Nasılda hızla geçiyor zaman, geçmesini istemediğinde.
“Barınak Cumhuriyeti” olarak adlandırdığım Datça Hayvan Severler Derneğine ait köpek barınağına gelişim, dördüncü ayını bitirdi.
“Denemezsen asla başaramazsın” cümlesiyle yaşayarak, hayatımda hiç denemediğim birçok işe girişim gibi, barınağa gelişim de öyle olmuştu. Daha önce yapmadığım bu işin ilk acemilik günlerini hızlı bir şekilde, emekdaşım Lori’nin yardımlarıyla atlattıktan sonra, burası için, barınağın daha iyi olabilmesi ve gelişmesi için ne yapılabilir sorusunu düşünme zamanı gelmişti.
Gelişimde beni karşılayarak barınağa getiren Ayşegül ve Nejla hanımlar, burada tanıdığım ilk insanlar oldu. Ertesi gün emektaşım Lori ve gönüllü Nülifer hanımlarla, sonrasında dernek kurucu ve başkanı Heinz, yönetici Yolan, Kent konseyi hayvan gönüllüleri Elif ve Nurcan hanımlarla tanıştım. Bu tanışmalar hayvan dostu, hepsinin adını sıralayamayacak kadar çok, Işık, Gülgün, Meltem, Chan, gibi insanları tanıyarak devam etti ve güzel dostluklar oluştu,
Güneş doğmadan önce, hava aydınlanır aydınlanmaz başlayan mesai, birkaç saat sonra bitiyor, ardından barınağın güzelleştirilmesi için çalışmalar başlıyordu.
Sadece yemlerinin ve sularının verilip altlarının temizliği yoktu. Hastalarımızın ilaçları, iğneleri, merhemleri uygulanıyor, veterinere gitmesi gerekenler gönderiliyor, ameliyatlar yapılıyordu.
Bu süreç içerisinde, birisi silahla yaralama sonucu olmak üzere beş hayvanımızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadık ki en çokta silahla yaralanan ve iyileşmeye başlayan mahzun duruşlu hayvanımız canımızı yaktı.
İlk dönemler az sayıda yapılan kısırlaştırma operasyonları, aldığımız destekler sayesinde arttı ve sadece son iki hafta içerisinde, 12 köpek, 8 kedi kısırlaştırması yapıldı.
Uzun çalışmalar sonrası elde ettiğimiz Almanya LoF – Kastrationsteam gurubundan aldığımız kısırlaştırma ve aşı desteği bizleri oldukça mutlu etti. Elbette bu destek için yapılan ve birçok insanın emeğini taşıyan, uzun çalışmanın da nasıl gerçekleştiğinin bilinmesi gerekir.
Datça’ya gelişimin sanırım ikinci ayında tanımış olduğum Funda Üner ve kızı dünyalar tatlısı Dünya Angeline Üner’in bana ve barınağa birçok yardımları oldu. Köpekler konusunda eğitimleri olan bu kişiler, köpekler konusunda bir anlamda her geçen gün beni de eğiterek katkı sundular.
O günlerde Dünya, Almanya’daki bir gurubun kısırlaştırma konusunda dünyanın her yerine destek sunduğunu söyledi ve bana ilişki kuracağım kişiyi yönlendirdi.
Bu yönlendirmeyle başlayan ilişki uzun zaman sonrası, tanıtım ve açıklamalarla gurubun yöneticilerinden Andrea’ya kadar ulaşmamızı sağladı. Sıra Almanca dil konusuna gelince, Funda hanım işi devralarak, Andrea Haug ile görüşmelere başladı. Datça’nın ve barınağın ayrıntılı tanıtımı, kedi ve köpeklerin durumu ve ihtiyaçları, uzun konuşmalarla anlatıldı ve karşılıklı güven sağlandı.
Güven sağlandıktan sonra da bu ayın 17’sinde ilk destek sözü alındı. İlk destekle ayın 23’ünde 4 köpek ve 2 kedi kısırlaştırıldı.
Ardından hemen bir destek daha geldi ve ikinci destekle de 6 kedi kısırlaştırıldı ve bu iki kısırlaştırma operasyonunun finansmanı, Veteriner hekimlerimiz Hakkı Kafalı ve Görkem Kaya beyin görev yaptıkları Datça Veteriner kliniğine ulaştı.
Son operasyonlar devam ederken Jacqueline von Heckel- Donner tarafından aşı desteği de onaylanınca, ameliyat edilen kediler aynı zamanda aşılandı.
Bu destekler devam edecek ve devam ettikçe de elimiz güçlenerek çevremizdeki hayvan dostu insanlara yardımcı olmaya, destekleri paylaşıp gücümüzü ve birliğimizi sağlamlaştırmaya devam edeceğiz.
Yaklaşık on gün önce bir hayvan sever tarafından bulunarak barınağımıza getirilen bir ayağının yarısı kesik, diğer ayağı da sorunlu olan yavrumuz, 3 gün önce kötüleşti. Veteriner hekimimizin “kanlı ishal” teşhisi koyduğu yavrumuz şu an tedavi altında. Yavrunun tedavisi devam ederken, Funda hanımın yapmış olduğu görüşmelerle yavrumuza da destek sözleri gelmeye başladı.
Dört aylık kısa tarihimiz bununla da bitmiyor.
Barınak Cumhuriyetinde bir kütüphane kurma çalışmalarımız devam ediyor ve gelen desteklerle her gün kitap sayımız artıyor. Kütüphanemiz çalışmaya başlayınca kitapsever ve hayvan sever insanlarımızı davet ederek, kitap ve hayvan sevgisini birleştirmeyi umuyoruz.
Barınak Cumhuriyetindeki gelişmeleri ve kısa tarihsel yaşamını zaman aralıklarına koyarak sizlerle paylaşmaya devam edebilmek için de bizlere desteğini sunacağı konusunda güvence veren gazeteci arkadaşımız ve hayvan dostu Sebiha Arslan hanıma da teşekkür etmeyi bir borç olarak kabul ediyorum.
Sevgi ve saygılarımla,,,
1956 Elazığ doğumluyum
1977 Diyarbakır Eğitim Enstitüsünden mezunum
Siyasi nedenlerle öğretmenlik yapmadım
1980 sonrası 6 yıl kadar Diyarbakır, Eskişehir ve Antep cezaevlerinde tutsak kaldım
İşçi emeklisiyim