Ne çok konuşan var Sayın Erdoğan adına. Bu ne kibir bu ne çok bilmişlik akıl karı değil. MKYK listesi açıklanır açıklanmaz herkes rengini belli etti. Yok efendim “ben artık yokum” lar yok efendim “FETÖ’ cü ler listede” diye feveran edenler. Bir durun bir kendinize gelin beyler bayanlar. Bu ülkeyi bu kadar zamanda halka düşmanlık eden bir devlet anlayışından halka hizmet eden bir devlet anlayışına kim getirdi? Bu milletin zihnine “egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu” fikrini ve hissiyatını kim yerleştirdi? Bu halk 15 Temmuz’da tam da bu inanç benliğine işlediği için darbeye karşı dimdik durup iradesine, demokratik seçimine sahip çıkmadı mı?
Bu ülkenin tarihin de darbecilerin tanklarının üzerine çıkıp, bombaların, mermilerin üzerine yürümüşlük yoktu. Neden mi? Millette ki hissiyat şuydu “Ahmet’te gelse Mehmet’te gelse olan bize olacak kimse halkın haline aldırmayacak.” Bu hissiyatın yerini “biz tercihimizin arkasındayız, tercihimizden memnunuz, yedirmeyiz” aldıysa bu Sayın Erdoğan’ın siyaset ve hizmet başarısıdır.
Şimdi bu çok bilmiş arkadaşlara sormak istiyorum. Sizin gördüğünüzü bildiğinizi sayın Erdoğan bilmiyor mu sanıyorsunuz gerçekten? Hala daha Sayın Erdoğan’ın siyasi zekasından şüphesi olan varsa aklına şaşarım. Kongrede Bülent Arınç’ ın gözünün içine baka baka “dönen varsa dönsün ben dönmem davamdan” diyen Erdoğan listeye aldıkların milli olup olmadığını bilmiyor mu sanıyorsunuz?
Elbette sizler bizler neyin ne kadar farkındaysak en az bizler kadar Sayın Erdoğan’da her şeyin farkında emin olun. “Dostunu yakın tut düşmanını daha da yakın” düsturunu göz ardı etmeyin. Aslında tam da şimdi Erdoğan’ın yanında olma, onu destekleme zamanı. Ciddi bir temizlik sürecinin sinyallerini veren Erdoğan asıl büyük sınavını şimdi verecek.
Bizim şu koltuk sevdalılarını, Ak Parti’ nin arkasına saklanıp halka tepeden bakanları, parti içine yuvalanan istismarcı rantçı ne kadar parazit varsa hepsini yukarıdan aşağıya budayacağına şüphem yok.
FETÖ operasyonu adı altında Sayın Erdoğan’a olan güveni zedeleme, teröre sponsor olan damada, baklavacıya tahliye verip halkı küstürme girişimleri “FETÖ ile mücadele değil aksine FETÖ eliyle yargı darbesidir.” Bütün bunların aciliyetle düzeltilmesi ve halkın yargıya ve devletin adaletine, gücüne inanması adına çok önemlidir. Buna sebep olan, göz yuman kim varsa cezalandırılmaları şarttır. Ben bu sürecin yakın olduğuna inanıyorum.
Sayın Erdoğan’ın dış siyasetteki tartışmasız başarısını tekrar iç siyasete taşıyacak olması açıkçası beni heyecanlandırıyor. Daha birkaç gün önce Trump’ la yaptığı görüşmede “Terör örgütlerini destekleyenler bunun bedelini öderler. Kaybederler.” diye konuşan Erdoğan (ki bu Türk siyasi tarihinde bir devrimdir) içimizde ki bu sessiz darbeyi de önleyecek stratejilerle gelecektir. Bekleyip göreceğiz.
Sözün özü artık Ak Parti’ de siyasette emin ellerde.
Haftanın çelişkisi: Sözcü gazetesine yapılan operasyonu kınamış birileri. Basın özgürlüğü naraları atmış. İyi de daha dün “gazeteleri kapatacağız” diyen CHP’ li Gürsel Tekin’i alkışlayanların aklına yeni mi gelmiş bu basın özgürlüğü merak ettim.
Haftanın ayıbı: CHP ’li Beylikdüzü belediyesi 19 Mayıs bayramında, Yaşam Vadisi Projesi kapsamında Kıbrıs Türklerinin katledilmesinden sorumlu Rum Makarios’un heykelini dikti. Üstelik açılışını Sayın Kılıçdaroğlu yaptı. Keşke Şehit Ömer Halis Demir’in ismini bir sokağa caddeye verecek kadar halkın değerlerine sahip çıkılsa.
Haftanın gururu: 2016-2017 THY Euroleague şampiyonu olan Fenerbahçe, İstanbul’da Olimpiakos’u 80-64 yenerek Avrupa’nın 1 numaralı kupasını kazanan ilk takım oldu. Tebrikler Fenerbahçe.
Haftanın teşekkürü: Sayın Binali Yıldırım. Emanete sahip çıkmak kadar teslim etmekte erdem gerektirir. Kıskançlık ve haset duygularına kapılmadan, yiğidin hakkını yiğide teslim etmekte hiçbir kompleks göstermeyen Binali Bey’ e gösterdiği bu erdemlilik ve şahsiyetli tutumdan dolayı sonsuz teşekkürler.
Selam ve saygıyla…