldı ve virüsün çalışma yapacağı iş yerlerinin kapatılmasını uygun buldu ve bizleri büyük tehlikelerden korudu!
Eğitim ve öğrenim yapan kuruluşların birinci derecede düşmanı. Tüm kurumları kapattı. Eğitim neder ki zaten. Eğitim olmasa da olur. Yeterki çocuklarımız virüse yakalanmasın. İki kere ikinin beş ettiğini bilmeyen mi var!
Uzaktan eğitime de sızma ihtimali olduğu için daha da uzaktan eğitimin formülleri aranıyor ve hatta “cehaletten güzel başka bir şey varmı” atasözünden giderek eğitim ve öğrenim işlerine son vermek de düşünülüyor.
Yedi milyar nüfusa sahip dünyada acaba kaç yüz milyar maske üretildi? Havadaki tozu bile engelleyemeyen maskelerle virüze meydan okuyoruz! İnanmayanlar aynı maskeyle kot taşlama ünitelerinde bir ay çalışsınlar, sözümün doğruluğunu anlayacaklar ki bu tür iş yerlerinde önerilen maskeler, virüs için kullandığımız bez parçalarından yüzlerce kat koruyucu!
Hele de dezenfektan! Kolonya satış rekorları kırdı. Anti bakteriyel sabunlar ikinci sırada boy gösterdi.
Bu aralar ipi birinci göğüsleyen aşı satışları. Tüm fazları bitirilememiş aşılar yok satıyor. İçeriği, iyileştirici veya koruyucu özellikleri bilinmeyen, yeteri kadar denemesi yapılmayan aşılarda firma isimleri yarışıyor. Biontech, Zeneka, Moderna yarışta önde gidenler. Arkalarında aşı isteklileri, en arkada virüs, koşu devam ediyor.
Bitiş çizgisini kim geçecek merak ediliyor!
Bol kazançlar saygıdeğer emperyalistler!
Ölüm.
Her şeyin üzerinde bir korku!
Hem de mutlaka bir gün öleceğini bilen insanoğlu için acaip derecede ürkütücü bir korku!
Gripten de ölebilirsin, kanserden de! Bindiğin uçak düşer, otobüs kaza yapar, gemi batar, sel olur, fırtına olur, yıldırım düşer, yılan sokar, arı sokar, ayağın kayar, uçak başına düşer ölürsün, ölümün türlü yolu var.
Ölüm mutlak.
Ölüm kaçınılmaz.
Ölümün yaşı yok. Biliyorsun. Korku neden?
Ölmek istemiyorsan iktidar yanlısı ol. Virüs karışmıyor ama başka nedenle ölmen kaçınılmaz. Dünyaya kazık çakamazsın arkadaş!
Tüm anayasal ve evrensel hakların elinden alındı.
Sokağa çıkamazsın denildiğinde yasağa uymak zorundasın. 65 yaşını geçenler ve 20 yaşını dolduramayanlar, en zor kısım sizlerin. Virüs en çok sizleri seviyor. Devlet korumasında evlerinizde oturacaksınız.
Yasaklar, yasaklar, yasaklar.
“Çalışmak dışında her şey yasak” demişti George Orwell, yıllar önce.
Bugünü mü anlatmaya çalışmıştı bizlere?
1956 Elazığ doğumluyum
1977 Diyarbakır Eğitim Enstitüsünden mezunum
Siyasi nedenlerle öğretmenlik yapmadım
1980 sonrası 6 yıl kadar Diyarbakır, Eskişehir ve Antep cezaevlerinde tutsak kaldım
İşçi emeklisiyim