Sevgili okurlar, ulusumuzun ve tarihimizin dönüm noktalarından biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun. Bizi düşman esaretinden kurtaran ve bu vatanı bize yurt edinen, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm Milli Mücadele kahramanlarımızı minnetle anıyorum, ruhları şad olsun.
Bugün önümüze baktığımızda Ata’nın Samsun’a çıkmasıyla başlayan bu mücadelenin ve arkasından gelen Türk Devrimleri’nin yarım kaldığını görüyoruz. Türk Milleti bugün öksüzdür, çaresizdir ve darboğazdadır. Atatürk’ün bize bir kılavuz olarak verdiği ilke ve devrimler ne yazık ki unutulmuştur. Bu nedenledir ki 30 Ağustoslar, 29 Ekimler, 19 Mayıslar manasını yitirmek üzeredir.
Bilinmelidir ki 30 Ağustos yalnızca düşmana karşı kazanılmış basit bir zafer değildir. Türk Ulusu’nun -yapılan devrimlerle- modern dünyada yer edindiği bir tarihtir. 97 sene geçmesine ve onca devrimler yapılmasına rağmen bugün Türk Milleti muasır medeniyetler seviyesinde midir? Niçin hiçbir ilerleme kaydedemedik, aksine elde ettiğimiz değerleri kaybettik? Onca mücadele bugünler için miydi?
Sevgili dostlar, ülkemizin başındaki felaket bellidir. Düşman kapıda değil artık evin içindedir. Aradan seneler geçmesine rağmen, Türk Milleti’nin zaferini devam ettirmeyenler, hatta her imkan buluşlarında değerlerimize, atalarımıza dil uzatanlar takdir edersiniz ki içimizdeki satılmışlardır.
Atatürk Devrimlerini devam ettirmek bu milletin birinci vazifesidir. Yeni kurulmuş genç cumhuriyetimize o zamanın insanları nasıl dört kolla sarılıp başarı elde etmişlerse, bugün aynısını işçisiyle, memuruyla, öğrencisiyle, aydınıyla, genciyle, yaşlısıyla kadınıyla, erkeğiyle yapmak bizim ebedi görevimizdir.
Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki, felsefesinde Atatürk, ulus birlikteliği olmayan hiçbir fikir ve çabanın bu memlekete en ufak bir faydası olmamıştır, görülmemiştir. Türk Milleti’nin başını türlü musibetlere sokan ve gün yüzü göstermeyen bugünün insanları unutulmamalıdır. Keşke Yunan galip gelseydi diyenler ve onlarla aynı mecliste bulunanlar unutulmamalıdır.
30 Ağustos Zafer Bayramı, yoksulluğa, imkansızlığa, çaresizliğe rağmen inananların zaferidir ve yine onların bayramıdır. Aynı inanç, aynı kararlılık ve aynı ruhla Atamızın izinde yürümeye devam edeceğiz. Ulusça yarım kalan devrimleri tamamlayacak, muasır medeniyetler seviyesine geleceğiz. Bütün ümidim gençliktedir diyen Atamızın ümidi olmanın gururunu taşıyoruz ve bu bilinçle hareket edeceğiz. Zafer Bayramımız kutlu olsun.
