Semud Kavmini bilir misiniz?
Kökenleri Hz. İsmâil’den önceki döneme dayanan, nesli kesilmiş eski kabilelerden biri… Sem’ed yani ‘‘suyu az’’ manasına gelen isimlerinin bir hakikati bir hikayesi var.
Yüce Allah’ın (cc), kendilerine elçi olarak yolladığı Hz Salih peygambere zulmeden bu kavme, son bir ihsan bahşedildi.
Dişi bir deve…
O’na ve O’nun (cc) tekliğine, birliğine inanmayanlar, inanmak için bir delil istediler. Hz Salih’e şu çorak arazide, şu kayanın ardından bir deve çıkıp gelsin de Rabbinin kudretine inanalım dediler.
O, neyi ister de olmaz ki… Bir kaf bir nun… Ol dedi, oluverdi…
Bir dişi deve, o kayanın ardından çıkageldi. İnananlar iman etti, inanmak istemeyenler inkar etti. İnkarı bırakıp kabullenmekten başka bir yol varmışçasına…
Deve bir imtihandı. Yüce Allah’ın müşrik kavme son bir ihsanıydı.
Bu azgın kavim, ne Allah’ın şefaatine sığındı ne de gazabından çekindi.
Ne mi yaptı?
Kendilerine gönderilen deveyi, ”çok su içiyor” gerekçesiyle öldürdü.
Hz. Salih ”yapmayın, Allah’ın gazabından korkun, O isterse, kahredicidir!…” dese de zalim, zulmünü etti.
Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Bilemediler…
Oysa ki Yüce Allah, imhal eder ama ihmal etmezdi. ‘‘Yurdunuzdan üç gün daha yararlanın’’ dedi.
Ve kendilerine edilen vaat gerçekleşti…
İlk gün sapsarı olan Semud kavminin yüzleri, ikinci gün kıpkırmızı oldu. Son gün ise yüzleri artık kapkaraydı. Çaresiz şekilde Allah’ın gazabını beklemeye başladılar.
Güneş doğdu ve gökten üzerlerine bir sayha, altlarından da şiddetli bir sarsıntı geldi. Canları çıktı ve hepsi helak oldu… Allah, dilerse böyle kahrediciydi…
Demem o ki, her şeyi gören, her şeyi bilen Allah (cc) zalime bile, müşrike bile mühlet verir.
İmhal eder, ama asla ihmal etmez. Varsın zalim zulmüne devam etsin…
Ben-i İsrail;
Zoraki, kurmaca devlet… Ve hatta terörist devlet…
Kanlar üzerinde yükselen bir medeniyet… Ve hatta lanetlenmiş bir millet…
Müslüman topraklara yerleşmiş siyonlar…Ve hatta aramıza yerleştirdiği piyonlar…
Devrin azgın kavmi… Zulüm ile ab’ad olacağını sanan küfür ordusu…
Elbet bir gün batıl zail olup, hak yerden kalkacaktır
Elbet bir gün haklı, hakkını zalimden alacaktır.
Elbet bir gün Hak, hakkı tutup kaldıracaktır.
Elbet bir gün Müslümanlar ayağa kalkacaktır.
O gün gelene dek…
Kimimiz duayla, kimimiz teşvikle…
Kimimiz eylemle, kimimiz söylemle…
La Galibe İllallah, Filistin yalnız değildir !…
1989 yılı Diyarbakır’da doğan Mert Mahir GÖZ ilk ve orta öğretimini (2006) Diyarbakır’da tamamlamıştır. Yüksek öğretimine Uludağ Üniversitesi’nde (2007) başlayan GÖZ, buradaki eğitimini yarıda bırakıp Ankara Ufuk Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası Bölümü’nü burslu kazanmıştır. 2013 yılında Ufuk Üniversitesi’nden dereceyle mezun olan GÖZ, yine aynı üniversitede çift anadal programı (ÇAP) kapsamında Uluslararası Ticaret bölümünü bitirmiştir. Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Hasan Kalyoncu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda master yapan GÖZ, şuan İnönü Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında doktora çalışmalarını sürdürmektedir. Politik tarih, siyasal sistemler ve uluslararası ilişkiler konularında birçok makalesi olan GÖZ, aynı zamanda Özgür Haber gazetesinde yazılarını kaleme almaktadır. Ayrıca GÖZ, kurucusu olduğu GOZMER (Güncel Ortadoğu Zabıtları Merkezi) çatısı altında ülke ve Ortadoğu’daki gelişmeleri değerlendirmektedir.