İtaat kavramı özgürlükle bağdaştırılır. Dine itaat etmek; Allah’ın yasalarına ve buyruklarına itaat etmek ayrı birşeydir. Ama dünyevi insanlara ve düşüncelere itaat etmek seni özgür olmaktan alıkoyar. Bir yazarın veya bir hükümdarın düşüncelerini benimseyip dışarda onlar gibi konuşup, onların ağzından düşüncelerini savunmak özgürlük değildir. Bir yazarı okurken düşüncesini sevebilirsin, saygı duyarsın ama ona itaat edersen özgür olamazsın.
Bir başkasının düşüncesiyle düşünmek ne kadar gülünçse bir o kadarda acizliktir. Özgürlüğünü sana vaat eden insanları dinlesen bile özgür olamazsın. Çünkü kimse sana özgürlüğünü veremez. Ancak kendin alırsın. Özgürlük ve özgür düşünce için kimsenin boyunduruğuna girmemen gerek, aklını fani insanlara satmaman gerek.
İşte o zaman özgürlüğü doruklarına kadar hissedersin işte o zaman kimsenin senin hakkında ne dediğinin önemi olmaz. İşte o zaman her şeyi düşünebilir ve yapabilirsin. George Orwell’in dediği gibi “Özgürlük kavramı ortadan kaldırıldıktan sonra ‘özgürlük köleliktir’ diye bir slogan kalabilir mi? Düşünce ortamı tümden farklı olacak. Aslına bakarsan, bugün anladığımız anlamda bir düşünce olmayacak. Bağlılık, düşünmeme demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık bilinçsizliktir.” Birine bağlı kalırsan düşünemezsin. Kendi hayatını kendin gibi yaşa ve öl.
İtaat etmemek hep kötü birşey olarak yansıtılır değil mi bugünde veya tarihte? Ama dine değil bu itaatsizlik. Dünyevi insanlara veya bu insanların düşüncelerini körü körüne savunan insanlaradır bu. Erich Fromm’da diyor ya “Sadece itaatsizlik yeteneği özgürlüğün koşulu değildir; özgürlük de itaatsizliğin koşuludur. Eğer özgürlükten korkarsam “hayır” demeye cüret edemem. İtaatsiz olmaya cesaretim olmaz.” Okumak ama bilinçli okumak bize özgürlük verebilir.
Bitirişi de Thomas Coughlin’den yapalım: “Kazanılmamış özgüven, yani cahillik, her zaman en ışıltılı parıltıya sahiptir.”
İnsanları düşünmemeye iten, sebeplerin haklılığını hor gören, araştırma cüretini yasaklayan, aklın gelişimini bastıracak şekilde tasarlanmış, bağımlılığı sağlamak için insanın yeteneklerini yok eden bu yeni dünyaya inat düşünelim, birlikte düşünebileceğimiz insanlarla düşünelim. Bu ışıltılı parıltının içine girip kendimizi kaybetmeyelim.
Selçuk Üniversitesi Bilgisyar Mühendisliği. Yazar, çizer okur dinler ve bol bol konuşur.