Dünya emperyalist saldırganlığın en ağır darbelerinin vurulduğu bir süreçten geçiyor. Suriye açmazı, Filistin çıkmazı, Beyrut faciası bunun son yıllarda gördüğümüz en vahşi örnekleri bugün. İsrail ve ABD güdümlü terör örgütleri Ortadoğu özelinde ama dünyanın her köşesinde cirit atıyor. Hep derim, dünyanın neresinde bir damla kan akıyorsa ardında hep ABD emperyalizmi ve onun işbirlikçileri vardır.
Şimdilerde bir Türkiye-Yunanistan krizi tırmandırılıyor. İki ülke pek çok kez çeşitli nedenlerle karşı karşıya getirildi. Ama krizler bir şekilde çözümlendi, öfkeler sönümlendi.
Devletlerin menfaatleri değişebilir, lakin devletler arasındaki anlaşmazlıklar halkları bağlamaz. Dünyanın tüm halkları ve tırnak içinde Türk ve Yunan halkları da kardeştir.
Geçmişte izlenen barışçıl diplomatik çabalar iki halk arasındaki dostluğu baki kılmıştır. Lakin Yunanistan’da da Türkiye’de de bunun tersini şiar edinen ırkçı kesimler yok değildir. Türk bayrağını yakan faşist Yunan siyasetçi ile Ayasofya müzesinin camiiye dönüştürülmesi sürecinde ortaya çıkan anti-Yunan söylemlerin sahipleri buna örnek gösterilebilir.
Yunan halkı Türk halkının düşmanı değildir dedik. Bunu geçmişten yürek sızlatan bir öyküyle açalım.
Yıl 1919… İngiltere ve Fransa destekli Yunan ordusu Anadolu işgaline hazırlanmaktadır. Yunanistan Komünist Partisi, emperyalist işgale karşı, “Zito i epanastasis!” yani “İsyan” başlıklı bir bildiri yayınlar. Yunan ordusunda silah altında bulunan Selanik kökenli asker Yamaganis’in başını çektiği 200 komünist asker donanma içinde örgütlenir, bildiriyi imzalayıp, “Anadolu’daki Türk kardeşlerime kurşun sıkmam, savaşmayacağım” diyerek silah bırakır. Tutuklanırlar ve aylarca süren işkencelerden geçirilirler. Ama hiçbiri bildirideki imzasını ne pahasına olursa olsun geri çekmez. 1921 yılının ilk günü İzmir Balçova’daki işgal kuvvetlerine ait karargahta kurşuna dizilirler. Son sözleri, “Kahrolsun Britanya emperyalizmi, yaşasın halkların kardeşliği” olur ve hep bir ağızdan bağırırlar, “Zito i epanastasis!”
Aynı gün işgale karşı çıkan 117 komünist asker de Atina’da kurşuna dizilerek halkların kardeşliği için can verir.
…
Anadolu topraklarında can veren 200, Atina’da katledilen 117 toplamda 317 Yunan komünistinin insanlığa bıraktığı mirastır barış ve kardeşlik ısrarı. Tepesinde hangi bayrak dalgalanırsa dalgalansın dünyanın tüm halkları kardeştir. Saygıyla…
Kaan Özbek, gazeteciliğe 1993 yılında Milliyet Haber Ajansı’nda başladı. Sırasıyla Milliyet, Dünya Ekonomi-politika, Sabah, Vatan, BirGün, Akşam ve Bugün Gazeteleri’nde muhabir, editör ve istihbarat şefi olarak görev yaptı. Özbek, 2009 yılında göreve başladığı Şok Gazetesi’nde Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü, köşe yazarlığı ve Genel Yayın Yönetmenliği görevleri’nde bulundu. 2020 yılında bu görevlerinden ayrılan Özbek, gazetecilik mesleğini SÖZCÜ Gazetesi’nde editör olarak sürdürmektedir. Özbek, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesidir. Köşe yazıları kendi görüşleridir, çalıştığı kurumu bağlamaz.
e-Posta: kaan.ozbek@outlook.com.tr
twitter : kaanozbek