Trump ’ın Orta Doğu ziyaretinden sonra gündeme bomba gibi düşen Katar ambargosu sürpriz sayılmaz. Bilindiği üzere Trump seçim çalışmaları sırasında kendisine sorulan 19 trilyon dolarlık borcu nasıl ödeyeceği sorusuna Körfez ülkeleri için “Paradan başka bir şeyleri yok” ve “19 trilyon dolar borcumuzu Körfez ülkeleri ödeyecek. Onlar bizsiz yoklar” demişti.
Birkaç gün önce ise kişisel sosyal medya hesabından yaptığı “Son Orta Doğu gezimde bundan sonra radikal ideolojinin Orta Doğu’dan fonlanmayacağını söylemiştim. Liderler Katar’ ı işaret etti” dedi. Yani daha seçilmeden küresel bir darbenin haberini vermiş, şimdilerde ise bu projesini uygulamaya koymuş durumda.
Sadece Trump değil yine iki ay önce ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un eski yetkilisi Michael Rubin sosyal medya hesabı üzerinden “Ey Erdoğan Katar’dan sana para gelmezse, ne yapacaksın? Senin için yolun sonu geldi” demişti. Bu mesaj aynı zamanda çok önemli bir itirafın da belgesidir.
Nedir bu itiraf?
Gezi’ de denedik, dünyanın zararını verdik olmadı. Dolar operasyonu yapıp ekonomik dengenizi bozmak istedik tutmadı. Ne zaman sizi ekonomik olarak köşeye sıkıştırsak Katar yardımınıza koştu. Şimdi ne yapacaksınız?
Türkiye’ ye açıktan saldırmak yerine onu destekleyen, yanında olan herkesi saf dışı bırakmaya çalışıyorlar. Hele hele ABD’ nin Katar’ ı terör destekçisi olmakla suçlaması sanırım en trajikomik durum. Zira kurulduğu günden bu yana gittiği her yere demokrasi kılıfında kan ve gözyaşı götüren ABD daha bir ay önce dünyanın gözünün içine baka baka PKK ya 100 tır silah sevkıyatı yaptı. Bununla yetinmeyen ABD, 2018 mali yılı bütçesine PKK’ ya 500 milyon dolar yardım ve 12 bin adet kalaşnikof verilmesini onayladı.
ABD’ nin sicili bu kadar da değil. Irak’ ı işgal edip milyonlarca insan öldüren, Mısır’ a darbe yaptırıp insanları katlettiren, Suriye’ yi yağmalayan, İŞİD’ i kuran ve tabi FETÖ’ yü besleyen ABD, tarihin en büyük terör destekçisi değil de nedir?
Ama işin perde arkasında asıl hedef Türkiye’ dir. Neden diyecek olursanız Mısır’da İhvan’ı desteklediği için terör örgütü destekçisi ilan edilen Katar’la, Rabia sembolü yapan hükumet liderinin Kılıçdaroğlu tarafından aynı ithamla suçlanması aslında operasyon hedefinin Türkiye olduğunun bir göstergesidir.
Bir muhalefet lideri düşünün ki kendi ülkesini terörü desteklemekle suçlasın. Düşünemediniz değil mi? Akıl karı değil çünkü. Ama biz maalesef bunu yaşıyor ve Kılıçdaroğlu ’nun her seferinde ne kadar ileri gidebileceğini düşünüp, kendisini hayretler içerisinde izliyoruz. Bir muhalefet partisi düşünün ki o partinin milletvekili olan Sezgin Tanrıkulu Alman yöneticilere “Türkiye’ye daha ağır ekonomik yaptırımlar uygulayın. Erdoğan’ı ancak böyle durdurabilirsiniz” diyor.
Savcımızı şehit eden “DHKP-C li gençlerin alnından öpen”, PYD için “kendi topraklarını savunan meşru güçler” ifadesini kullanan, PKK nın kazdığı hendeklerde onlarca şehit vermemize rağmen “hendek kazan arkadaşlara” seslenen, hangi örgüte mensup olduğu ayrımı yapmadan hepsini ziyarete giden, terörist cenazelerinde en ön safta yer alan, asker polis öldürmek için çatışıp öldürülen kırmızı fularlı kızı kahraman ilan edip göklere çıkaran muhalefet partisi vekillerimiz ve lideri var ülkemizde. Adeta küresel düşmanlarımızın sözcülüğünü yapmaktalar.
Demek ki 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı bu ülkede “tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet” diyen herkes terörist ilan edilecekti. ABD Katar’ a diz çöktürdü, Türkiye’ nin dış politikası iflas etti diye göbek atan bir kesim var bu ülkede arkadaşlar. Düşmanı uzakta aramaya gerek var mı?
Yeni dünya düzeni için kartlar karılmaya başlandı. Çok yakın zamanda dünyada ki tüm dengeler değişecek. Ve ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye’ nin yükselişini durduramayacaklar. Dışarıdan kurulup içeriden dillendirilen bu tuzaklar boşa çıkacak.
İşte tam da bugün bir şeyi daha yüksek sesle söyleme zamanı.
Bizler millet olarak, tarihimiz boyunca mazlumların yanında olmuş ve olacak olanlarız. Bizler zalime boyun eğmemiş olanlarız. Bizler sayısı çok olanın değil, yanında Allah olanın kazanacağına iman etmiş olanlarız. Bizler özgürlüğü için can veren ve boyunduruk altına girmemiş şerefli bir milletiz. Kardeşim biz özgürüz, biz biriz. Ve inanıyorsak muhakkak ki üstünüz.
Selam ve saygıyla…