Son senen geldi çattı ey Şaban! Ne idin, ne oldun, ne olacaksın? Hayat bir su içimi kadar kısa… Gençliğine doymadan geçiyor… Ölmeye hazır ol! Bu dizelerin sahibi Çarşambalı önemli bilim adamlarından olan Şaban Kuzgun. 1974 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi son sınıfta iken karnesinin arkasına yazmış bu mısraları… Daha o…
Yorumlar kapalıKategori: Güncel
Geçip giden güzellikleri hatıralara bıraktık. Ve yeni yeni güzelliklere kucak açıyoruz her geçen gün. Ama olmuyor! Hiçbir şey eskiden olduğu kadar, eskide durduğu kadar güzel durmuyor işte hayatımızda. Ne o vazgeçilmez tatları alıyoruz ne de o vazgeçilmez tatları sunabiliyoruz şimdi. Birkaç kişi bir araya gelsek, hep eskilerin güzelliğinden söz eder…
Yorumlar kapalıÇevrileli neredeyse 40 yıl olduğu halde izleyenlerin hala gülümseyerek hatırladıkları “Uçak” adlı bir Amerikan filmi vardır; “saçma komedi” denen türün ilk ve en başarılı örneklerinden olduğu söylenir. Filmin bir sahnesi şöyledir: Uçak aniden kontrolsuz bir şekilde alçalmaya başlamıştır. Hostes yolculara durumu açıklamaya çalışırken “yakıtımız azaldı, otomatik pilotumuz çalışmıyor ve pilotlarımızın…
Yorumlar kapalıHayırlısıyla bir döneminde sonuna geldim. Okulumu, sınavlarımı her şeyi kapattım. Önümde uzun bir tatil dönemi var, 4 ay kadar… Bu süre zarfında ne yapacaklarımı şimdiden düşünmeye başladım bile. Tabi ki bir öğrenci olarak önce çalışmam gerekiyor. Ramazan’da geldiğine göre, nasıl çalışacağım oruçlu oruçlu? soruları kafamda dönüyor durmadan. Ama eminim ki,…
Yorumlar kapalıBir Çarşambalının memleketinden ayrılıp gurbete gittiğinde, nereli olduğu sorusunun ardından vereceği “Çarşambalıyım” cevabından sonra muhatabı olduğu ilk soru “Gerçekten Çarşamba’yı sel aldı mı?” sorusu olacaktır. Tabi ki, Çarşamba’yı sel alıp almadığının merak edilmesinin sebebi “Çarşamba’yı Sel Aldı” türküsü. Kendisi de Çarşambalı olan rahmetli Yıldıray Çınar, anonim olan “Çarşamba’yı Sel Aldı”…
Yorumlar kapalıBir akılsız baştan gayrı, nem kaldı. Bu güzel türkünün, güzel sözleriyle yazıma başlamak bana huzur veriyor. Özledim buraları, bir süredir sınavlara aralıksız çalışmakta olduğum için burada çok fazla zaman geçiremiyorum. Geçen hafta bahsettiğim Auschwitz belgeselinin ilk bölümünü izlemiş bulunmaktayım. İlk bölümüne göre gayet başarılı ve güzel bir belgesel. Aslında tüylerim…
Yorumlar kapalıHayaller, düşler ve umutlar ortasında yaşamak… Bir sonraki anda değil, yaşadığı anda kalmak ve o anın keyfini sorgusuzca çıkarmak. Sanki hiç bitmeyecek gibi sadece mutlu olduğu ana odaklanıp kalmaktır çocuk olmak… Masallardan arkadaş edinip, bulutlardan yaptığı atın üzerine binip, macerada at koşturmaktır çocuk olmak. Evcilik oyunu oynayıp, sonrasında topu kaptığı…
Yorumlar kapalıBazen bir dokunuş, bir ses yada bakış büyük bir dönüşümün başlangıcıdır. Kökleri derinde bir ağaçtan kopmuş yaprağın kilometrelerce öte uzaklıkta, okyanus ötesi mesafelerde de olsa bir şekilde yine köklerini bulmasının masalsı bir hikayesini anlatıyor. Bazı şeyleri anlamak için ille de yaşamak lazım. Bu filmin hikayesini, güzelliğini anlamak gibi.. Hissiyat vermeyen…
Yorumlar kapalıBaya bir vakit oldu buraya yazmayalı. İşler, güçler, bilmem neler zamanım olmuyor desem yeridir. Aslına bakılırsa sürekli aklımda olan bir durum buraya yazma işi fakat durumlar pek el vermiyor diyelim. Neyse, ne yaptınız, ne ettiniz bilemiyorum fakat her gününüz güzel olsun inşallah. Yeni birkaç bölümlük bir belgesel indirdim, hala izlemeye…
Yorumlar kapalıKimi alışkanlıklar zor kazanılır kimileri ondan daha zor terkedilir, öyle ki kendinin de başkalarının da hayatını mahvetme pahasına terkedemez. Ne olursa olsun kurtulma yönünde irade gösterildi mi olumlu etkilerini gerek kendi hayatınızda gerekse çevrenizde hissedersiniz.. Mesela 20 yıldır içtiğiniz sigarayı bırakmak gibi.. Referandum öncesinde tedavisi, sonrasında ise terkedilmesindeki zorluğu…
Yorumlar kapalı