"Enter"a basıp içeriğe geçin

Kategori: Bilim

Teknoloji Üretiminde Türkiye’nin Yeri

18.yy’da elektrikle ilgili gelişmelerin hızlanması ve hemen ardından elektronik biliminin de gelişmesiyle, dünya yeni ufuklara açılmış oldu. İcatların hız kazanması, elektronik bileşenlerin (direnç, diyot vs.) bulunmasına ve bu bileşenlerin bir devre kartı üzerinde birleştirilmesine olanak sağlamıştır. Elbette ki devre elemanları içerisinde en önemlileri mikro denetleyiciler ile mikroçipler olmuştur. Kullandığımız akıllı…

Yorumlar kapalı

Öğrenmenin Önündeki Engel: Okumak

Okuduklarımızdan öğrendiğimiz şeyler var; insanlara güvenilmez, kalabalıklardan ne kadar kurtulursak yaralarımız o kadar iyileşir, şu koca dünyada hiçkimse bizi anlamadı ve anlamaz, elbette melankolizm başımızın tacı derdimizin ilacı… Bazen de çıkarılan dersler şunlar: hayatta ne kadar hırs o kadar köfte ya da daha fazla şeye sahip olmak daha güçlü insan…

Yorumlar kapalı

Ağlamak güzeldir, süzülürken yaşlar gözünden…

Merhaba değerli okurlar; 🙂 Geçenlerde ağlamakla ilgili bir haber izledim ve bu yazımda ağlamanın insaniyet belirtisi olduğunu vurgulamak istiyorum. Biz insanlar üzüldüğümüzde, sevindiğimizde, şaşırdığımızda, korktuğumuzda veya birden fazla duyguyu aynı anda yaşamak gibi duygu karmaşalarında tuzlu bir sıvı ile kendimizi, duygularımızı ifade edebilmekteyiz. Bu tuzlu sıvıya gözyaşı ( gözyaşı bezlerince…

Yorumlar kapalı

Evliliğe dair

İyi ve mutlu bir evlilik, her gencin hayallerini süslüyor. Tek düşünülen ise kendilerine uygun bir eş bulup, bir ömrü birlikte geçirmek. Ama kurulan hayaller ve gerçekler bambaşka olunca umutlar da bir bir tükeniyor işte. Evliliğin temel taşlarını oluşturan güven, saygı ve sevgi eksik olunca devamlılığı da gelmiyor. Oysa “Eşleriniz, sizi…

Yorumlar kapalı

Sezon Finali

Gömüldüm yine bu satırların başına,karalıyorum bir şeyler. Yalnız bu karaladığım satırlar beni sizlerden bir ay ayıracak bir metine dönüşecek. Ne güzel cümle kurdum yahu. Bu kadar güzel cümlelere alışığız tabi ki, birazcık ego yaptırayım kendime. Bu yazıyı İbrahim Tatlıses – Sarhoş parçasını ile döküyorum cümlelere, kelimelere, işaretlere. Aman hemen şey…

Yorumlar kapalı

Muhafazakâr otel yalanı

Son günlerde sıkça duyduğumuz, artık herkesin dilinde ve hemen hemen her işletmeye başlık olan “muhafazakâr” kelimesinin üzerinde durmanın zamanı geldi de geçiyor bile. Peki nedir bu muhafazakâr kelimesi? Kelime anlamı, sahip olduğu değerleri muhafaza eden kişidir. Ve geleneksel sosyal etmenlerin muhafaza edilmesini destekleyen politik ve sosyal bir felsefedir. Daha belirgin…

Yorumlar kapalı

Mesele sadelik

“Abartı ve gösteriş merakı sahteliği ve kargaşayı tetikler. İnsanlığın ve dünyanın sadeliğe ihtiyacı var.” Geçen gün izlediğim çok güzel, kısa ama öz bir televizyon programı “Mesele” de böyle anlatılıyordu sadelik. Bu güzel programdan bahsetmeden olmazdı. Hele televizyonlarda o kadar boş ve lüzumsuz yayınlar var ki, böylesi bilgi yüklü bir programı…

Yorumlar kapalı

Düşünce ve Özgürlük

İtaat kavramı özgürlükle bağdaştırılır. Dine itaat etmek; Allah’ın yasalarına ve buyruklarına itaat etmek ayrı birşeydir. Ama dünyevi insanlara ve düşüncelere itaat etmek seni özgür olmaktan alıkoyar. Bir yazarın veya bir hükümdarın düşüncelerini benimseyip dışarda onlar gibi konuşup, onların ağzından düşüncelerini savunmak özgürlük değildir. Bir yazarı okurken düşüncesini sevebilirsin, saygı duyarsın…

Yorumlar kapalı

Ol’mak ya da Ol’durmak

“Ol”maya yöneliktir algımız. “Olmak” fiilinin, egomuzu yüceltmemiz için bizi nereden nereye sürüklediğinden habersiz bir şekilde, bir şey olmak için gayret sarf edip dururuz. Evet, olmak direkt olarak “ben” demektir. Bir “şey” olmaya çalışırken, aslında o şeyin örtüsü altında egomuzu beslediğimizin farkında bile değilizdir. Halbuki aslında bütün eylemlerimizin ve yaşama bilincimizin…

Yorumlar kapalı

Aşk-ı Hırs

Metrobüs meydan savaşlarını bilirsiniz. Eğer mesai saatlerinin başlangıç ve bitiş zamanlarında metrobüse binmeyi göze aldıysanız zorlu bir mücadeleye girişmeyi de göze almışsınız demektir. Zira metrobüs sırasında siz dilediğiniz kadar nezaketle davranın, kimseye dokunmadan o kapıdan içeri girmeye çalışın, muhakkak birileri, o eşsiz koltuklardan birine oturabilme aşkıyla sizi adeta ezip geçecektir.…

Yorumlar kapalı