"Enter"a basıp içeriğe geçin

Tek Irkın Savaşı

Bundan çok uzun bir zaman önce Yeni Zelanda topraklarında… MS 1000’li yıllarda Yeni Zelanda topraklarına gelip yerleşen Polinezya çiftçilerinin torunları olan Maoriler burada da çiftçilikle geçimlerini sağlamaya devam ediyorlar. Yakın bir zaman sonra içlerinden belli bir kesim Chatham Adaları’na gidip oraya yerleşiyorlar ve Moriori oluyorlar. İki grup ayrıldıktan sonra birbirlerinden farklı bir şekilde gelişme gösteriyorlar. Morioriler, Chatham Adası’nın da onlara el verdiği kadar avcı toplayıcılıkla uğraşıyorlar, Yeni Zelanda topraklarında kalan Maoriler ise diğerlerine göre daha rahat ve daha iyi bir teknolojiyle çiftçiliğe devam ediyorlar. Moriorilerin nüfusu az, yalıtılmış bir topluluk, kendilerine göre en basit teknoloji ve silahlanmaya sahipler ve belli bir liderleri de yok. Maorilerin ise sürekli olarak savaşlar yapan, nüfus yoğunlukları fazla, daha ileri teknolojileri ve daha iyi silahları var. Yaklaşık 500 yıl birbirinden habersiz yaşayan kardeşler…

Bir gün fok avlamaya çıkan bir Avustralya gemisi Yeni Zelanda’ya giderken Chatham Adaları’ndan geçiyor ve bu adanın haberleri ile birlikte Yeni Zelanda’ya geliyor. “Balıkları, kabuklu deniz hayvanları çok bol; göllerinde yılan balığı kaynıyor. Epey de insan var ama savaştan anlamıyorlar, silahları yok.” Bunu duyan vahşi Maoriler tabi ki sefer hazırlıklarına başlıyorlar.

1835 yılının Kasım ayında ellerinde balta ve sopayla 500 Maori, Chatham Adaları’na geliyor, Gruplar halinde Moriori yerleşim yerlerine giriyorlar ve esir almaya başlıyorlar. Morioriler, Maorilerin yaklaşık 2 katı kadar bir kalabalığa sahipken savaşmak istemiyorlar çünkü  Moriorilerin geleneklerinde her şeyi barışla çözme gibi bir uysallık var. Yaptıkları bir meclis toplantısında savaşmama, onun yerine barış, kardeşlik içinde kaynakları paylaşmayı önerme kararı alıyorlar. Tabi Morioriler daha önerilerini yapamadan Maoriler hemen saldırıya geçiyor. Bu olayları izleyen günler, haftalar, aylar içinde Maoriler yüzlerce insanı öldürüp pek çoğunu pişirip yiyorlar. Bazılarını esir alıyorlar, istediklerini istedikleri gibi öldürüyorlar.

Hayatta kalan bir Moriori şunları hatırlıyor:”Bizi koyun gibi boğazlamaya başladılar, düşmanın elinden kaçmak için nereyi bulursak oraya saklandık. Saklanmanın hiç bir yararı yoktu, bizi bulup öldürüyorlardı. Erkek, kadın, çocuk demeden…”

Bir Maori ise şunları söylüyor:”Göreneklerimize göre el koyduk ve herkesi yakaladık. Tek bir kişi bile kaçamadı. Bazıları bizden kaçtı, onları öldürdük, ötekileri de öldürdük. Ne olmuş yani? Bizim göreneğimiz buydu..”

Birbirlerinden ayrıldıktan yüzyıllarca zaman sonra kardeş kardeşi unuttu. Kardeş kardeşe saldırdı hatta ve hatta kardeş kardeşi yedi. Aynı atadan gelenler farklı geleneklere sahip oldular. Biri savaşı seçti biri barışı. Ama dünyanın geleneği bozulmadı. Güçlü zayıfı yedi. Mecaz değil gerçek anlamda yedi.

Dünyada şu anda yaklaşık 350.000 Maori yaşamakta bazıları Avustralya’da bazıları Yeni Zelanda’da.

Kaynak ve daha fazlası için: Diamond Jared. Tüfek, Mikrop ve Çelik syf. 54-60