Fikir Kazanı
Duydum ki, koca koca kazanlar kurulmuş, fikirler toplanıyormuş. Her şey hazır, ilanlar verilmiş, ateşler yakılmış bile. Kaynamaya başlamış şimdiden kazanlar. Ama bu öyle bildiğimiz kazanlardan değil. Bu kazanın içinde ne fikirler, ne konular olacak. Üstelik buradaki hiçbir düşünce birbirine karışmadan aynı kazanda yer almayı başaracak.
Herkesin düşüncesi ve fikri kendine. Normal hayatımızda da olması gereken tam da bu değil midir? Benim fikrim bana, senin fikrin sana ait olsun. Saygı çerçevesinde eleştiri tabiiki de hakkımız. Ben seni kırmadan, sen beni incitmeden okumayı denemek, işte asıl marifet bu. Her işin başı yine geldi en büyük eksiklerimizden biri olan “saygı” ya. Başkalarının duygu ve düşüncelerine saygı duymak ise, insan olmanın verdiği bir güzellik.
Umarım bu kazanlarda da yine en önemli malzeme “saygı” olur. Şimdiden merak etmeye başladım bile. Türlü türlü fikirler, ince kalın yazılarla bu kazandaki yerini alacak. O halde bu bir kültür kazanı olsa gerek. Ve umarım bu fikirlerin sahipleri de çıktıkları bu yolda seslerini duyurabilmeyi başaracaklar.
“Fikir sahibi olmaya mal sahibi olmaktan fazla ihtiyaç duyacağımız gün, gerçek zenginliğin sırrını bulacağız” diyor Peyami Safa bir sözünde. İşte fırsat, gerçek zenginlik sırrını bulmak için. Ne diyelim, bu fikir kazanı yeni fikirlerle dolup taşar da bu sırra erebiliriz bizde böylece. Şimdi en büyük iş ise, kaynayan bu kazanlara yeni fikirler bulmada. Kim bilir, belki benim de bu kültür çorbasında bir tuzum olur. Bu kazanda fikir sahibi olanlara şimdiden başarılar…
Böylesine güzel düşüncelerle topluma imkân sağlayanları da unutmamak lazım. Burada en zor iş onların. Bakalım kimler yazacak fikirlerini, neler neler yazacaklar? Deyim yerinde ise “İnce eleyip, sıkı dokuyacaklar.” Olması gereken de bu zaten. Çünkü bu kazan, yeni fikirlere de açık bir kazan ve hassas davranmakta fayda var.
Hangi düşüncelerden hangi fikirler doğacak dersiniz? Yeniliğe açık bu platformda kalemler iş başına. Böyle ne çok düşünceler sardı, kafamın içini. Bu kazanda olan fikirler kimlerin düşüncelerinden doğacak? Okuyup göreceğiz artık. Ne demişler “Bir fikir lazım bize, içinde herkes hemfikir olsun…”
Bu kazanda yazacak olanların şimdiden kalemine kuvvet diyorum. Hadi bakalım, kurulsun kazanlar, kaynasın fikirler!..
Son olarak da böyle platformu hazırlayanlar, bu kültür kapısını aralayanlar, iyi ki varsınız!..
Ne diyeyim, bence fikrinize sağlık!..
Fadime Çetinkaya
30 Ekim 1978 doğumlu, her şeyden önce kul, sonra evlat, eş ve anne olma çabasında…
Yazdıkça öğrenenlerdenim…