"Enter"a basıp içeriğe geçin

Film Değerlendirmesi : Zer

Bazen bir dokunuş, bir ses yada bakış büyük bir dönüşümün başlangıcıdır.
Kökleri derinde bir ağaçtan kopmuş yaprağın kilometrelerce öte uzaklıkta, okyanus ötesi mesafelerde de olsa bir şekilde yine köklerini bulmasının masalsı bir hikayesini anlatıyor.


Bazı şeyleri anlamak için ille de yaşamak lazım. Bu filmin hikayesini, güzelliğini anlamak gibi.. Hissiyat vermeyen boğucu, s
oğuk ve gökyüzüne uzanan binalarla dolu ruhsuz kentlerin yüzeysel yaşayan insanlarından biri olan Jan isimli gencin yaşlı ve hasta babaannesinin Amerika’ya gelip hastanede kaldığı ilk geceki “tanışma” sürecinde nenesinin söylediği bir şarkı ile başlayan bir köklere yolculuk..
Baba ile çatışma, ezan, bayrak, atatürk göndermeleri..
“Tarih öncesi havlayan köpekler”in ara ara duyulan sesleri..
Nenesinin çocukken sürgün edilip evlatlık olarak asimile edildiği Afyon’dan Dersim’e doğru yolculuk esnasında tersten nenesinin ve nicelerinin trenlere doldurulduğu 38 yılları..
Manzarası ile nefes kesen Dersim’in doğal, medeni, güldüren, sorgusuz ve korkusuz kucaklayıcı halleri..
Dolmuş şoförü gencin “buralar dünyanın kaderinin yeniden çizildiği, herkesin türlü hesaplar içinde olduğu ve senin geldiğin Amerika’nın da dışında olmadığı sıkıntılı bir coğrafyadır” sözleri..

Her sonraki bölüme bağlanış hikaye ve geçişleri, sondaki nenesinin “her şeyi uzaktan gördüğümüz koyunları otlattığımız” dediği tepelere kadar gidişi ve oradan o zamanı canlandıran görüntüler.. Uçurum kenarından düşen seslerin ıslak yapraklardan sarsılarak dağılan su damlalarıyla betimlenmesi ve daha sonrasında nenesinin ve ablasının askerlerce yakalanmaktan kurtulamadığı saklandıkları çalılık..
Zer’in hikayesini ve türküsünü söyleyen ninenin Hızır gecesi dileğiyle finallenen bölümü ve daha fazlasıyla seyredilmeyi hak eden bir film.

“Biz bunları biliyoruz: diyenler de dahil herkes seyretmeli ama özellikle bu acıların sahiplerinin bugünkü torunlarına seyrettirilmeli ki bir daha Cemal Süreya’nın bahsettiği “tarih öncesi köpekler havlamasın” insanlar trenlerle yada başka toplu ölüm araçlarıyla götürülmesin bir yerlere..