Üstünde oturduğu rahatsız koltuğun, bir ayağı önceki sene kırılmıştı. Kocası, eve tamirci çağırmanın maliyetinin fazla olacağını, o para ile en az bir kilo kıyma alarak üç ya da beş etli yemek yiyebileceklerini söylemişti. Baba yadigârı aletlerini doldurduğu bez torbasını kaparak koltuğun başında bitmişti. Koltuğu birlikte ters çevirmişler ve hummalı bir…
Yorumlar kapalıEtiket: Osman Erdoğan
Saklandığı yerden çıkmak için can atıyordu. İçinde bulunduğu dolap yıllardır biriktirdiği nem ve küf kokusunu bir anda yüzüne boca etmişti. Kapı tutamaçının vidası için açılmış küçücük delikten boyası kalkmış, yer yer çatlamış duvarın, küçücük bir bölümünü görüyordu. Ara sıra görüş alanına giren sakallı adam belli ki odayı bir baştan bir…
Yorumlar kapalıSabahın ayazında elinde sakız kutusu, Fırından yeni çıkmış simidin taze kokusu, Gözleri mahmur yeni uyanmış anlaşılan, Yeni çıkmış derme çatma barakalarından. Çok olmamış aslında babaları öleli, Fakat insanlık ölmüş asırlardan beri, Zehra’nın hayatı bir insanlık trajedisi, Abi bir sakız… Abla bir sakız… Israrına bakan dilenci misin diye kızar. Bağlasan o…
Yorumlar kapalı