İnsanlar tanıdım. Dedi şair
Küçücük koltukları gözünde kocaman yapan.
“Tanıyamazsın” dedi Arif; Kolay değildir tanıması insanları, sen iyisi mi kocaman sandığı koltuktan düşene bir bak.
Koltuğa oturmak için sürekli yarışan insanlar tanıdım diye sürdürdü şair.
Yarışı kazanmak için yola çıkanların, ardında kalanlara bakacak gücü yoktur dedi Arif.
Bir perde açılsa gözlerinin önüne, taktıkları çelmelere bakacak yüzleri de yoktur onların.
Koltuk kapma yarışında kendinden kaçan insanlar tanıdım dedi şair.
Kendinden kaçan insanın varacağı yeri yoktur dedi Arif, insan ancak kendine yaptığı yolculuğu kazanır.
Koltuk kazandıkça ruhundan eksilen insanlar tanıdım dedi şair.
Ruhundan eksilen insana insan denmez artık dedi Arif. İnsanı insan yapan ruhudur. Ruh giderse geriye et kalır, et cesettir, ruhunu yitiren ceset kokar. Diye sürdürdü konuşmasını,
Büyüttüğü koltuğun arkasına küçücük saklanan insanlar tanıdım. Dedi şair
İnsan ancak düşüncelerinin arkasına saklanır dedi Arif, arkasına saklanacak düşüncesi olmayana insan denir mi?
Koltuğunu yitirmemek için kendini yitiren insanlar tanıdım dedi şair
Kendini yitirene çare yok dedi Arif,
İnsanlığa hizmet adına verilen yetkiyi kendine kullanan insanlar tanıdım dedi şair.
Güldü Arif, sen hiç sütünü kendine saklayan inek gördün mü?
1986 yılında Diyarbakır’da doğan Osman Erdoğan halen Milli Eğitim Bakanlığına bağlı devlet okullarında sınıf öğretmeni olarak görev yapmaktadır. Bir süre Silvan Mezopotamya gazetesinde hikaye yazarlığı yaptıktan sonra, fikirkazani. com isimli İnternet sitesinde öykü yazmaya devam etti. An’da Anlık Hikayeler isimli ilk öykü kitabı 2018 yılında yayınlanan Osman Erdoğan Kendisini okur yazar bir öğretmen olarak tanımlıyor. Osman Erdoğan evli ve iki kız çocuğu babasıdır.
Eserleri:
An’da Anlık Hikayeler
Altı Gün