SÜREKLİ toplumun belli katmanlarını eleştirir dururum. Kendimce haklılık payları çıkartırım. Bunu yaparken toplumun artık tozlanmaya yüz tutmuş, insan eliyle önemsizleştirilen-değersizleştirilen olguları baz alırım.
Bazı şeylerin telafisi yoktur.
İçinde bir kırıntısı da kalsa vicdanın, insanı ömür boyu rahatsız eden şeyler vardır.
Yalan mesela…
İnsana dair tüm değerleri altüst eden yegane şeydir bana göre.
Ve ne yazık ki günümüz insanının alışkanlık haline getirdiği en önemli kusurlardan biridir.
Hak yemek mesela…
Basit bir otomobil yolculuğunda bile insanların trafikte birbirlerine olan tutumlarına göz atın.
Yol hakkına bile riayet etmezler. Bu insanlardan daha derin saygılar beklemek umutsuzluğa sürüklüyor kimi zaman insanı.
Umursamak mesela.
Büyük devrimci Ernesto Che Guevara, “Bir devrimci başkasına atılan tokadı kendi yüzünde hissedendir” der, bugün sokakta bir kadın şiddete uğrasa sosyal medyadan canlı yayın yarışına girişen insanlarla yaşıyoruz, kendi devrimini tamamlayamamış, kendinden başka hiç kimseyi umursamayan insanlarla aynı havayı solumak karamsarlık yaratıyor bazen.
İnsan ömrü birkaç safhadan oluşur.
Tıpkı bir makale gibi…
Giriş, gelişme ve sonuç.
Giriş bölümü önemlidir. Aile terbiyesi insan gelişimindeki ilk evredir. Eğitim ve sosyalleşme dönemi ikinci safhadır ve insan yalnızca okul müfredatlarına bağlı bir eğitimle gelişemez. İçerisinde bulunduğu çevrenin de etkisiyle ruhunu şekillendirir. Zira insan sosyal bir varlıktır, izole bir hayat yaşayamaz.
Ve son evre sonuç…
Bu asla hayatın sonu olarak algılanmamalı.
Evet, öğrenmek son nefese kadar süregelen bir süreçtir, insan ölüm anında bile onu deneyimleyerek, nasıl bir şey olduğunu öğrenir lakin burada kastettiğim belli bir yaş almış, amiyane tabirle ununu elemiş insan portresidir. O yaşa gelene kadar süzdükleri onun kalan günlerindeki davranışlarını belirler.
Bağlarsak; her birey topluma şekil veren önemli bir unsurdur.
Toplum, insanların birbirleriyle olan etkileşimleri, olaylar karşısında gösterdikleri reaksiyonlar ve en önemlisi de birlikte yaşama olan saygıları ile şekillenir.
Bir insanı doğaya, hayvanlara, çocuklara ve yaşlılara olan yaklaşımları ile değerlendirebilirsiniz.
Genel olarak bir toplumu da koruyabildiği tüm bu anlatılan değerlere olan bağlılığıyla…
Kaan Özbek, gazeteciliğe 1993 yılında Milliyet Haber Ajansı’nda başladı. Sırasıyla Milliyet, Dünya Ekonomi-politika, Sabah, Vatan, BirGün, Akşam ve Bugün Gazeteleri’nde muhabir, editör ve istihbarat şefi olarak görev yaptı. Özbek, 2009 yılında göreve başladığı Şok Gazetesi’nde Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü, köşe yazarlığı ve Genel Yayın Yönetmenliği görevleri’nde bulundu. 2020 yılında bu görevlerinden ayrılan Özbek, gazetecilik mesleğini SÖZCÜ Gazetesi’nde editör olarak sürdürmektedir. Özbek, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesidir. Köşe yazıları kendi görüşleridir, çalıştığı kurumu bağlamaz.
e-Posta: kaan.ozbek@outlook.com.tr
twitter : kaanozbek