"Enter"a basıp içeriğe geçin

Referandum Süreci ve Türkiye’nin Tutumu

Son dönemlere baktığımızda Suriye ve Irak’ın durumu Türkiye’yi bir hayli düşündürmektedir. 2003 yılında ABD’nin Irak’a girmesiyle kriz ve iç savaşın bölgedeki sorunların nasıl bir sürece sokacağı büyük bir belirsizlik ve merak yaratmıştır. Bölgede terörün artması, dış güçlerin bölgedeki mücadeleleri bölgeye bir türlü istikrar getirememiş, bölgeyi daha vahim ve sorunları çözemeyecek hale getirmiştir. Suriye ve Irak’ta bulunan Daeş terör örgütünün varlığı bölgede istikrarı daha da zora sokmuş bulunmaktadır. Ortadoğu’da tüm bunlar olurken Kuzey Irak Kürt Yönetimi bağımsızlık referandumu yapacaklarını açıkladı. En doğal hakları olan bağımsızlık referandumu 25 Eylül 2017 tarihinde yapıldı ve halk %90’ın üzerinde bağımsızlık için evet oyu verdi.

Kürtler 20. yüzyılın ortalarında 1946 yılında şuan İran’ın sınırları içinde bulunan Molla Mustafa Barzanin’de destek verdiği Mahabat Kürt Cumhuriyeti’ni kurmalarına rağmen Mahabat Kürt Cumhuriyeti kurulduğu yılda İranlılar tarafından işgal edildi. Başarısız bir devlet girişimi olan Mahabat Kürt Cumhuriyeti kurulduğu yıl İran’ın işgali ile yıkıldı. 21. yüzyılın ilk yıllarında ABD’nin Irak’ı işgaliyle Irak’ın kuzeyinde Kürdistan federal devleti kuruldu. Bağımsız Kürdistan için önemli bir adım atılmış oldu.

***

Irak devleti ile ilgili bir gerçek vardır ki Irak’ı kim yönetirse, yönetsin hangi devlet hâkim olursa, olsun her zaman Kuzey Irak’ta yaşayan Kürtlerin bağımsızlık isteği vardır. Bunu 25 Eylül’de referandumda %92 oranında evet oyu çıkararak göstermişlerdir.

Mesut Barzani bağımsızlık referandumunu ilk açıkladığı andan itibaren referanduma destek ve tepkiler oluştu. Kuzey Irak’a komşu olan devletler referandumun yapılmasının yanlış olduğunu ve referandumun iptal edilmesi gerektiğini yaptıkları resmi açıklamalar ile belirtmişlerdir.

 

Türkiye’nin Tutumu

Türkiye’nin tutumu referandumun olamamasından yana olup referandum tarihinin ilk açıklandığı zaman referanduma karşı olduklarını, Irak’ın bölünmesinin ve yeni sınırların çizilmesinin bölgede büyük bir kaosa yol açacağını yaptığı açılamalarda dile getirmiştir. ‘Devlet Bahçeli’nin savaş sebebi sayılmalıdır’ açıklamasına karşı ‘Binali Yıldırım’ın referandum savaş nedeni olamaz’ açıklaması geldi. Türkiye ilk referandum tarihi açıklandığında eleştirileri daha yumuşak, referandum tarihi yaklaştıkça açıklamaları sertleşmiştir. Recep Tayyip Erdoğan’ın 22 Mayıs 2015’te bir televizyon programında “ABD’nin Kuzey Irak’ın bağımsızlığına yeşil ışık yakması, sizi Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olarak düşündürmüyor mu?” sorusuna Recep Tayyip Erdoğan şu yanıtı verdi:

“Şu anda bunu Irak’ın birinci derecede kendi iç meselesi olarak değerlendirmek gerekiyor. Irak, kendi içinde böyle bir eyaleti bu şekilde bir bölünmeyle neticelendiriyorsa, bu iç sorunudur. Bunun dışında, bizim sınırlarımıza yönelik herhangi bir şeyden taviz vermek mümkün değil. Bu Kuzey Irak’ı ciddi manada zora sokar.” Recep Tayyip Erdoğan’ın bu açıklamasından sonra Barzani’ye yakınlığı ile bilinen Rudaw internet sitesi bu haberi  “Erdoğan’dan bağımsız Kürdistan’a yeşil ışık” başlığı ile duyurmuştu.

Mesut Barzani’nin bağımsızlık referandumu açıklamasından sonra yukarda bulunan açıklamasına ters düşen açıklamalar yapan Recep Tayyip Erdoğan’ın referandum süreci boyunca yaptığı sert çıkışlar halkın ve medyanın tutumunu belirledi. Referandum yapıldığı sıralarda dahi referandumu engelleyebilmek için açıklamalar yapıldı. Recep Tayyip Erdoğan’ın referandum süresince sert çıkışlardan bazıları:

“Yaptırımlar başladığında yiyecek dahi bulamayacaklar”

“Giriş çıkış kapatılacak. Bakalım petrolünü nereye akıtacak ya da satacak? Vana bizde. Vanayı kapattığımız anda o iş de bitti”

“Ekonomik yaptırımlardan askeri seçeneklere kadar tüm yaptırımlar masada”

***

Türkiye’deki Kürtlerin Tutumu

Bağımsızlık referandumu konusunda Türkiye’de yaşayan Kürtler arasında evet bloğu, hayır bloğunun oldukça önünde. Hükümetin referandum süresince yaptığı sert açıklamalar Kürt seçmenin büyük bir çoğunluğu arasında üzüntüye yol açtı. Parti olarak baktığımızda HDP yaptığı açıklamalar ile özellikle Osman Baydemir’in açıklamaları tam anlamıyla referandumu destekler nitelikte. (Burada dikkat çeken husus PKK referanduma karşı çıkmasına rağmen HDP referanduma destek çıkıp PKK’dan bağımsız hareket etmesidir.) HÜDA PAR bağımsızlık referandumuna destek olduğunu yaptığı açıklamalar ve partideki önemli kişiler tarafından dile getirdi. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ise “Kürdistan’da yaşayan halk buna karar verir. Herkese de düşen buna saygı göstermektir.” Galip Ensarioğlu bu açıklaması ile bağımsızlık referandumuna net bir şekilde destek vermiştir.

Referandumun yapılması ile birlikte Türkiye, Irak, Lübnan, Mısır ve Katar referanduma tepki niteliğinde Erbil ve Süleymaniye’ye düzenlenen uluslararası uçak seferlerini askıya aldı.

Gelinen noktaya baktığımızda referandumdan önce Ortadoğu coğrafyasında en büyük müttefikimiz olan Mesut Barzani’yi referandum sürecinde düşman, referandumdan önce hep eleştirilen Haydar el-Abadi ise müttefikimiz konumuna geldi ve bugünlerde sınırdaki askerlerimiz, Irak askerleri ile birlikte askeri tatbikat yapmakta.