"Enter"a basıp içeriğe geçin

Türkiye’de öğrenci tipi

Bu sene yüksek öğrenime geçmiş bulunduğumdan dolayı şöyle biraz bizim sistemimizi ve öğrenci tipi açısından biraz inceledim notlarımı aldım ve araştırdım. Eğitim, kişiliğin gelişmesine yardım eden ve onu esas alan, onu yetişkin hayatına hazırlayan gerekli bilgi ve gereksinimini elde etmesine yarayan bir süreç diyebiliriz. Fakat Türkiye’deki eğitim sistemimizi sorgulayan, soru soran, bilgiyi bilince çeviren çalışmayı şekil disiplininden çıkarıp öz disipline dönüştüren bir hedef sistem var mıdır; bu konuda şüpheliyim.

Eğer bu tip öğrenci yetiştirilmesini istenmiyor, hedeflenmiyorsa yukarıda yazdığımız “eğitim” tanımı ne anlam ifade etmektedir?

Şu andaki eğitim sisteminde yetiştirilen öğrenci şöyle özetlenebilir: Ezberci, tembel, soru sormayan, bilinçten uzak, itaatkar, notla korkutulan, hakkını savunamayan, itiraz etmeyen, düşünme yöntemini bilmeyen, aktarılan bilgilerin salt doğru olduğuna ve değişmez doğrular olduğuna kesinlikle inanan, yaratıcı düş gücü olmayan, kişiliği silik ve daha olumsuzu, kendini ve günü kurtarmanın temel düşünce olduğuna inanmış, sürekli hazır bilgi ile yetinmeye çalışmaktan başka düşünce olmaz.

Bir dizi olumsuz unsurları taşıyan öğrenci tipi yetiştirmeye planlanmış eğitim sistemimizin yarattığı Türk bireyi de birçok olumsuz niteliğe de sahiptir. Bunların: Küçük çıkarcılık, kişisel çıkarların ulusun çıkarlarından üstün tutulması, disiplin edilemezlik ve işbirlikçilik olduğunu değerlendiriyorum.

YÖK’ün özellikle planladığı, katı ve şekilsel disiplin ile baskıcı, demokratik olmayan eğitim/öğretim sistemimizin yarattığı öğrenci ve “büyümüş birey” tipimiz, Türkiye’yi ancak gelişmekte olan ya da az gelişmiş düzeyinde tutulabilir. Yıllardır sistem böyle sürdürüldüğüne göre, bu tip öğrenci ve yetişmiş insan isteniyor demektir. Ulusal bir devlet, ulusal bir ordu ve çağdaş düşünce ancak bu tipte yetiştirilmiş bireylerde yok edilebileceğini düşünüyorum.

Bir önceki yazımda belirtmiştim İslami ülkelere benzemek isteyen, monarşik ile yönetilmek isteyen veya toplumun bir kısmının şeriat gibi kavramlarla tanıştırılması acaba komşumuz olan İran gibi mi? olmak istiyoruz kaygısı oluşturuyor.