"Enter"a basıp içeriğe geçin

ODA TV

MİT, basın için ve genel anlamı itibarıyla bir kapalı kutudur. Bu kapalı kutu özellikle, olağanüstü dönemler sonunda biraz açılır gibi olur. Çünkü, olağanüstü dönemlerdeki sorguları ve operasyonları yönlendirir. Bu yüzden MİT elemanının adları olası bir mahkemelerde açıklanır, sonra bu elemanların kim olduğu basında yer alır.

Ancak böyle bir durum söz konusu değilken Oda Tv bir MİT elemanının şehit olmasıyla birlikte bazı bilgilerine ulaşıp cenaze fotoğraflarını yayımladı. Bu haberin hemen ertesi günün sabahında Oda TV genel yayın yönetmeni Barış Terkoğlu alelacele bir operasyon yapılarak evinden gözaltına alındı. Şimdi birkaç siyasetçi, gazeteciler ve sosyal medya Oda Tv’nin haklarını koruyor.

Günümüzde maalesef bağımsız, özgür ve tarafsız olan habercilik anlayışı yitirilmiş durumda. Böyle bir haberin ardından Oda Tv sitesinin kapatılması ve susturulması ağır bir sonuç olmuştur. Ancak şöyle bir tesadüf de var. Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Batuhan Çolak, muhalif tiyatrocu Turgay Yıldız ve yakinen tanıdığım Celal Eren Çelik gibi isimler hepsi birden farklı farklı sebeplerle 2 gün içerisinde ifade vermeye çağrıldı. Sadece tesadüf… Öyle mi?

1978 yılında’da aynı durum Aydınlık Gazetesi’nde MİT ile ilgili yayınlar başlamış, işkenceli sorgularda bulunanların adları teker teker fotoğraflarıyla birlikte yayımlamıştı.

2015 yılında da yine Aydınlık Gazetesi MİT tır’larına ilişkin görüntüleri haberleştirdiği için casusluk suçlamasıyla Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül tutuklanmıştı. Fakat ilk olarak Aydınlık gazetesi Cumhuriyet’ten çok önce o haberi yayımlamasına rağmen Can Dündar tutukluyken Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni neden tutuklanmamıştı?

Bu olayda MİT elemanının şehit olduğunu ortaya çıkmasını sağlayan ilk kim önce ona bakılmalıdır. Haberi kimin yaptığına değil. Bu bir sonuçtur, sürecine bakılmalıdır.

Araştırılması gereken ikinci konu, bu bilgi eğer sızmış ise hangi MİT elemanı tarafından sızdırıldığı…Tabii ki, bu konu araştırılacak.

Bütün bunlar, kanıtlarıyla birlikte ortaya çıkarılmalıdır. Biz polis devleti değiliz. Demokratik hukuk devleti olduğumuzu düşünüyorsak bununla kalmamalıyız.

MİT kendi içinde her şeyden önce bunun basına nasıl yansıdığına bakmalıdır. Kim sebep oldu, bilgiyi kim verdi?… Umarız Oda Tv özgürlüğüne ve haberciliğe kaldığı yerden devam eder. Bu sebeple demokrasi ve özgürlüğün herkese bir gün lazım olacağını hatırlatarak sağlıcakla kalın…