"Enter"a basıp içeriğe geçin

Bize Ne Oldu?

Eskide mi kaldı güzel insanlar? Hani etrafımızda bir çok insanın bahsettiği; “Eskidenmiş evladım aşklar” cümlesi ya da “Eskiden böyle miydi çocuğum? Daha temizdi insanlık.” diyerek başlayan o cümleler. Bu tarz cümleleri hepimiz mutlaka duymuşuzdur çevremizden. Peki haklılar mı? Yani var mı söyledikleri cümlelerin doğruluk payı? Belki de bunun cevabını net olarak hiçbir zaman veremeyeceğiz ama kendi naçizane fikrimi de paylaşmak isterim.

Eskide kalmadı aşklar, eskiden olduğu gibi de temizdi insanlık. Bazen ben de veryansın ediyorum. “Bu nasıl insanlık?” diyorum. Gazetelerde, sosyal mecralarda, haber kanallarında gördükçe vahşet haberlerini, vicdanını kaybetmiş olan insanların sebep olduğu ya da başkalarına yaşattığı acıları, veryansın ediyorum.

Şu net bir gerçek ki; günümüzde kadın cinayetleri, çocuk istismarları, aklınıza gelebilecek ne kadar insanlık dışı eylem varsa artış göstermiş vaziyette. Bunun sebepleri ve nedenleri üzerine çok konuşabiliriz, hatta kendi kafamızda birilerini asıp kesebiliriz de. “Ah verseler o çocuğa, o kadına bunu yapanı benim elime!” diye başlayan cümleler duyabilir, hatta bu cümleleri kurabiliriz de.

Toplum olarak çok fazla duygu kaybına maruz kaldık. Bu bir gerçek ve inkar edilemez. ”Hayallerimizi çaldılar. Gençliğimizi ve duygularımızı.” Fikirsiz bırakıldık, saçma sapan sistemlerin içinde kuyruğunu yakalamaya çalışan kedi gibi koşup durduk. Artık bir süre sonra öyle bir noktaya geldik ki, sevgi yerini nefrete, sakinlik yerini öfkeye, anlayış yerini kendi bildiğinin kesin doğruluğu kuralına bıraktı. Ne karşımızdaki insanı dinlemeye ne de onu anlamaya ihtiyacımız olmadığını düşündük. Aile yapısı olarak da, çok geriye gittik. Örflerimizi, adetlerimizi, ana babaya saygımızı, toplumumuzun içinde olan kimliğimizi, benliğimizi oluşturan kuralları ve duyguları yitirdik. Bunu biz kendi kendimize yaptık. Suçlu aramaya gerek yok, kendimiz varken.

“Eskide kaldı insanlık” cümlesini kurmadan önce, kendimize verdiğimiz zararı düzeltmeliyiz. Yazımı, bir atasözüyle sonlandırmak istiyorum; ‘’Bir çivi bir nalı bir nal bir atı bir at bir komutanı bir komutan bir orduyu bir ordu bir devleti bir devlet dünyayı’’. İster çivi ol ister kumandan, önce kendini düzelt!