"Enter"a basıp içeriğe geçin

Ya Derdime Derman Ya Katlime Ferman

Turan Emeksiz

 

28 Nisan 1960

Demokrat parti döneminin son 30 günü.

Hükümet tarafından Tahkikat komisyonu kurulmasına dair kanunu çıkarılır. Tahkikat komisyonunun kurulması kanununun amacı, insanları fişlemek, muhalefeti ve basını susturmaktır. Demokrat parti iktidarından halk ve özellikle de gençlik rahatsızdır.

Saat 9.30

Çıkarılan yeni yasa için İstanbul üniversitesinde öğrenciler protesto gösterisi düzenlemek amacıyla toplanmaya başlar. Protesto gösterisi nedeniyle, yasal olarak giremeyecekleri yer olan üniversite bahçesine polisler girmiş, öğrencileri kuşatmıştır.

İstanbul üniversitesi rektörü Prof. Dr. Sıddık Sami Onar, dönemin içişleri bakanı Namık Gedik ile telefon görüşmesi yaparak, “Polisin üniversite alanına girme yetkisinin bulunmadığını, polislerin geri çekilmesi gerektiğini” söyler.

Ne yazık ki iş işten geçmiş, polis müdahaleye başlamıştır. Rektör de bahçeye inerek olayları durdurmak isterse de başaramaz. Başından darbe alarak yaralanır.

Olaylar büyümüş, Beyazıt meydanına kadar sıçramıştır. Toplanan öğrenciler ve halktan oluşan kalabalık Laleli’ye doğru yürüyüşe geçer. Polisin sert müdahalesi vardır. Gaz bombası kullanır. Polis otosu kalabalığın yanından geçerken insanları elbiselerinden tutarak sürüklediği görenler olmuştur. Aşırı güç kullanarak gösterici kalabalığı dağıtmaya çalışan polis silah kullanır.

Orman Fakiltesi öğrencisi olan 19 yaşındaki Malatya Kündübek (Gündüzbey) nüfusuna kayıtlı Turan Emeksiz vurularak yere düşer. Hastaneye yetiştirilemeden hayatını kaybetmiştir. Polis kurşunuyla ölen/öldürülen ilk öğrencidir. Katilleri saklanmış, korunmuş ve yargılanmamıştır. Yerden seken kurşun ile öldüğü açıklanmıştır.

Yıllarca gizlenen otopsi raporları 2013 tarihinde, TBMM darbeleri araştırma komisyonunca açıklanmıştır. Otopsi raporları 58 yıl aradan sonra açıklanmış/ortaya çıkmış, rapora göre kurşun sırtından, boyun hizasından girip sol memesinin altından çıkmış, aort damarını parçalamıştır. Rapora göre kurşun yüksek bir yerden sıkılmıştır. Bu da silahı kullananın atlı polis olduğu savını güçlendiriyor.

Turan Emeksiz’in ismi birçok yere verildi.

Başta İstanbul üniversitesi öğrenci yemekhanesine verildi. Bugün “Mudanya Restoran” olan İstanbul Şehir hatları vapuruna da adı koyulmuştu.

Malatya’da bir lise ve cadde Turan Emeksiz ismini almış, 12 Eylül askeri darbesiyle bu isimler değiştirilmiş, çok sonraları halkında ısrarıyla cadde yeniden ismine kavuşmuş ancak Lisenin adı değiştirilememiştir.

Gaziantep’te bir mahalle, Ankara’da bir sokakta da ismi yaşamaktadır.

İstanbul üniversitesi Beyazıt kampüsünde, Eminönü halk eğitim merkezi önünde birer büstü bulunmaktadır. Malatya Atatürk heykeli yanında bulunan büstü kaldırılmış ve bir daha yerine koyulmamıştır.

Turan Emeksiz’i polis tarafından öldürülüşünün 57. Yılında saygıyla anıyorum.

 

Turan Emeksiz için Enver Gökçe’nin yazmış olduğu şiir

TURAN EMEKSİZ

Bir yürüyüş eylediler sabahtan
Ilgıt ılgıt kan gider loy loy!
Dayan dizlerim dayan!
Ağla gözlerim ağla!
Namlu puşt olmuş, atayağı puşt.
Yine düşman elindeydi vatan

Bir oğul çıktı Malatya’dan:
Anası Yılmaz çağırırdı
Haram süt emmemişti anadan.
Ve Beyazıt derler bir büyük alan

Düşman sarmıştı sağı solu
Düşman çok, cephane yoktu.
Yetişmemişti daha Cemal Paşa kolu
Amandı el aman!

Tank paletleriydi alanda dönen
Kusan namlularda, kalleş ölümcül
Ve vuran ve kıran ve haykıran
Malatyalı şöyle baktı bir
Ana baba günüydü herhal
Her yönde toz duman!

Vay anam vay!
Bu belalı başınan
Kime ne diyem
Kime ne diyem
Nerelere gidem
Ya derdime derman
Ya katlime ferman!

Başı daralınca Yılmaz’ın
Baktı atacak taşı yoktu
Baktı eli durmuş, ayağı durmuştu
Vurulmuştu.
Çıkardı yüreğini kan içinde
Çarptı kötünün kafasına
Hay bu nasıl devran?

28
Nisandı
Yavri
Hey!
Ham
Meyveyi
Kopardılar
Dalından.