"Enter"a basıp içeriğe geçin

Türkiye’de ”nüfuz ticareti”

Geçtiğimiz günlerde, İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti’nin tahliyesi için hakim ve savcılara baskı yaptığı iddiasıyla hakkında dava açılan eski AKP milletvekili Burhan Kuzu’nun, Anayasa Komisyonu Başkanı olduğu dönemde “hanımağa” lakaplı Güniz Akkuş’u Meclis’teki makam odasında ağırladığı ortaya çıkmıştı.

Katıldığı bir canlı yayında, “Benim baronla filan işim olmaz. Bulunduğum konum buna müsait değil, mizacım müsait değil. Sigara bile bilmem, beni bilen bilir” şeklinde açıklamalarda bulunan Kuzu şu anda Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu üyesi…

Aslında Fatih Altaylı 2018 yılında Burhan Kuzu hakkında bir yazı yazmış ve Zindaşti’nin serbest bırakılması için mahkeme hakimine baskı yaptığını yazmıştı. Ancak iddianame geçtiğimiz Nisan ayında hazırlandı.

İddianamede isnat edilen suç “nüfuz ticareti”…

Tabi iddianameyi duyduktan sonra çokta şaşırmadım, sonuçta ülkedeki bürokratlar ve siyasilerin uzun yıllardır nüfuzları üzerinden, yargı mensuplarına, gazetelere, gazetecilere, televizyonlara yapılara çeşitli müdahalelerde bulunduğu sık sık haber oluyordu.

Bunun iktidar partisi eski milletvekili tarafından yapılması ihtimali ise gayet “doğaldı”…

Zira Burhan Kuzu’nun bir tv programında yaptığı açıklamalarda hayret vericiydi…

“Evet telefon ettim. Hakim arayıp baskı yapan tek milletvekili ben miyim, yıllardır herkes yapıyor” 

Şimdi bir es verip dünya çapında görevlerinden istifa eden bazı bürokratlarla ilgili bilgiler vereceğim;

  • Evinde sigortasız şekilde dadı çalıştırdığı için istifa eden İsveç Ulaştırma Bakanı Maria Borelius,
  • Ülkesindeki Amerikan üssünü kapatma sözüne sadık kalamadığı ve parti üyelerinden birinin yolsuzluğa karışması sebebiyle istifa eden Japonya Başbakanı Yukio Hatoyama istifa konuşmasında, “Eksiklerim çoktu. Böylesine güzel bir ülkeye liderlik yapma onuruna layık gördüğünüz için teşekkür ederim.” demişti.
  • 49 kişinin öldüğü tren kazası sonucu istifa eden Mısır Ulaştırma Bakanı Rashad al-Mateeni.
  • Hakkında açılan yolsuzluk davası sonucu istifa eden Portekiz Maliye Bakanı Vitor Gaspar
  • Yabancı kaynaklardan yasadışı bağışlar aldığı yönünde iddialar yükselince istifa eden Japonya Dışişleri Bakanı Seiji Maehara.
  • Devlet kasasından çikolata almak için 60 lira kullandığı için istifa eden İsveç Maliye Bakanı Mona Sahlin.

Aslında daha niceleri var sadece birkaç örnekti yukarıdakiler…

Son olarak da Fatih Altaylı’nın Habertürk’teki dünkü yazısından bir alıntı yapacağım, Burhan Kuzu’nun açıklamaları hakkında;

“Her yeri tel tel dökülen bir açıklama, her tarafı kokuşmuş bir düzenin en üst perdeden itirafı. Ama bana göre asıl mesele şu. Bunlar yalancı. En kötüsü de bu. Söylediği hiçbir şeye inanamazsınız, güvenemezsiniz.”

Demiş…

Burhan Kuzu’nun hala devletin herhangi bir kurumunda herhangi bir vesile ile görevde bulunuyor olması kendisi ve milletimiz adına çok acı bir tablodur, acilen istifa etmesi gereklidir.

Türkiye artık kişilerin üstünlüğü ve nüfuzu ile değil demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile yönetilmeli…