"Enter"a basıp içeriğe geçin

Virüs ve Tutum

Bu virüsün ortaya çıkmasıyla birlikte artık sadece sağlık anlamında değil ekonomik olarak da etkisini göstermeye başladı. Türkiye, Avrupa, Asya ve Arap ülkelerinde üretimlerin durduğunu ve dünya genelinde resesyon yani ekonomik durgunluğun yaşanılacağını ilerleyen günlerde hissedebiliriz. Özellikle ekonomisi kırılgan olan ülkeler yani Türkiye dahil ciddi bir problemler bizi bekliyor. Çünkü bir önceki yazımda da “bir virüs, bir kriz” derken, virüsün bir kriz oluşturacağını öngörmüştüm.

Fakat her ne kadar virüs ile komplo teorileri ortaya atılsa da biyolojik saldırı denilse de birilerinin oyunu olduğunu düşünseniz de bunların hepsi laf-ı güzaf. Önemli olan bu krizin sürecinin nasıl yürütüleceği ne gibi önlemler alabiliriz en az hasar ile nasıl atlatacağız bunlara dikkat edilmelidir. Çünkü vaka sayısının 98 olması ve 1 kişinin de vefat etmesi sanırım biraz olayın ciddiyetini biraz da olsa kavramanıza yardımcı olabilir diye düşünüyorum. Türkiye bundan sonra neyi planlayabilir? Çin örneğin radikal ve baskıcı bir politika izlemişti. Neredeyse Çin halkı kendini eve kitlemiş vaziyette yaşamını idare ediyor idi. Sokakta tek insan dahi bulunmuyordu. Çünkü Çin militarist ve disiplinli bir toplum. Ve bu kararların sayede Çin hem ekonomik hem de yaşam olarak toparlanma durumuna geçti.

Koronavirüs kabusunun en sert şekilde kendisini hissettirdiği ülkelerin başında Çin’den sonra İtalya geliyor. Ölü sayısına bakıldığında Çin’den sonra en yüksek rakam İtalya’da yer aldı. 31 bin 506 vakanın olduğu İtalya’da ölü sayısı 2 bin 503 oldu. İtalya halkı şu anda kendini eve kapattı. Ve tek çözüm bu oldu. Bir an önce aşının bulunmasından başka bir çare kalmadı.

Bir diğer sıkıntılı ülke ise İngiltere çünkü İngiltere’de hükümet 70 yaş üstü kişilerin evlerinde kendilerini 4 ay boyunca karantinaya alacak. Ancak genç kesimde böyle bir durum söz konusunun olmadığı için bu yönden de tepkiler artıyor. Virüsün büyük bir kısmına bulaşmasını sağlamak ve böylece halkın “sürü bağışıklığı” geliştirmesi planını uygulamak ile olumlu bir sonuç beklenmesi ne kadar doğru olabilir?

Güney Kore’de ise koronavirüse karşı her gün 20 bin kişiye test uygulanıyor. Bu güne kadar yaklaşık 268 bin kişinin tarandığını ve “Test etmek önemli çünkü erken tespiti sağlar, daha fazla yayılmayı en aza indirir ve virüs bulunanların hızla tedavi edilmesini sağlar” düşüncesi hareket ediyor. Evet çok düşük ölüm oranlarının erken tanı ve tedbirler ile tedavi sürecinin mümkün olduğunu düşünüyorum.

Fakat şu andan itibaren Türkiye kritik bir süreçte çünkü bizim milletimiz disiplin, kural ve baskıya dayanabilen bir toplum değil. Aslında şu an alınan önlemler gayet doğru ve Sağlık Bakanımız süreci çok iyi bir şekilde yönetiyor. Ama bundan sonra bence fazla ve çok daha artarak giden rakamlara hepimiz hazırlıklı olmalıyız ancak panik yapmamalıyız. Ve sanırım tutum kısmını da çok abarttık ülkede bir kıtlık varmışcasına marketlere ve eczanelere saldırmanın bir manası yok. Sadece ihtiyaçların yeteri kadar alınması yeterli.

Süreci sağlıklı değerlendirmenin ve izlemenin en iyi yollarından biri koronavirüs testinin yaygınlaştırılması. Sağlık Bakanlığı detaylı açıklama yapmalıdır. Sonuçta bilgi mücadelenin bir parçasıdır. Örneğin vakaların hangi ilde görüldüğünün açıklanması vatandaşların önlem almasına yardımcı olur. Ve erken tedbir almak olası bir faciayı önleyebilir. Birkaç ay ne kadar tedbirli ve duyarlı olursak sağlık açısından bir problem oluşturmayız. Evinizde durun sağlıcakla kalın…