Levent ağabeyi ilk defa bir televizyon programında dinlemiştim. Dobra ve objektif konuşmalarına hayran kalmamak elde değil (zannımca). Daha önce tanıyamamış olmanın pişmanlığı vardı. Şimdi ise 3 veya 4 yıldır tanımanın ve yazılarını okumanın verdiği bir heyecan mevcut.
Lise bitiminde Üniversitesi sınavına hazırlanırken bir yandan da meslek düşüncesi beynimi kemirmekteydi. Ben Levent ağabeyi tanımadan önce politika üzerine bir bölüm okumak düşüncesindeyim, fakat Levent Gültekin’i tanıdıktan sonra bu fikrimden vazgeçtim. Siyasi alanda dürüstlük emsalini taşıyan tek bir kişi yok. Bunun üzerine ben de Levent ağabeyi gibi bir gazeteci yazar olmaya karar verdim. Üniversitesi tercihlerimi buna yönelik oldu.
Peki, Levent ağabey bana neler mi kattı?
Levent Gültekin’in/ağabeyimin katkılarını sıralamakla biter mi? Diye düşünüyorum ve biliyorum kesinlikle bitmez. Benim gazetecilik mesleğini seçmeme sebebiyet verdi. Baskılar ve zulümler içerisinde nasıl mücadele etmemiz gerektiğini öğretti. Yazılarından, konuşmalarından bir insanın insan kalabilme örnekliğini gösterdi ve devam ediyor. Neden mi bir insanın insan kalabilmesi dediğime gelince. Çünkü referansın/torpilin alıp başını götürdüğü bir yerde gazeteciliği namuslu bir şekilde sürdürebilmek her baba yiğidin harcı değil.
Levent Gültekin benim çokça deneyim kazanmamı sağlayan bir yazar. Hemen hemen her konuşmasında asıl olan değerlerdir, ideolojilerin bir kıymeti yok. Hele ki bu ideolojiler bir ırk, din, dil, mezhep… Üzerinden kurulmuşsa hiçbir kıymeti olmadığını ifade etti. Benim ben kalmama yardımcı oldu. Ben Kürt olmadım, ben Türk olmadım, ben yobaz bir dindar veya yobaz bir laik olmak yerine insan olmak yeterli diyebiliyorsak insanız. Aksi takdirde insanlığımızdan şüphe duymamız gerekir diyorum. İşte bu dediklerimi Levent Gültekin sayesinde söyleyebiliyorum. Değerlerin hepimizi bir kılacağına inanmakla mükellefiz, insana insan olduğu için insanca muamele etmeli. Kimsenin anlında Kürt, Türk, laik veya dindar yazmıyor. Bırakalım artık bunları diyebilmeyi öğretti Levent Gültekin. Yoksa ben de çoktan bu hastalığa kapılmıştım.
Teşekkürler Levent ağabey benim ben kalmama yardımcı olduğun için. Teşekkürler Levent ağabey benim gibi bir sürü insanın hayatına dokunduğundan ötürü. Sonsuz saygı ve sevgilerimle… Levent Gültekin’e
(bu arada diğer okuduğum yazarların da hakkını teslim etmeliyim, İsmail Saymaz, Hayko Bağdat, Murat Sevinç sizlere de çok teşekkürler, iyi ki varsınız)
26.10.1998 tarihinde hayata gözlerimi açmışım.
“Hepimiz bir dünyanın ortak vatandaşlarıyız.” Bundan dolayı ırk, dil, din, memleket… Önemsiz (en azından benim için).