"Enter"a basıp içeriğe geçin

Makaracı Egemen

Egemen beyi 17-25 Aralık yolsuzluktan ve makarasından tanımayan yoktur. Fakat birkaç gün önce resmî gazetede yayımlandı ki Çek Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne atanmış. Yani artık Türkiye’de liyakat kavramı bitti. İtaat, aklını kiralamak ve saray soytarısı yerini almış durumda. Nepotizm (adam kayırma) olan böyle bir sistemde çok şaşmamak lazım. Nedense siyasal islamcılar ve diyanet “her Cuma sallıyorum bir bakara makara” söylemine bir kelime dahi etmediler. Hassas konularda seviyesizce konuşan, Türk milletine kötü örnek olan, milletin dini ile alay eden, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda damga yiyen bir adam önce KKTC vatandaşı oldu. Sonra seçim zamanı televizyonlarda oy istedi. Şimdi ise Büyükelçi oldu.

 Kısaca AKP’liler görmezden geldi. Ama başka partiye mensup olan biri olmuş olsaydı linç edilmişti, ahlaksız ilan edilirdi fetöcü ilan edilirdi, ama birilerinin menfaati olduğu için kolayca sıyrılabildi. Dönemin Hürriyet yazarı Metehan Demir aralarında geçen konuşmayı kabul edip özür dilemişti. Ancak göz yapıyım derken kaş çıkarmak eyleminin fiili halidir. Talimatı yanlış algılamış birileri, tulum çıkartalım tüm kayıtlar montaj raporu verelim derken unuttukları nokta aslında iki tarafında üstü kapalı konuşmaları kabul etmeleri. Üç hece montaj denildi. Sonrasında Londra ses laboratuvarında inceletmiş ses kaydının üç hecesi montaj olmakla beraber bilimsel olarak kanıtlandı dedi. Konu böyle kapanmış olsa da kim olduğunu çok iyi biliyoruz. Birileri konuşmuş olsaydım yer yerinden oynar demişti. Şehitler, cinayetler, soygunlar, sahtekarlık, altın aklama, kaçakçılık, rüşvet. Daha bilmediğimiz çok şey var.