"Enter"a basıp içeriğe geçin

Etiket: eğitim

Öğretmen yerine İmam!

Bir günün tarihçesine baktığımızda, birden çok acı-tatlı olay yaşandığı ve her olayın da bir öyküsü olduğu ortaya çıkar. Bugün 16 Mart! Öğretmen-öğrenci-veli herkes için anlamlı bir gün. Osmanlı Devleti, Tanzimat reformunu yürütecek bir eğitim sistemi ister. Bunun için de çağdaş eğitim-öğretim yöntemlerini bilen, ilimleri okutacak öğretmenlere ihtiyaç vardır. Bu öğretmenleri…

Yorumlar kapalı

Okullarda Neler Oluyor? (1)

Okullarda ‘Yarıyıl Tatili’ bir hafta önce başladı, 5 Şubat günü yeniden çalacak ziller… Öğrenciler, her tatilde sevinç çığlıkları atarlar!(?) “Peki, okuldan ayrılmak neden coşku veriyor ki?” diye soran, araştıran olmayınca, bu ‘tuhaf’ olgu da herkesten kabul alıp sıradanlaştı. Bugünlerde sıradan olmayan iki çığlık daha duyduk! Özel okul veli ve öğretmenlerine…

Yorumlar kapalı

Değirmen Eşeği ve Eğitim

“Nasrettin Hoca, değirmen taşını döndüren eşeğine beş tas arpa veriyormuş. Bir gün, “Acaba demiş, daha az arpa versem, ne olacak?” O gün dört tas arpa vermiş. Bakmış eşek aynı şekilde çalışıyor, yani değirmeni döndürüyor. Durum hoşuna gitmiş Hoca’nın. Bakmış maliyet düşüyor ama iş aynen devam ediyor. Bir tas daha düşüreyim…

Yorumlar kapalı

Eğitim ve Portakal !

Her zaman hayatı kontrol edemeyiz. Edemediğimiz zaman da akışa göre pozisyon almak gerekiyor. Bazen hızlıca bazen de ince eleyip sık dokuyarak bir sonuca gitmemiz gerekebilir. Kararın hızlı ya da yavaş olması zaman ve işle ilgilidir. Böyle zamanlarda daha önce verilen kararların etkisi olacaktır elbette. Kısacası tecrübe devreye girecektir. Tecrübe yoksa…

Yorumlar kapalı

Sürdürülebilir Eğitim “ABCD’den İbaret Olmamalı”

Çocukluk, hayatın en tatlı, saf, masum dönemidir. Gerçek ve hayal iç içedir. Sınırsız güzelliklere tırmanan hayal merdivenleri vardır.Bu merdivenlerden tırmanmaya çalışan her çocuk yukarıda bekleyen hayalkesiciler, hayalkırıcılar, hayalyokediciler tarafından durdurulur. Hayal yok edicilerini yatığı bu davranış çocukların keşif, öğrenme ve gelişme dönemlerini dumura uğratır.Varsa yoksa “abcd” şıklarından ibaret sorular, sayı…

Yorumlar kapalı

Ankara Barosunda İnsan Hakları

İnsanların, ‘insanca’ yaşamak için; hak, hukuk adalet arayış mücadelesi çok eskilere dayanır. Tarih; M.Ö. 400’lü yıllarda Sokrates, 1633 yılında Galileo, 900’lı yıllarda Hallac-ı Mansur, 1410’lu yıllarda Nesimi, 1894’te Dreyfus ve benzerinin dava ve savunmalarını günümüze taşır. Bu nedenle de davaların sonuç ve yankıları herkesçe az-çok bilinir. Zaten bu davaları hiç…

Yorumlar kapalı

Sen kendinden utanmıyor musun be ülkem?

Hovardaca geçmiş yaşamdan siz de utanıyor musunuz, siz de gerçekten yoruluyor musunuz? Çünkü ben çok yoruldum birilerinin kendini akıllı zannetmesinden. Hakikaten çok utandım kendimden, ailemden, arkadaşlarımdan, ülkemden ve en çok kendimden. Ben artık birbirinin sırtına basan ve birbirini kazıklama işlevini zevkle yerine getiren bir toplumdan çok utanıyorum. Ve evet çok utanıyorum ortalama zekası olmayan bizi yönetenlerden ve onların karşısında el pençe divan duranlardan. Ama benim anladığım sen kendinden utanmıyorsun be ülkem. Utanma duygusunu kaybetmiş bir toplum her şeyi yapabilir, her şeyi.

Yorumlar kapalı

Yorgunluk…

Yıl 2020’yi gösterirken elime aldığım kalemi kağıdı bir kenara bıraktım. Evet çok ama çok yorulmuştum, 2 yıldan fazladır yazdığım yazıların beni/bizi çürütmeye başlaması 1 yıl sonrasında gerçekleşti ama ben farkında değildim ve hala yazıyordum. Kendimle konuşmaya başlayınca… Evet sevgili, okur diyerek cümleye başladım ve son yazımı yazma kararı aldım. Döneminin…

Yorumlar kapalı

Bir Çocuğa Yenilmek

İnsanları tanımak, hayatlarına dokunmak, dertlerini paylaşmak, acılarına merhem olmak, bu dünyada yaşanacak hazların en başında gelenlerden biri olsa gerek. Yeni insanlar tanımak, muhtemel sansasyonel acılara tanıklık etmeye gebedir. Her insan, farklı bir hikâye demektir. Tanıdıkça, hayatlarına dokundukça hikâyeleri belirir ve okunacak bir duruma gelir. Birçok hayat tanımanın ve içinde yer…

Yorumlar kapalı

Tersten Okuma Ve İyi Uykular

Sağcısı geldi veya solcusu kendisinden olanı kayırdı. Kısaca yediler, içtiler ve kudurdular. Arada kendisinden olan arkadaşları dahi zarar görmesine rağmen. “Ya pardon vallahi senin bizden olduğunu unuttuk.” Dediler ve gönlünü aldılar. Neyse ki oda onları affetti dargınlık bitti. Sefer mi, zafer mi? Tartışmaları sürerken herkes alabildiğini aldı. Kimi dükkan soydu,…

Yorumlar kapalı