"Enter"a basıp içeriğe geçin

Ölüm Kimliğine Bakmıyor

Fatma Altınmakas.

Muş Malazgirt’e bağlı Gölağılı (Qêranlî) köyünde yaşayan Fatma Altınmakas’ı kimseler tanımaz. Altı çocuk annesi.

Evli olduğu Kazım Altınmakas tarafından öldürüldü.

Çünkü eşi, kardeşi tarafından tecavüze uğramıştı. Çünkü eşi tecavüze uğradığı konusunda şikayetçi olmuştu. Şikayetçi olduktan sonra tecavüz eden göz altına alınmış ancak iki gün sonra serbest bırakılmıştı.

Tecavüze uğramak normaldi ama şikayetçi olmak suçtu!

Tecavüzcü serbest bırakıldığı gün eşi tarafından öldürüldü. Ölüm aile kararıydı. Öldüren eşiydi.

Ölen kadın Kürttü. Gündeme düşmedi!

Pınar Gültekin.

Beş gündür kayıptı.

Muğla Ula ilçesinde yaşıyordu. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü son sınıf öğrencisiydi. 27 yaşındaydı.

16 Temmuz günü, yalnız yaşadığı Ula ilçesinin Akyaka Mahallesi’ndeki evinden çıktı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Abla Sibel Gültekin ile annesi Şefika Gültekin, Muğla’ya gelerek, Akyaka Jandarma Karakol Komutanlığı’na kayıp ihbarında bulundu.

Harekete geçen jandarma ve polis ekipleri, Pınar’ı bulmak için arama çalışması başlattı.5 günlük arama çalışmaları sonucunda Pınar Gültekin’in cansız bedenine ulaşıldı. Pınar Gültekin’in cesedi ormanlık alanda bulundu. Arama sonucunda bir varilin içerisinde Gültekin’in cesedi toprağa gömülü halde bulundu.

Yapılan araştırmalar ardından Pınar Gültekin cinayetinin detayları da ortaya çıkmaya başlandı. Edinilen bilgiye göre, şüpheli olay günü konuşmak için otomobiline aldığı Pınar’ı kendisine ait bağ evine götürdü.

Şüphelinin bir süre önce kendisini terk eden Pınar ile yeniden birlikte olmak istediği ancak genç kızın reddetmesi üzerine cinayeti işlediği belirlendi.

Cemil Metin Avcı tarafından öldürüldüğü kesinleşti.

İki kadın cinayeti, iki detay.

Birisi Muş,Malarzgirt diğeri Muğla Ula ilçesi. İkisi de tecavüze uğramış. İkisi de mağdur. İkisi de kendisini korumak istemiş. İkisinin de ölümü politik. İkisi de yasalar düzgün işleseydi yaşayabilirdi!

Ancak daha da acıtan, birisinin ismi bile yok!

Günlerdir kayıp Pınar Gültekin’in ismi sosyal medyayı yıkarken Fatma Altınmakas’ın adı duyulmadı!

Fatma Altınmakas adını duyan kaç kişi var?

İkisi de kadın. İkisi de taciz ve tecavüz mağduru! Ancak birinin adı duyulurken diğeri yok sayıldı!

Neden?

Bu ayrımcılık neden?

Kürt olmak bu kadar mı kötü? Kürt olmak bu kara büyük bir suç mu? Kürt olunca her şey mübah mı?

İnsanlar neden Kürtlere kulaklarını tıkıyor?

İğreniyorum artık.

Bana ırkımı, kimliğimi, memleketimi sormayın! Ben insanım. Ondan ötesi yok. Ondan ötesini arayan insan değildir.

Ölenleri kimliğiyle, diliyle, diniyle değerlendirenler, birisi için üzülüp, ağıtlar yakıp, kanlı göz yaşı döküp diğerini görmeyenler, uzaklaşın benden.

Irkçılık insanın gözlerini kör eder.

Bu nedenledir ki Cizre bodrumlarında yakılanları kimseler görmedi, göremedi. Havan topuyla parçalanan Ceylanı tanıyamadı! Buzdolabında cansız bedeni saklanan Cemileyi de bilemedi belki de!

Ölümlerde kimlikler soruldu. Ölenin kimliği!

Ölen kim, nereli, ırkı ne, cinsiyeti, dini, derisinin rengi ne?

Ölen insandı oysa. Sadece insan. Sadece yaşamak isteyen bir insan! Sadece insanca, sakin bir yaşam isteyen bir insan!

Fatma Altınmakas da Pınar Gültekin de sadece sakin, huzurlu, rahat ve mutlu bir yaşam istiyordu. Günü geldiğinde zaten öleceklerdi. Neden günü beklenmedi?

İnsan mısınız?

Toplumu bir arada tutan toplumsal yasalardır. O yasalar işlemez hale gelince toplumu bir arada tutamazsınız!

Taciz ve tecavüzcüye iyi hal indirimi verirseniz, bir gün gelir ona muhtaç olursunuz!

Birlikte yaşayamıyorsak birlikte ölüme mahkum oluruz!

Gün ayrım günü değil. Ezilenlerin tamamı salça olacak. Reçel olmayacaksınız!

Ya hep beraber ya hiç birimiz…