"Enter"a basıp içeriğe geçin

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı Raporu Nedir?

Son günlerde eğitim haberlerinde sıkça karşılaşılan “Pisa raporu açıklandı” gibi başlıklarla verilen, eğitim camiasında da ismen bilinip fakat içerik olarak çoğu eğitimcinin, yeterince bilgi sahibi olmadığı bu konu üzerinde bir kaç kelam ederek, hem eğitimcileri hem de velileri,
Pisa nedir? Yerli pisa ne demektir? Gibi konulara kısa da olsa değinerek, bir nevi bilgi sunumu yapmak isterim.

“PISA” olarak kısaltması yapılan, uluslararası öğrenci değerlendirme programı (Programme for International Student Assessment) diye bilinen, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından her üç yılda bir ölçme ve değerlendirme türü, karşılaştırmalı sınavlar yaparak, farklı yaş gruplarına da uygulanabilen bu sınav, genelde 15 yaş grubu öğrencilerin seviyesini belirlemek için yapılmaktadır.

Her bir dönemde farklı bir alan ile ilgili sınav uygulaması yapan Pisa, rastgele seçtiği okullarda; çoktan seçmeli, açık uçlu ve benzeri soru türleri ile bu sınavı uygulamaya koymaktadır.

Türkiye, bu programa ilk defa 2003 yılında katılmış ve bu sınavlar sonucunda ortaya çıkan tabloya göre, eğitim sistemimizin reforme edilme ihtiyacı doğmuştur.
Buna binaen çalışmalara hızlıca başlanılmasına rağmen, ilerleyen yıllarda ortaya çıkan sonuçlardan da anlaşılacağı üzere, bu reformların pek de başarılı olmadığı görülmüştür.

Milli Eğitim Bakanlığı yakın geçmişte, Pisa’nın benzeri olan “ABİDE”(Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi) adındaki projeyi 2015 yılında, pilot bölge olarak seçtiği Ankara’da uygulamaya koydu.
2016 yılında ise 81 ilde rastgele seçtiği okullarda 8.sınıflara açık uçlu soruların ağırlıkta olduğu bu sınavı uygulayarak böylece “yerli Pisa” adı verilen ABİDE’yi hayata geçirmiş oldu.

Pisa ve “yerli Pisa” Abide’nin işlevi ve amacı hakkında genel olarak sunduğum bu bilgilerin yoğunluğu içinde sizleri daha fazla yormak istemediğim için biraz kısa tutarak şunu belirtmek isterim ki, bu projelerin sonucunda ortaya çıkan tablonun, eğitim camiamız ve dolayısıyla da eğitim gören çocuklarımız hakkında pek de iç açıcı olmadığını açıklanan raporlardan anlıyoruz.

En son açıklanan Milli eğitim Bakanlığı’nın ABİDE raporunda 8.Sınıf öğrencilerinin durumu şöyle özetlenmiş:

MATEMATİK:

Yüzde 86’sı orta ve alt düzeyde.
Yüzde 53’ü ise temel ve temel altı düzeyde.
Yüzde 16’sı dört işlem sorularını dahi çözemiyor ve basit hesaplamaları yapamıyor.

TÜRKÇE:

Yüzde 66’sı orta düzey ve altında kalırken, atasözlerini, deyimleri ve nükteleri anlayamıyor ve neden-sonuç ilişkisi kuramıyor.

FEN BİLİMLERİ:

Yüzde 86’sı, orta ve alt düzey
Yüzde 39’u, vücuttaki organların görevini bilmiyor.

SOSYAL BİLİMLER:

Yüzde 65’i orta ve alt düzey ve her dört öğrenciden biri ise harita okuyamıyor.

Görüldüğü üzere geçen yıllarda PİSA’nın yaptığı sınavlar ve değerlendirme raporu ile, son yıllarda “yerli Pisa” olarak adlandırılan ABİDE’nin yapmış olduğu bu sınavlar ve raporları arasında sonuç olarak pek fark olmadığı hatta birbiriyle örtüştüğü görülmektedir. Yani eğitim sistemimiz PİSA’da da vahim ABİDE’de de vahim…

Eğitimimiz ve eğitim sistemimiz hakkında vahim olarak nitelendireceğimiz bu sonuçlardan gerekli dersler alınıp bir an önce bu yüzdelerin olumlu manada yükselmesi adına ne yapılabilinir diye kafa yorulup, işin ehli kişilere danışılarak görevler verilerek bu durumdan bir an önce kurtulabilmenin yolları ve çareleri bulunmalıdır.

Eğitimin temelden rayına oturtulması gerekir. Raydan çıkınca bu raporların vehameti artarak devam eder, sonra da üniversite yerleştirme sınavlarında karşılaştığımız binlerce hatta on binlerce adayın sıfır çektiği durumları garipsemez hale geliriz.

Son olarak, konumuza uygun olacak bir sözü paylaşıp, eğitim camiamızın başındakilerin bu sözü özümseyip içselleştirerek örnek alıp yüz yıl sonrasını düşünerek eğitim sistemini geliştirecek uygulamaların temelini atmalarını dilerim.
★Yaklaşık 2300 yıl önce yaşamış olan ünlü filozof Kuan-Tzu(Chuang Tzu)şöyle der:

“Bir yıl sonrasını düşünüyorsan; tohum ek.
On yıl sonrasını tasarlıyorsan; ağaç dik.
Ama yüz yıl ötesini düşünüyorsan; halkı eğit o zaman”

Üç yıl sonrasını değil, yüz yıl sonrasını düşünüp ona göre program geliştiren büyük ve güçlü Türkiye dileklerimle…
Sevgiyle kalın…
Yavuz Yıldızbaş
yildizbasyavuz@gmail.com