"Enter"a basıp içeriğe geçin

Alışkanlıklar ve Değişim

Kimi alışkanlıklar zor kazanılır kimileri ondan daha zor terkedilir, öyle ki kendinin de başkalarının da hayatını mahvetme pahasına terkedemez.

Ne olursa olsun kurtulma yönünde irade gösterildi mi olumlu etkilerini gerek kendi hayatınızda gerekse çevrenizde hissedersiniz.. Mesela 20 yıldır içtiğiniz sigarayı bırakmak gibi..
 
Referandum öncesinde tedavisi, sonrasında ise terkedilmesindeki zorluğu görülen hastalığın durumu da böyle.
 
Farklılıkların zenginlik olduğunun,öteki yoksa kendisinin de olamayacağının, empati ve esneklikle birarada olmanın; kendini merkeze koymaktan ve bencillikten çok daha önemli,keyifli ve başarı getirdiği bir sürecin yaşandığı referandum öncesi bu tarz sonrasında da kutuplaştırma taktiğiyle çözülüşünü durdurmak ve devlet gücüyle hegomanyasını sürdürmek isteyenlerin etki alanındakileri de kapsayacak kadar genişleyerek sürdürülmelidir.
 
Abuk subuk modellerle, bakkal hesaplarıyla yakalanılmış güzel havayı,morali,birbirine yakınlaşmayı bozmaya, her seferinde karşı olduğunu söylediği iktidarı zorla ayakta tutmaya kimsenin hakkı yok.
70’ini devirmiş bir adamın Alzheimer olmayıp siyasetle ilgilenmesi elbetteki olabilir ama Çankaya noterliği yapmış
40 yıllık geçmişi belli bir adamı başkan önerip üstüne bir de %49 ekleyerek rahat bir %70 hesabıyla siyaset için Mars’a ulaşmayla eşdeğer 2,5 yıl gibi bir süre bu ülkenin ruhuna el fatiha’dan başka bir anlama gelmez.
Hele ki kendini başkan, Ahmet Türk ve Meral Akşener’i yardımcılar olarak önerip Erdoğan’ın “Allah senden bir kez daha razı olsun” diyeceği bir formülü ise dikkate bile almamak lazım.
Peki ne yapmalı ?
Referandum öncesinde yakalanılmış ipin ucunu parmaklarımıza,bileklerimize sarıp halat çekme oyunundaki gibi hep birlikte kendimize çekmeliyiz. 20 gün geçmiş olmasına rağmen hala bir tebrik mesajı göndermemiş olanlarla aynı yere düşmeyelim diye saraya akıl veren ömrü % BİR barajını dahi görmemekle geçen tescilli Perinçek’i saymazsak hep birlikte herkesin benim diyebileceği Demokratik Halklar Cumhuriyeti’ni kurabilir, dünyaya kapalı ve düşman değil bilim,sanat,kültür,spor,siyaset,felsefe,spor ve başka bir çok alanda katkıları olan bir ülke olabiliriz.
 
Bu potansiyel var ve görüldü;yeter ki abuk subuk projelere ve eski alışkanlıklara kapılmayalım.