İdlib harekatıyla ilgili olarak ilk diplomasi olarak ele alacağımız konu her zaman için tarafların görüşmesi, anlaşması ve barışın sağlanmasıdır. Bundan 9 sene önce ilk sınırlarımızı koruma ile ilgili emareler varken, şimdi Suriye’nin birçok yerine operasyon düzenler hale geldik. Sonrasında bazı rejim güçlerinin askeri yığınakları oluşturması ve birçok güçlerin burada olmakla beraber görünen o ki yavaş yavaş savaşın eşiğine geliyoruz. Diplomasi aracılığı ile anlaşmamak yerine asker yığmak, mühimmat sağlamak ve tarafların gitgide karşılıklı savaş haline girmesi elbette kaçınılmazdır. Komuta ve kontrol yönetim hiyerarşisi ile yukarıdan aşağıya doğru bir yöntem izlenmeden askeri süreci başlatmak çok büyük bir hata olduğunu söyleyebilirim.
Muazzam bir belirsizlik dünyası ile karşı karşıya olduğumuzu bildiğimiz için, olası gelecekle ilgili geniş bir perspektif oluşturmak durumundaydık. Stratejik hamlemiz, daha esnek, daha yetenekli, operasyonları gerçekleştirirken bile öğrenme ve uygulama yeteneklerinde olan bir askeri güç oluşturabilmeliydik.
Askeri anlamda C.B Erdoğan’ın söylemleri ve diğer harekâtlar öncesi birtakım toplantıların düzenlenmesinden anladık ki yine askeri yığınak ve sınıra sevkiyatlar devam edecek. Ruslar ile diplomatik görüşmelerinden bir sonuca varılamadı, Esad’ın arka aldığı güçler ile birlikte kendini artık daha güçlü görmesi, ABD ve İngiltere gibi ülkelerin son zamanlarda heyecan verici naylon destekleri olması da çok ilginç bir hâl aldı. Birkaç ay öncesinde NATO’dan çıkacağız S-400’ü alacağız söylemleri de vardı. Sonrasında patriot meselesinin konuşulacağını düşünürken bir baktık ki iki hava savunma sistemini de kullanacağımız söylendi. Şöyle söylemeliyim ki problemler üst üste geldiğinde, daha çok “içe” döner.
Sonuç olarak Rusya Suriye’den vazgeçmeyecek, C.B Erdoğan Esad’ı devrilmesini istiyor. Eğer Putin soğuk tavırlarını devam ettirir ve krizi engellemek için devreye girmezse, diplomatik süreç yaramaz. Savaş kaçınılmaz olur yine operasyonlar farklı alanlarda etkisini gösterebilir. Bir anda sözde dostumuz Rusya iken ABD arkamızda yer almaya başladı. Yani illa bu problemin çözebilmesi için güçlerden birinin yanında olmak zorunda gibi bir hâl almaya başladı. İlginç bir bilinmezliğin içine sürüklenmeye hızla devam ediyoruz. Başarıya giden yola değil, çıkmaz sokağa açılır.