"Enter"a basıp içeriğe geçin

15 Temmuz

Sevgili okurlar, bildiğiniz üzere 15 Temmuz Fethullahçı kalkışmanın üzerinden 3 yıl geçti. Ülkemiz ve milletimiz adına bir utanç günü olarak bilinmesi gerekilen bu gün, tüm yurtta demokrasi günü olarak kutlanıyor. Yazının ilerleyen kısımlarında buraya ayrı bir parantez açacağım.

Türkiye’de Gülen ve Nur Cemaatiyle olan mücadeleye 16 Temmuz sabahı başlanmadı. Bu ülke, onlarca kahramanını bu çeteye kurban etti. Sözde Ergenekon-Balyoz davalarıyla bu ülkeye hayatını adamış insanlardan kimisi atılan iftiraları gururuna yediremedi intihar etti, kimisi derdinden hasta yataklarına düştü. Geçtiğimiz günlerde Ergenekon Davası’ndan hüküm giymiş herkese beraat kararı verildi, aklandı. Bilindiği gibi burası bir hukuk devleti ve adalet tecelli etti(!).

Cem Aziz Çakmak’a ne diyeceksiniz?

Kaşif Kozinoğlu’na ne diyeceksiniz?

Ali Tatar’a ne diyeceksiniz?

Türkan Saylan’a ne diyeceksiniz?

Bu insanlara, bu insanların ailelerine söyleyecek sözünüz var mı? Zamanında Fethullahçı dostlarıyla devletin içinde dinamit döşeyen, kendisinin de bizzat ağzından ‘’Ben bu davanın savcısıyım.’’ diyen dönemin başbakanı Sayın Erdoğan, acaba özür dileyecek midir?

Yaptığı hatanın farkında mıdır? Neyi ne kadar düzeltmeye çalışmıştır, söyleyebilecek mi?

Ergenekon Davası’ndan Hüküm giymiş insanlara etmedik laf bırakmayan, Türkiye’nin bağırsaklarını temizleyen Bülent Arınç’ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurumu’na atanması neyin nesidir? Çaycısını, çorbacısını içeri atıp, Fetö’nün siyasi ayağının araştırılamasına karşı durarak bizleri terörle mücadele ettiğinize inandıramazsınız; hiç samimi değilsiniz, eski dostlarınızla bir araya gelme çabasında olduğunuzu, Bülent Arınç’ı da aradaki elçilik görevini kurması için görevlendirdiğinizi biliyoruz.

Gelelim demokrasi şöleni kısmına..

Baştan anlaşalım, kimse bizim aklımızla alay etmesin. Bu adamlara soruları verip, bunlar müslüman, temiz insanlar diye devletin her kademesine soktunuz. Sırf size muhalif, sizinle aynı düşünmüyor diye bu vatanın mert evlatlarını fişlediniz,işlerini ellerinden aldınız. Elinizde istihbarat gücü, polis gücü, yargı gücü vardı; bu Fethullahçılar neyin nesidir diye bi kere kullanmadınız. Hadi diyelim ki buralara sızdılar, bilgileri sizden gizlediler,gerçekten kandırıldınız, her şey sizin açınızdan çok masum oldu diyelim.

Peki ama beyefendiler, zamanında CHP Milletvekili rahmetli Kamer Genç sizi uyarmıştı. Bunlar devletin içine sızıyor dedi. Demedi mi? Peki siz ne yaptınız? Hain dediniz. Din düşmanı, devlet düşmanı, 28 şubat zihniyeti, dediniz. Fethullahçılara uşaklık yaptınız. Devletimizi aciz bıraktınız.

Tüm bu olayların baş rolünde oynayıp, her şeye sebep olduktan sonra bu günü utançla anmanız gerekirken, uyduruk bir milli güne çevirdiniz. Hükümetiniz boyunca yaptığınız hatalar zinciri böyle bir güne sebep oldu. Geriye yitirilen yüzlerce, binlerce can; kederi dinmeyen aileler bıraktınız.

Utanın, kutlamayın.