"Enter"a basıp içeriğe geçin

Kaybedenler ve Çıkarılacak Dersler

Cem Uzan, Mesut Yılmaz, Halis Toprak, Güner Ümit, Uzel Makine, İlhan Mansız, Abdullah Çınar, General Motors ve daha birçok örnek verebileceğimiz İş, Siyaset, Medya ve Spor dünyasının bu ünlü isimlerini hatırlıyorsunuz değil mi? Bir zamanlar başarılarıyla, zenginlikleriyle ve projeleriyle marka olan bu isimlerin ortak bir özellikleri var.  O da ‘’kaybedenler’’ olması…

Peki; bu örnek verdiğimiz isimlerin hayatlarını kısaca mercek altına alalım, neden kaybettiklerini ve nasıl silinme noktasına geldiklerini inceleyelim ve kendimizce ders çıkaralım.

Cem uzan dediğimiz zaman aklımıza Türkiye’nin ilk özel televizyonunu, video müzik kanalını ve özel radyosunu kuran ve de Çukurova, Telsim, Star tv gibi dev şirketlerin sahibi gelmektedir. Bu kadar dev şirketleri elinden kaçırmasına neden olan Cem uzanın en büyük hatası yanlış kullandığı hırsı olmuştur. Bu öyle bir hırs ki bu hırsı yüzünden olmadık hatalar yaparak ismini dolandırıcılığa çıkartmış ve çareyi gizli yollarla Türkiye’den kaçmakta bulmuştur.

Cem uzan oyunu kuralına göre oynamamıştır. Siyasete girmiş pek inandırıcı olmayan siyasi söylemlerle oy toplamış ancak barajı geçememiştir. Kısacası bilmeden tecrübeli olmadığı bir işe hırsları yüzünden girmiş ve kaybetmiştir. Trajikomik olan ise vatan – millet – sakarya diyerek milliyetçi söylemleri olan işadamının en son çareyi tezat bir şekilde Fransa’ya siyasi sığınmacı olarak başvurması ve yaşamını Paris’te sürdürmesi olmuştur. 

Bir diğer misal verecek olursak siyasetçimiz Mesut Yılmaz ise anavatan partisi genel başkanlığına, bakanlıktan, başbakanlığa kadar yükselmiş ancak pek başarılı olamamıştır.  Çünkü Türkbank ihalesinde fesat oluşturmaktan dolayı yüce divanda yargılanan ilk başbakan olmasından tutunda kumar oynamasına ve 28 şubat sürecinde ki tutumuna kadar bir çok tartışmaların içinde olmuştur. Yani halkın güvenini kaybedecek yanlış adımlar atmış. Siyasi kariyerini iyi yönetememiştir. Yanlış politikalarla halkın tepkisini çekmiş ağır bir seçim yenilgisi alarak partisinden istifa etmek zorunda kalmıştır. Ve şimdi ise siyaset sahnesinden silinip gitmiştir.

Gelelim Halis ağaya bir zamanlar devletle ilişkilerini iyi kurarak yükselen toprak holding yine devlete borcunu ödeyemediği için varlıklarına tmsf tarafından el konulmuştur. Yani devlet vermiş ve devlet almıştır. Tabii ki burada en büyük sıkıntı toprak holdingin aile şirketi olmasıdır çünkü aile şirketlerinde en önemli nokta üyelerin aynı hedef ve görüş doğrultusunda olması gerekirken kavga halinde olmasıdır ki Halis Toprak çalkantılı aile hayatı ile manşet olmuştur. Eşinden boşanıp kendinden 54 yaş küçük olan bir kadınla evlenip daha sonra 540 milyar rekor tazminat ödemiştir. Yani ailevi ilişkilerinde başarılı olamayınca bu doğal olarak aile şirketini iflasa sürüklemiştir.

‘’Söz ağzından çıkana kadar o senin esirindir. Ağzından çıktıktan sonra sen onun esiri olursun’’ Hz. Ali

Hz. Ali efendimizin bu sözüyle Aleviler hakkında çok kötü bir pot kıran ve ekranlardan uzaklaşmak zorunda kalan Güner Ümit’i Kaybeden olarak hatırlayabiliriz. Turnike gibi zamanında reyting rekorları kıran başarılı bir yarışma programının sunucusu olan Güner Ümit çok çirkin bir söz söyleyerek medya kariyerini sonlandırmak zorunda kalmıştır. Aynı sözleri bir diğer şovmen Mehmet Ali Erbil’de söylemiş ancak fark burada ortaya çıkmıştır. Kırdığı potu düzeltmek için doğru adımlar atan Erbil, Alevilerden özür dilemiş hatta bizzat cemevi ziyaretlerinde bulunmuş Tunceli’ye kadar gidip alevi dedelerinin elini öpmüş ve kendini affettirmiştir.

Güner Ümit ise bu cesareti sergileyememiş ve kendi kabuğuna çekilerek hatasıyla baş başa kalmıştır.

Bir diğer aile şirketi olan 1864 yılından itibaren Türk sanayisinin en köklü ve büyük şirketi Uzel Makinede aile içinde ki hisse anlaşmazlıklarından ötürü iflasa sürüklenmiştir. Yani koskoca 148 yıllık bir şirket hedef büyültmek, yeni projeler, markalar geliştirmek yerine ne yazık ki iş dünyasından silinmiştir.  Türk sanayisi için çok büyük bir kayıptır.

Aynı büyük bir kayıp daha tekstil dünyasının sevilen isimlerinden Abdullah Çınar olmuştur. 4 şirketiyle iflas bayrağını çeken Çınar grubun başkanı Abdullah Çınar;  “Bundan sonra ticari hayata dönebilir miyim, bilmiyorum” diyerek, en büyük pişmanlığının babasının öğüdüne uymamak olduğunu belirterek. “Sadece rahmetli babamın öğüdüne uymadığım için bunlar başıma geldi diyebilirim. ‘Bankaya gitmek zorunda kalırsan sakın ha ikram ettikleri bir şey alma’ demiştir.

Bir diğer kaybedenlerden ayrı bir sektörde ün sahibi olan İlhan Mansız için, gece hayatı futbol hayatının önüne geçmesi futbol kariyerini bitirmesine neden olduğunu söyleyebiliriz. Çok başarılı bir oyuncu olan İlhan Mansız’ın yıldızı 2002 yılında ki dünya kupasında Senegal’e attığı altın gol ile parlamıştır. Ancak ünlü futbolcu sadece golleriyle değil gece hayatıyla da ne yazık ki damga vurmuş ve bu performansını çok kötü bir şekilde etkileyerek düşüşe geçmiştir. Daha sonra dizi ve yarışma programlarıyla tutunmaya çalışsa da ünlü yıldız başarılı olamamıştır.

Son olarak 1908 yılında kurulan ve dünyanın en büyük otomotiv şirketi olan General Motors’un iflasını inceleyelim.

chevrolet, cadillac, buick, pontiac, oldsmobile, hummer … birçok markaya sahip olan dev şirket aslında 1980 yılından itibaren zayıflamaya başlamış ve 2009 yılında iflas etmek zorunda kalmıştır. yüksek üretim maliyetlerinin yanı sıra kredi piyasaları ve tüketici harcamalarındaki çöküşle iflasa sürüklendiği söylenilse de aslında en büyük neden Otomotiv dünyasında yakıt tasarruflu araçlar tercih edilirken, General Motors fazla yakıt harcayan araçları üretmekten vazgeçme konusunda ağır davranmasıdır.  

Sözün sonuna gelirsek her kaybedenin ayrı bir hikayesi vardır. Ve bize kalan ders çıkarmaktır.

İşte yukarıda tek tek ve kısaca açıkladığımız isimlerden çıkarabileceğimiz derslerden bazıları şunlardır;

·         Çağın gerekliliklerine ve yeniliklerine ayak uyduramaması ve ağır davranması

·         Yeni hedef, proje, marka ve misyon geliştirmek yerine yerinde sayması

·         İş hayatını olumsuz yönde etkileyen özel hayata dikkat edilmemesi

·         Yanlış yatırımlara, projelere ve hedeflere kapılarak hırslara yenik düşülmesi

·         Yapılan hataları ve yanlışları telafi etmek yerine çabuk vazgeçilmesi

·         Kontrolsüz güç, güç değildir. Kontrolsüz ve tedbirsiz bir şekilde büyüme stratejisi izlenmesi

·         Aile şirketlerinde üyelerin birlik ve beraberlikten ziyade, şahsi çıkarlarını düşünmesi

·         Güven kaybedecek şekilde toplumun kabul edemeyeceği yanlış tutum ve tavır sergilenmesi

·         Gerçekleşebilecek krizlere karşı tedbirsizlik ve gerçekleşen krizlerin yönetilememesi

·         Hızlı değişen tüketici isteklerine ve halkın taleplerine karşı duyarsız kalınması